Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimiçi dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.207
  • 69.450
  • 11.207
  • 69.450
# 26 Eyl 2025 08:34:21
    Özellikle 2007-2008 eğitim öğretim yılında, nasıl olsa ek ders kesilmiyor ayda 4 günde diye; her haftanın ya pazartesi ya da cuma günü olmak üzere, ayda 4 gün hasta olan meslektaşlarımız olduğunu.
   Bunu bir hak olarak değil de; sadece hasta olunca mağduriyet olmasın diye getirilen bir sistem olarak görüp, hasta olmadığı sürece sevk almayıp işini yapanlara, hatta hasta olduğu halde sevk almayanlara  SONSUZ TEŞEKKÜRLER.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.788
  • 234.223
  • 29.788
  • 234.223
# 26 Eyl 2025 21:45:48
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
    Özellikle 2007-2008 eğitim öğretim yılında, nasıl olsa ek ders kesilmiyor ayda 4 günde diye; her haftanın ya pazartesi ya da cuma günü olmak üzere, ayda 4 gün hasta olan meslektaşlarımız olduğunu.
   Bunu bir hak olarak değil de; sadece hasta olunca mağduriyet olmasın diye getirilen bir sistem olarak görüp, hasta olmadığı sürece sevk almayıp işini yapanlara, hatta hasta olduğu halde sevk almayanlara  SONSUZ TEŞEKKÜRLER.


Bizde de
--AA bu ay bir yere gitmedik,hadi bir sahile inelim deyip bir,iki gün sınıfı perişan bırakanlar artık nasıl helâlleşirler bilemiyorum..

Çevrimdışı katalizor

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 11
  • 109
  • 11
  • 109
# 27 Eyl 2025 14:26:16
Gmail adresinize nokta (.) veya artı (+) işareti ekleyip farklı üyelikler açıp aynı mail adresine bildirim alabilirsiniz. Yani çoklu üyelik için harika bir yöntem...

Çevrimiçi dark city

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 11.207
  • 69.450
  • 11.207
  • 69.450
# 09 Eki 2025 07:43:17
Vekil öğreymenlikte bir zamanlar 3 yıl üst üste vekil olarak çalışanların asil olarak atanacakları söylentisi vardı.
Ya 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanununda ya da 222 sayılı Eğitim Öğretim kanununda bu durum geçici madde olarak vardı yanılmıyorsam

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.171
  • 21.240
  • 4.171
  • 21.240
# 09 Eki 2025 12:07:22
Saksağanlar 🐦‍⬛
•Aynadaki yansımalarında kendilerini tanıyabilirler.
•Parlak nesnelere karşı büyük ilgileri vardır.
•İnsan yüzlerini yıllarca hatırlayabilirler.
•Çevresindeki sesleri, hatta insan seslerini bile taklit edebilirler.
•Topluluk içinde karmaşık sosyal hiyerarşiler kurarlar.
•Gelecekteki ihtiyaçlarını planlayabilen nadir kuşlardandır.
•Yiyeceklerini farklı yerlere saklayıp yerlerini unutmazlar.

Alıntı

Çevrimdışı kaynarca87

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 318
  • 984
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 318
  • 984
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 09 Eki 2025 12:15:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
    Özellikle 2007-2008 eğitim öğretim yılında, nasıl olsa ek ders kesilmiyor ayda 4 günde diye; her haftanın ya pazartesi ya da cuma günü olmak üzere, ayda 4 gün hasta olan meslektaşlarımız olduğunu.
   Bunu bir hak olarak değil de; sadece hasta olunca mağduriyet olmasın diye getirilen bir sistem olarak görüp, hasta olmadığı sürece sevk almayıp işini yapanlara, hatta hasta olduğu halde sevk almayanlara  SONSUZ TEŞEKKÜRLER.

gözümüzün içine baka baka yapılırdı. hakkımız diye de savunulurdu. vay be.

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.167
  • 24.449
  • 5.167
  • 24.449
# 12 Eki 2025 02:46:49
"İnsan bilmediği konularda hep abartılı fikirlere sahip olur."

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.171
  • 21.240
  • 4.171
  • 21.240
# 16 Eki 2025 11:19:03
Ayran kelimesi; Eski Türkçe (yalnızca Oğuzca ve Kıpçakça) ayrān “süt kökenli bir içecek” sözcüğünden evrilmiştir.Bu sözcük Eski Türkçe adır- “ayırmak” fiilinden Eski Türkçe +(g)An ekiyle türetilmiş olabilir; ancak bu kesin değildir.
MS 552-745 yılları arasında hüküm süren Göktürkler, ekşiyen yoğurdun ekşiliğini azaltmak için üzerine su eklediler.Böylece tesadüfen ayran ortaya çıkmış oldu.
Ayran kelimesi, tarihte ilk defa Divan-i Lugat-it Türk eserinde "sütten elde edilen bir içecek" olarak tanımlanmıştır.

(Alıntı)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.788
  • 234.223
  • 29.788
  • 234.223
# 20 Eki 2025 09:02:21
Peygamber Efendimizin Günlük Hayata Ait Sünnetleri

1- ) En çok Pazartesi ve Perşembeleri oruç tutardı. Neden böyle yaptığı Pazartesi ve Perşembe Allah’a sunulur.sorulduğunda da şu cevabı verirdi: ” Ameller her pazartesi ve perşembe Allah’a ( c.c.) sunulur. Oruçlu iken amelimin Allah’a (c.c.) arz olunmasını severim. Her Müslüman affedilir. Ancak dargın olan kişi müstesna. Cenab-ı Hak meleklere onlar için “bunları geri bırakın” der.
2- ) Cumartesi ve pazar günleri de umumiyetle oruç tutardı. ve şöyle derdi: ” Bu iki gün müşriklerin bayram günleridir. Onlara muhalif olmaktan hoşlanırım.
3- ) Yüzüğü gümüştendi, yüzüğü akik taşıydı.
4- ) Gözleri uyurdu lakin kalbi uyumazdı.
5- ) Ahlakı Kur’an’dı.
6- ) Umumiyetle cuma günü yıkanırdı, bazen de terk ederdi.
7- ) Çocuklara karşı çok merhametliydi.
8- ) Su içtiği zaman 3 defa nefes alır, üç nefeste içerdi ve ” Bu daha mutlu, daha afiyetli ve daha sağlıklıdır. ” buyurdu.
9- ) Gece kalktığı zaman ağzını misvaklardı.
10- ) Son derece merhametliydi. Birisine bir şey vaad ettiği zaman imkanı olduğunda mutlaka o vaadini yerine getirirdi.

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.559
  • 37.476
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 5.559
  • 37.476
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2025 22:06:46
Biz Buna Evlilik Diyoruz...

Esprileriyle ünlü İngiliz yazar Bernard Shaw, ihtiyarlık yıllarında evinin bahçesiyle çokça uğraşıyordu. Bir gün karısını ziyarete gelen
yaşlı bir hanım, onu elinde çapa, iki büklüm olmuş durumda görünce tanıyamadı.

Gözlüklerini düzelttikten sonra sordu:
"Günaydın bahçıvan efendi, dedi.
Siz Bernard Shaw’un yanında ne zamandan beri çalışıyorsunuz?”
“Kendimi bildim bileli,” dedi üstat.
“Verdikleri ücret sizi geçindiriyor mu?”
“Yalnız yiyeceğimi veriyorlar.”
Yaşlı kadın, bahçıvanın bu hâline acımış
olacak ki: “Eğer benimle çalışırsanız, size yiyecek ve giyecekle birlikte yeterli aylık da verebilirim,” diye bir teklifte bulundu.

Bernard Shaw: “Teşekkür ederim, bayan.
Ne yazık ki ben, Bayan Shaw’a ömür boyu bağlayım,” diye bu teklifi geri çevirdi.

Yaşlı bayan biraz da kızarak: “Ama bu tutsaklıktan, kölelikten başka bir şey değil.”
Bernard Shaw ise gülerek: “Hayır sayın bayan,” dedi. "Biz buna evlilik diyoruz.”

Çevrimdışı melisacan7

  • Üye
  • *
  • 272
  • 593
  • 272
  • 593
# 25 Eki 2025 07:58:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Biz Buna Evlilik Diyoruz...

Esprileriyle ünlü İngiliz yazar Bernard Shaw, ihtiyarlık yıllarında evinin bahçesiyle çokça uğraşıyordu. Bir gün karısını ziyarete gelen
yaşlı bir hanım, onu elinde çapa, iki büklüm olmuş durumda görünce tanıyamadı.

Gözlüklerini düzelttikten sonra sordu:
"Günaydın bahçıvan efendi, dedi.
Siz Bernard Shaw’un yanında ne zamandan beri çalışıyorsunuz?”
“Kendimi bildim bileli,” dedi üstat.
“Verdikleri ücret sizi geçindiriyor mu?”
“Yalnız yiyeceğimi veriyorlar.”
Yaşlı kadın, bahçıvanın bu hâline acımış
olacak ki: “Eğer benimle çalışırsanız, size yiyecek ve giyecekle birlikte yeterli aylık da verebilirim,” diye bir teklifte bulundu.

Bernard Shaw: “Teşekkür ederim, bayan.
Ne yazık ki ben, Bayan Shaw’a ömür boyu bağlayım,” diye bu teklifi geri çevirdi.

Yaşlı bayan biraz da kızarak: “Ama bu tutsaklıktan, kölelikten başka bir şey değil.”
Bernard Shaw ise gülerek: “Hayır sayın bayan,” dedi. "Biz buna evlilik diyoruz.”


güzelmiş:)

Çevrimdışı ogrettmen_istt

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 739
  • 302
  • 739
  • 302
# 25 Eki 2025 12:24:48
Sezar 'veni, vidi, vici' sözünü Tokat'ta söylemiştir.

Sebastian, 'Sivas'lı' demektir.

İkisinide araştırabilirsiniz.

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.171
  • 21.240
  • 4.171
  • 21.240
# 26 Eki 2025 20:44:36
…Leyleklerin iletişim biçimi teknik olarak oldukça özgündür. Ses telleri (syrinx) körelmiş olduğu için ötücü kuşlar gibi ses çıkaramazlar. Bunun yerine, en karakteristik iletişim biçimleri “bill clattering” adı verilen gagalarını hızla birbirine vurma hareketidir. Bu davranış, halk arasında “lak lak lak” sesiyle tanınır. Yavrular ise gagaları henüz tam sertleşmeden önce zayıf, cıvıltı benzeri sesler çıkarabilir. Yetişkin leyleklerde ses iletişimi bu mekanik hareketlerle sınırlıdır; onun dışında duruş, kanat çırpma ve tüy kabartma gibi görsel sinyaller de iletişimin bir parçasıdır. Kısacası, leyleklerin dili gaga ve bedenin uyumlu ritminden doğar…

(Alıntı)

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.559
  • 37.476
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 5.559
  • 37.476
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 31 Eki 2025 08:28:08
Hayatta dört aşamalı bir "silinme" süreci vardır:
Bu tamamen senin varoluşuna bağlıdır, başkalarına değil.

📌1- 55 yaşında:
İş yeri seni siler.
Hayatın boyunca ne kadar başarılı ya da güçlü olursan ol,
bir süre sonra sıradan bir insana dönüşürsün.
Bu yüzden eski işine ve onun verdiği üstünlük duygusuna tutunma.
Egonu serbest bırak, yoksa iç huzurunu kaybedebilirsin.

📌2- 65 yaşında:
Toplum seni yavaş yavaş siler.
Eskiden sıkça görüştüğün arkadaşlar ve iş çevresi azalır,ve artık önceki iş yerinde seni tanıyan pek kalmaz.
"Eskiden müdürdüm, yöneticiydim, ya da şu kişiydim..." deme.
Çünkü yeni nesil seni tanımıyor ve bu seni üzmemeli.
Bu da hayatın doğal bir sürecidir.

📌3- 75 yaşında:
Aile seni yavaş yavaş siler.
Çok sayıda çocuk ve torunun olsa da,çoğu zaman sadece eşinle ya da tek başına yaşarsın.
Çocukların arada sırada seni ziyaret ettiğinde,
bu onların sevgisinin bir göstergesidir.
Onları sık gelmedikleri için suçlama,
çünkü onların da kendi hayat mücadeleleri vardır.

📌4- 85 yaşında:
Zaman seni silmek ister.
Tanıdığın birçok kişi artık hayatta değildir.
Bu aşamada üzülme,çünkü bu hayatın kuralıdır ve herkes bu yoldan geçecektir.

Bu yüzden:
Hâlâ biraz gücün ve sağlığın varken,hayatını
en iyi şekilde yaşa!
Malından mülkünden dilediğini harca, gidebildiğin kadar seyahat et,yardım etmek istediklerine yardım et,istediğini iç,oyna,
 eğlen, sevdiğin şeyleri yap!

Unutma:
Seni asla silmeyecek tek grup:
Eski dostlarındır.
Bu yüzden:
Eski ve samimi arkadaşlarınla daha çok
iletişim kur, onları asla unutma...

Alıntı

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK