Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.008
  • 23.135
  • 5.008
  • 23.135
# 24 May 2017 22:01:46
HAYAL VE GERÇEK..

Ay ışığı pencereden girende
Senden yana hayal kurmak ne güzel
Ya bir otobüste ya bir trende
Gurbet ilden sana varmak ne güzel

Aşkın mayasını senden alıp ta,
Şekillendim sevda denen kalıpta
Evinizin kapısını çalıp ta,
İlk çıkandan seni sormak ne güzel

Umudu yoksula bol verir Hüda
Bin tohuma can var bir damla suda
Gerek uyanık ol gerek uykuda
Benden bakıp seni görmek ne güzel

Kurumadan daha yolculuk teri
Gel diye yanına çağırsan beni
Bırakıp bir yana gamı kederi
Doya doya seni sarmak ne güzel

Aşk deyince anlattığı her şeydir
Öldürdükçe tadı gelen bir şeydir.
Azraile can vermesi zor şeydir
Sen istersen sana vermek ne güzel.

Abdurrahim Karakoç

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.144
  • 53.126
  • 4.144
  • 53.126
# 24 May 2017 23:19:35
Eğer bir gün bulmak istersen beni
Susuz kalmış balıkların hüznünde ara.
Sonbaharda yere düşen yaprakta
Zarfı açılmamış mektupta ara.
Orkideye,menekşeye yenilmiş
Kırda açan çiğdemlere sor beni
Rüzgârda boyun bükmüş sümbülde ara.
Mutluluk şarkılarında rastlayamazsın
Umutsuz şarkılarda,sazlarda ara.

Girdiğin kalabalıklarda arama beni
Her şeye uzak kalmış yerlerde ara
Mutlulukta,neş’ede olmadım bir gün
Payıma hep ayrılıklar,kederler düştü
Sen beni hüzünlerde,dertlerde ara.

Bilirsin nerdeyim,bilmelisin de
Sen beni incittiğin sözlerde ara
Hâlâ bıraktığın yere yalnız başıma
Bir umutla gelmeni beklemekteyim.
Güler yüzde arama boşu boşuna
Pencerede yol bekleyen gözlerde ara.

Kamuran ESEN

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 25 May 2017 07:46:11
HANCI
Gurbetten gelmişim, yorgunum hancı!
Şuraya bir yatak ser yavaş yavaş...
Aman karanlığı görmesin gözüm,
Beyaz perdeleri ger yavaş yavaş...
 
Sıla burcu burcu ille ocağım...
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur başucuma sor yavaş yavaş.

Güç bela bir bilet aldım gişeden,
Yolculuk başladı Haydarpaşa 'dan...
Hancı, ne olur, elindeki şişeden
Bir kaç yudum daha ver yavaş yavaş!..

Ben o gece hem ağladım hem içtim,
İki gün diyardan diyara uçtum
Kayseri yolundan Niğde'yi geçtim,
Uzaktan göründü Bor yavaş yavaş...

Garibim, her taraf bana yabancı,
Dertliyim çekinme, doldur be hancı!
İlk önce kımıldar hafif bir sancı,
Ayrılık sonradan kor yavaş yavaş...

Bende bir resmi var yarısı yırtık,
On yıldır evimin kapısı örtük...
Garip birde sarhoş oldu mu artık
Bütün sırlarını der yavaş yavaş...

İşte hancı! ben her zaman böyleyim,
Öteyi ne sen sor ne ben söyleyim?
Kaldır artık, boş kadehi neyleyim?
Şu benim hesabı gör yavaş yavaş...

Bekir Sıtkı ERDOĞAN

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 25 May 2017 09:58:49
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Mangalın küle mahcubiyeti artar
Divitlerin ucu eğrilir akıtmaya başlar hokkalar
Ayırır denizin kibrini bin parçaya ünlü keman

Donup kalır kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kefesi kibrit çöpü hissiyle ağdırılan terazi
Duyulur arş-ı âlâda ipsiz birinin çürümüş tahta perdelere
Attığı yumruk tangır tungur

Kala kalır açık kalır tentürdiyot şişesinin kapağı
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
İşitmek istemezsin çığlık istemezsin ah ü enîn
Nedir bu dersin ciyak ciyak
Sırası mıydı şu öğle vakti.

