Hiç Yazılmayan Hasret Mektubum

biliyor yüreğin yüreğimi
tek tesellisi budur belkide kalbimin.
hergün seni beklediğimide...
hiç vazgeçmeden hemde...
hayalinle...

Aşk kaçmaktan çok kovalamak,
görmekten çok özlemek,
gitmekten çok beklemek,
dokunmaktan çok düşünmektir,
ve aşk öyledir ki nerde imkansız varsa onu seçer...

Gülüşünü seversin,
Sesini seversin,
Sohbetini seversin..
Sevmek için illa ki yüzünü görmek şart değil,
Yüreğinde duruşunu seversin.." - Serdar Tuncer
ve biraz dokunabileceğin kadar uzağındayken seslenememek sessizce çığlık atmak işte en zoru bu kalbin devamlı acır!!!!

o kadar zorki sensizlik
ve sen...
beni her defasında mahkum ettiğin sensizliğin acısını bilirmisin sevgili
hergün her nefeste kalbine bıçak saplamak gibi.
yaşadıklarım ne benim nede senin suçundu. istermiydim sensiz bir anı. mahkum olduk yandık. mahkum olduk.

Kalbimdesin, aklımdasın, dualarımdasın ama yanımda değilsin!!!!

hasret sancılarıdır başlatan baharı
yağmur kar fırtına derken
çiçek açar umudun dalları......

Kimbilir belki de melankolik hayat tarzı mazoşist yapmıştır bizi...Bağımlı hale gelmiş bedenim,ruhum yüreğim varlığına...öyle ki madde bağımlısı olmuş bedenim,yüreğim yokluğunda titremekte...

Sen bilmesen de dualarımdasın

Hiçbir zaman uygun bir sözcük bulup da,
Yazabileceğimi sanmadığım hasretimsin.

ahh sevgili...


ışığım...


ilk andan beri nefesim olmuş kokun....



uyuyorsun belkide o güzel halinle...


kıvrılıp yatıyorum yanına usulca sokularak

sıcaksın yine

üşüyorum al beni kollarına ısıt.... üşüyorum sevgili üşüyorum

ağlıyorum seesizce uyandırmak istemiyorum seni...


izliyorum bak sevgili

yüzünün çizgilerini kıvrımlarını seviyorum gözlerimle...


ya kirpiklerini....


dudakların ya....


ya saçların...


saçlarının uçlarından öpüyorum.... ki rüzgar estiğinde yüreğim uçuşurdu saçlarınla...


ya ellerin sevgili...

her yaramı iyileştiren ellerin...

bana dokunduğunda ellerinde yok olmazmıydım ben...


ahhh sevgili....


ahhhh.....................

Daha şimdiden
Karanlık bir sabaha uyanırcasına
Koca bir şehrin enkazı altında kalmışcasına
Kanayarak…
Acıyarak…
Nefessiz kalırcasına …
Dizlerim üzerine çökerek uğurladım seni bu şehirden
Yüreğimden…
Daha şimdiden…
Sen uyanmadan…
O kocaman nemli gözlerini
Kokunu
Varlığını
Gülüşünü
Hayalini…
Daha şimdiden söküp atarcasına yüreğimden
Sen bilmeden...sessizce...
Tek bir damla gözyaşına sığdırarak her şeyi
Daha şimdiden
Sen uyanmadan
Sensiz kapkaranlık ilk günüme uyandım...
                                                          05/06/2013

Hasretim, ben sana deli gibi hasretim.

Binbir hevesle gittiğin o yerlerde bir ömür mutlu ol inşallah,Doğum Günün Kutlu Olsun Oralı...Doğum günün kutlu olsun.

Önce sevdim.
 Sevdiğimi öğrendim, sevebileceğimi fark ettim. Sevdikçe kendimi kainatla topladığımı gördüm.

Affetmeyi öğrendim:
 Affetmenin, dostlarımı 10la çarpmak olduğunu fark ettim.


Pişman oldum:
 Pişman olduğumu itiraf ettim; pişman oldukça hatalarımı küçük, anlaşılır ve bağışlanabilir parçalara bölebildiğimi gördüm.

Hatırlamayı öğrendim:
 Hatırladıkça sevgilerimin kare kökünü bulup, onlardan hüzün çıkardığımı fark ettim.

Değer vermesini öğrendim:
 Değer verdikçe sevgilerin küpünü bulup, onları mutlulukla çarpabileceğimi gördüm.

İltifat etmesini öğrendim:
İltifat ettikçe insanlarla aramdaki en kısa mesafenin bir tebessümün resmettiği bir çizgi olduğunu gördüm.

Özür dilemeyi öğrendim:
 Özür diledikçe nefretin ve öfkenin sonsuza bölündüğünü böylece dargınlıkların limit sıfıra giderken yok olduğunu fark ettim.

Hüzünlendim:
 Hüznü sevdim, hüznün kalbime dokunmasına izin verdim.
 Böylece bütün mutlulukların ve zevklerin sonunda ayrılık çizgisine teğet geçip geri döndüğünü gördüm.

Ve bir gün öleceğim:
 Kesinlikle öleceğim ve öldüğüm gün anlayacağım ki; yaşadığım hayat, paydası sonsuzluk olan basit bir kesirden ibaretmiş.

Tüm bu işlemlerin sağlamasını yapmak isterseniz, kalbinize bir bakın.

Selam ve Duâ ile..

...O kocaman nemli gözlerini,1 mayısı andıran o kocaman ışıl ışıl,harfe dökerken dahi yüreğimin sızısını duyacak kadar hasret kaldığım,bir zamanlar içinde yaşadığıma inandığım,bakmaya hiç ama hiç doyamadığım,o kocaman nemli gözlerini bir daha dünya gözüyle görebilecek miyim acaba  

   Sadece ama sadece bu soru bile yüreğimi kaç bin parçaya böler bilir misin yar,ya sırf bu soruya takılıp sızıdan uyuyamadığım geceleri...
ya sen yar,ya sen ellerinle tercih sıralarken bir kez olsun aklına geldi mi...Gelse nefesin kesilirdi,gelse o sürecin her aşamasında bu derece rol alamazdın...Acıdan lime lime olmak pahasına da olsa o süreçteki rolünü asla unutmayacağım.