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Kilidiyle kırk yıldır nikâh altında kalan defter yanar
Kilit kalır nikel kilit alevlerin büktüğü nikel kilit
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman

Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Akvaryuma dalıp gitmek sırası bir türlü bize gelmez
Biblonun boyasındaki çatlağı fark ederiz
Kadın şairler aşktan bahsettikleri zaman
Bir bahane uydurup baklacılar konserine gitmeyiz.

İsmet Özel

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.366
  • 69.106
  • 3.366
  • 69.106
# 25 May 2017 11:03:22
BEN SENİN EN ÇOK

Unutturur bana birden acıları, güçlükleri
Dünyam aydınlanır sen güldüğün zaman

Ben senin en çok davranışlarını sevdim
Güçsüze merhametini, zalime direnişini
Haksızlıklar, zorbalıklar karşısında
Vahşi ve mağrur bir dişi kaplan kesilişini

Ben senin en çok sevgi dolu yüreğini sevdim
Tüm çocuklara kanat geren anneliğini
Nice sevgilerin bir pula satıldığı bir dünyada
Sensin, her şeyin üstünde tutan sevdiğini

Ben senin en çok bana yansımanı sevdim
Bende yeniden var olmanı, benimle bütünleşmeni
Mertliğini, yalansızlığını, dupduruluğunu sevdim
Ben seni sevdim, ben seni sevdim, ben seni...

Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı DEMİRCİ61

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 782
  • 3.031
  • Müdür Yetkili
  • 782
  • 3.031
  • Müdür Yetkili
# 25 May 2017 12:40:07
Daha dokunmadan kurudu irem
çöllere bir türlü yağamıyorum
yeni bir koşunun başlangıcında
biraz deprem sonrası
biraz şehir hülyası
bir kalp yangınından geriye kalan
siyah gözlerine beni de götür
artık bu yerlere sığamıyorum.

Pembe uçurtmalar yolladığından beri
sarardı tiryaki menekşeleri
sonbaharın tozlu kafeslerinde
sevgi turnaları yakalıyorum
turnalar gidiyor; ben kalıyorum
avareyim,asudeyim,yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
Erzurum garında banklar üstünde
uyku tutmuyor karanlıkları
yitik düşlerimi kovalıyorum
gölgeler gidiyor; ben kalıyorum.

Binbir türlü kokuyorsa yaylalar
siyah gözlerine beni de götür
baharın koynundan koparıp sana
ipek bir mendile sardığım yüreğimle
şehzade gülleri gönderiyorum
umutlar kalıyor; ben gidiyorum.

Bütün yelkenlileri,deniz fenerlerini
kaptanları sorgulayan
yanından geçen küheylanların
korku tufanına yakalandığı
siyah gözlerine beni de götür
güneş ülkesinden gelen yiğitler
benzeri olmayan bir dünya kursun
cellat,ayrılığın boynunu vursun.

Usul usul intizarı çürüten
bu hercai diken,bu çılgın arzu
sürüklüyor imkansız muştuların
eşiğine gönül vadilerini
bir ağaçtan düşen yapraklar gibi
düşüyorum tanyerine
ya topla yaralı kırlangıçları
ya da bu vefasız şarkıyı bitir
özgürlüğe giden tutsaklar gibi
siyah gözlerine beni de götür.

Nurullah Genç

Çevrimdışı mavii158

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 May 2017 13:50:57
Bazen gitmek istersin  gidemezsin, korkuların bırakmaz.
Sanki gidersen geride kalanlar yaşayamaz, mutsuz olurlar, yalnız kalırlar, küserler, seni suçlarlar diye düşünürsün. Bu döngüde düşünür durursun ve oturup susarsın.
Bazen hep susmak hiç konuşmamak istersin ama korkuların yine bırakmaz.
Susarsan, yanındakiler artık seni sevmez diye korkarsın. Zorla da olsa istemeye istemeye konuşmaya çabalarsın. Bazen içinden hiçbirşey yapmak gelmez ama yapamazsın, hiçbirşey yapmazsan senden beklentileri olanları hayal kırıklığına uğrattığını, seni artık sevmeyeceklerini düşünürsün, yalnız kalmaktan korkarsın.
Bazen ağlarsın içten içede belli etmezsin, edemezsin. Belli edersen seni ayıplarlar sanırsın, güçsüz hissedersin ve o yaşları içine akıtırsın.
Bazen niye diye sorarsın bazen cevapları bulduğunu bile zannedersin ama bulduğun cevapları bile kimseye söyleyemezsin. Söylersen anlaşılamamaktan korkarsın, kendini ifade edemezsin.
Hep korkarsın, hep susar oturursun ve bazen gitmek istersinde  gidemezsin....

Çevrimdışı TAYLANSALİH

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
  • 1.336
  • 3.247
  • Beden Eğitimi Öğrt.
# 25 May 2017 14:00:16

Bırakıyor ardından belalara beni
Tedbirim öldü gövdemin binası geçti

Göğsümde ince gergin çelik bağcık
Tenimi bastıran içerilere

Bağırıyor leylaklarım ağlıyor ağlıyor duvarlar
Çatlayacak gibi susuz düzgün ve biçimli sanatlar

Çocuk yığılıyor kalp kalp üstüne konuyor
Bir baba damarı vuruyor sökülen nabzım

Şimdi batar birkaç nesil azdıran bozgun
Simsiyah aklım ve beyaz bir nokta kalbim

Kader akışı alkışlanıyor her kârım
Nazlı buluş git git kabarıyor dalgalar

Çare yok gür gür bağıracağım yoksa bu sefil
İsyan yüklü gemi zor kayalıklarında gönlün

Harp. Ezilen etim söğülen köpekliğin için değil
Güzel ölçülü zulmetmeden yeterince öldürüşüm

Harp geliyor bir güzel bilendin mi kardeşim
Binlerce cilt tutuyor kılıçların hançerin

I believe in you believe in we believe in
In la ilahe illallah la ilahe illallah

Şimdi halk yüceldin guslet suyun götürmesiyle kuşan
Yüzün kolların ateş yakmaz başın ince ayakların

Dünya bir konak bir konuk ölümsüz hayat içre
Geçildikçe hor öpüldükçe soyunur şehvete

Şehvet ahırı değil yeryüzü
Domuz ahırı değil yer toprak

İki bakışımın arasında bulduğun toprak
Dört köşe duvarlar siyah örtü ve göç sesleri

Kapanıyorum kabul et öyle buyur
Bin açılı örtüye daha sar beni

Bin yıl bin daha
Dursam kapında

Sayısız perdeden bir perdecik kalksın için
Başım yüzüm kızarır haddim olmaz aslında

Sakin ve gövdemin mızraklarını döken bir geliş
Vara gele ancak birkaç ağaç alıyor göğsüm

Sakin ve daha sakin mızraklarım dökülsün daha
Aniden çıkıp havlayan köpekte emanet bugün

Binbir helak ve Allah selamıyla girilen ovada
Bir dağ gibi diz çök kendine ırmak ol tut tut bırak yıldırımları

Sakin daha sakin kımıltı yok bakışında
Bırak toprak altında göl olsun gözyaşın

Bir çeşit isyandın gönül ağlaması ilacın
Destur. Nice uzlet makamından geçersin şimdi

Şimdi çağırıyor o güzel aşka beni yalvarıyor beni
Duruyorum ve çeşit çeşit ölüm omuzumun binileri

Bu ova cennet olmalı sayımızca bir cennet safı
Bu çukur ateş olmalı sayımızca bir cehennem safı

Ya bu yol. Ayağın sahibi gövdeden habersiz yürüdüğü
Gövdenin ayağa merbut ayağa dönük ayak kesildiği

Sen gönlünü yukarıya bil

Bir dağ nasıl söylerse öyle söyle
Bir dağ nasıl inlerse başla öyle

Ey zarif sen de ata yoluna meylettin
Korkarım binbir belaya dayanmaz sıkletin


Cahit ZARİFOĞLU

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.144
  • 53.126
  • 4.144
  • 53.126
# 25 May 2017 14:11:12
Ah.
Budur benim payıma düşen budur benim payıma düşen
benim payıma düşen,
Bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür
Benim payıma düşen
terk edilmiş merdivenlerden inmektir
Ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette.
Benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü bir gezintidir

ve "ellerini seviyorum" diyen sesin hüznünde ölmektir.

Çevrimdışı harikulade

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 565
  • 9.457
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 565
  • 9.457
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 25 May 2017 14:24:08

Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi, 
Ne kapanan kapılar, 
Ne yıldız kayması gecede, 
Ne ceplerde tren tarifesi,
Ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!     


Ş.Erbaş

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.941
  • 47.505
  • 2.941
  • 47.505
# 25 May 2017 14:43:29
aşksız geçen günleri düşmeli ömürlerden
akşamın buğulu yorğunluğunda
gözlerinin ormanındayım yine
bir suzinak şarkıya kurulmuş bütün saatler
günlerdir peşim sıra susmak bilmiyor
ertelenmiş hüzünler dolaşıyor ayaklarıma
kantlanıp uçuyor bütün sevinçler

bu şehrin en tenha yeri kalbimdir şimdi
en güzel yeri çiçekçileri
bir demet nergiz aldım sana getiremedim
bugün newroz'du, oturdum hevalno'yu dinledim
tenimde bir ateş yandı günboyu

biliyorum seni sevmek yeni yalnızlıklardır
uzayıp giden bir çığlık, ince bir sızıdır
yoksa ömrünce borçlu kalırım aşka
seviyorum, seviyorum başka seçeneğim yok
yedeğimde yeni acılarım var, öderim diyetini
yeni yazgılar bulurum belki, şiirlere vururum kendimi
başımı kitaplara yaslarım
toplarım şarkılardan yasadışı aşkları sürerim alanlara

seviyorum
başka seçeneğim yok
yeter sınama beni..

     A.Hicri İzgören

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.144
  • 53.126
  • 4.144
  • 53.126
# 26 May 2017 08:39:52

Bu bayramda gelemedim
Yine yagmurlu bir bayram sabahi
Bulutlar sanami agliyor Anne
Neden gündüzlerim böyle karanlik
Icime hüzünler yagiyor Anne
Kac bayram gecti öpemedim elini
Sevdigin cicekleri getiremedim
Kurudu menekselerin, büyütemedim Anne
Büyütemedim hasretinden gayri hic bir sanciyi
Aciyi dindiremedim Anne, atesi söndüremedim
Bu bayramda gelemedim...


Bu bayram da gelemedim, öpemedim elini
Oysa ellerin her seyimdi, ekmegimdi ellerin
Bilsen nasil özledim hüzün rengi gözlerini
Seni özledim Anne, sesinin nefesini
Sabahlari recel sürmeni ekmegime, cayimi demlemeni
“Üsüdünmü, hastamisin” demeni özledim Anne
Pencerede beklemeni
Cosku dolu bir bayram sabahi gülerek kapiyi acmani
Sarip sarmalamani özledim Anne
Kizmalarin ardindan bagislayan yanlarini
Affetmeni özledim Anne
Affet beni, bu bayramda gelemedim…


Yine yagmurlu bir bayram sabahi
Simdi senden cok uzaktayim
Gözyaslarim söndürmüyor hasreti
Yanmaktayim Anne kanamaktayim
Dört yanim karanlik, dört yanim duvar
Sonradan kormus ayrilik, yeni anlamaktayim
Bu bayramda gelemedim Anne, cok uzaktayim…


Bu bayramda gelemedim, öpemedim elini
Yüzüne yüz süremedim
Cigerler dolusu kokunu cekemedim icime
Sensizlik türküsü dolandi dilime
Söyleyemedim Anne söyleyemedim
Anam, Anam, Anam diyemedim
Ah Anne ah, öyle özledimki
Sizlar burnumun diregi bilemezsin
Bilemezsin Anne göremezsin
Anasizlik en büyük yalnizlikmis
Soguk duvarlar ardinda aglamalarimsin
Dert ortagimsin yanimda olamasan da
Bitmeyen bir hasret, dinmeyen bir sizisin icimde
Bilsen nasil özledim…

Hasta yatagimda sicak corbani özledim Anne
Basucumda ilac olmani
Atesime bakmani özledim
Battaniyelere sarmani
Hersey bir tarafa dualarini özledim dualarini
Sen Anasin Anne aglarsin, beni anlarsin
Hakkini helal et
Bu bayramda gelemedim…

Şebnem KISAPARMAK

Çevrimdışı mavii158

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.586
  • 5.268
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 26 May 2017 18:10:11
Kimbilir belki bir sonbahar gününde gelebilirim şehrine..Neden sonbahar deme bana..
Bilmiyorum..
Seni ne zaman hatırlasam bir bıçak gibi saplanıyorsun göğsüme..
Nefessiz kalıyorum..
Bir tuhaf gelişin, ve bir o kadar da tuhaf gidişin..İçime acı gibi çöküşün.
Bana sonbaharı hatırlatıyor..
Aslın da doğanın dinlenceye çekilip yeniden doğuşa hazırlığı olan bu güzel mevsim..
Seni hatırlatıyor bana..Doğa uyanıp yeniden doğarak yenilenecek..
Ama biliyorum ki bir daha senim olmayacak ben de..
Bir gün geleceğim şehrine..
Öğlesine gezeceğim sokakları, caddeleri..
Seni özler de görmek istermiyim bilmiyorum..
Şu anda öğle özledim ki seninle sohbet etmeyi..Biliyorum istediğin hiç bir şeyi veremedim sana ve veremem de..
Güven; Ben bu duyguyu yitireli çok oldu....
Onun içindir ki hiç bir beklentim yoktur insanlardan..
Bu en sevdiğinin üstüne yemin etmiş bile olsa..
Yaşadım ve gördüm ki her doğru bizim için olduğu kadar..Yalanlar da bizim için..
Ve bunun en yakın ve en canlı örneğisin, ne yazık değil mi..?
Yeminler edecek kadar sevse idin hemen akarmıydı gönlün bir başkasına..
Benim için her çiçekten bal alan birisin sen..
Ama yine de unutulmayanlar arasındasın..
Gelirsem şehrine bir cafe de bir kahve içimlik zaman diliminde görmek isterdim seni..
Kimbilir; Belki bir kış soğuğun da,Ellerim üşümüş, saçlarım ıslanmış, Burnum kızarmış bir halde yüreğinin sıcağın da bir kahve içi mi geleceğim sana..
Geleceğim sana, soğuk bir kış günün de..
Geleceğim yüreğinin sıcağında ısınıp bir kave molası kadar eğlenmeye..
Kimbilir; Koyu bir sohbete dalarız, yine eski günler de olduğu gibi daladan, budaktan..
Çoluk, çocuktan..
Ters giden hayatın akışından..
Dost gibi, arkadaş gibi, birazda sevgili gibi derdik eskiden, yine dermiyiz bilmiyorum..
Zaten dost`dan öte hiç olmadık biz..
Yine dostca, bir kave molası ısınırım yüreğinde..
Üşüyen ellerimi ısıtırmısın avuçlarına alıp..
Acıttığın yüreği mi tamir edebilirmisin..?
Deniz mavisi gözlerimden akarsa yaşlar, silermisin?
Giderken gitme dediği mi hatırlarda üzülürmüsün..?
Sanmıyorum, üzüleceğini..Ne dosta, ne yarene ihtiyacın vardı biliyorum..
İstediğin ömrünün sonbaharın da bir sevgilin olmasıydı seni seven..
Hangimizin ihtiyacı yok ki gerçek sevgilere..
Ve bu saatten sonra olsa, olsa Rab sevgisi olsun yüreğim de..
Kimbilir; belki gelirim bir bahar günü..
Bir kahve içimi yanında olmaya..
Sen de gelirmisin, yüreğimin sıcaklığın da bir kahve molasına..? ?

Çevrimdışı bilaldikici

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 2.512
  • 57.269
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 2.512
  • 57.269
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 26 May 2017 21:03:22
Aynalar, bakmayın yüzüme dik dik;
İşte yakalandık, kelepçelendik!
Çıktınız umulmaz anda karşıma,
Başımın tokmağı indi başıma.

Suratımda her suç bir ayrı imza,
Benmişim kendime en büyük ceza!
Ey dipsiz berraklık, ulvi mahkeme!
Acı, hapsettiğin sefil gölgeme!

Nur topu günlerin kanına girdim.
Kutsi emaneti yedim, bitirdim.
Doğmaz güneşlere bağlandı vade;
Dişlerinde, köpek nefsin, irade.

Günah, günah, hasat yerinde demet;
Merhamet, suçumdan aşkın merhamet!
Olur mu, dünyaya indirsem kepenk:
Gözyaşı döksem, Nuh tufanına denk?

Çıkamam, aynalar, aynalar zindan.
Bakamam, aynada, aynada vicdan;
Beni beklemeyin, o bir hevesti;
Gelemem, aynalar yolumu kesti.

Necip Fazıl Kısakürek..

bu şiir bir insanın en kalbi en derin en şiddetli iç muhasebesini anlatır..
üstad kendi muhasebesini bu şiirle yapmış..
kendi muhasebesini yapamayanlara dile getiremeyenlere üstaddan en güzel mirasıdır bu şiir..
bende kendi payıma düşeni arada bir mırıldanırım..
Suratımda her suç bir ayrı imza..
Benmişim kendime en büyük ceza..

Vefatının 34. seneyi devriyesinde üstadı sevgi ve saygı ile anıyorum..
Rabbim kabrini nurlandırsın gani gani rahmet eylesin mekanını cennet cennete komşusu En Sevgili olsun inşallah..

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.857
  • 1.093
  • 11.857
# 27 May 2017 01:05:54


         h.n.a.


YALNIZLIK

Yine akımda bugün sen varsın,
Yine derdinle hayalim hasta.
Bürüsün kalbimi derdin sarsın;
Bir ümit var bu tükenmez yasta.

Bir yaram var! Ona merhem vurman,
Bir hayaldir ki gönülden taşıyor.
Ayırırken bizi yollar ve zaman,
Sana kalbim daha çok yaklaşıyor.

Nerde bilmem o geçen günlerimiz?
Artık onlar yeniden gelmeyecek.
Nerde kırlar, uzayan yol ve deniz,
O öten kuş, o güzel pembe çiçek?

Göklerin ziyneti mes’ut kuşlar
Ötüşürlerdi yağarken yağmur.
Şimdi onlarda melul olmuşlar,
Çünkü artık ne ışık var, ne de nur.

Dinledik rüzgarı sessiz sessiz
Okuyorken bize bir gamlı kitap.
Suya çizmişti gümüşten bir iz,
Yükselirken gece dağdan mehtap.

Şimdi hülyaya gömülmüş ölüyüm;
Ne gelen var, ne giden var, ne soran.
Iztırap yaylasıyım gam çölüyüm;
Esiyor sadece gönlümde boran.

Bir hayal alemi ardında; uzak,
Sisli iklimlere sürdüm, gittim.
Varlığım burda sönüp kaybolacak…
Belki ben şimdiden öldüm… Bittim…

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK