Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 28 Haz 2011 16:08:30
  Sormayın

Yürüyorum sonu gelmez bir yolda,
Ne haldeyim sakın bana sormayın,
Benim gönlüm yine bugün isyanda,
Bir limana yanaşıyor sormayın

Yalan değil bir bakışa kandığım,
Bulutlarla uçuyorum sandığım,
O belalı iki göze yandığım,
İçerimde yangınım var sormayın

Nasıl düştüm bu aşkın pençesine,
Kalbimi çevirdi gül bahçesine,
Kulak verin duyguların sesine,
Çaresiz bir derde düştüm sormayın

Denizlerde dalga gibi coşarım,
Rüzgarlara meydan okur koşarım,
Aşıkların dünyasında yaşarım,
Yüreğime sevgi düştü sormayın

alıntıdır

Çevrimdışı adatepe1

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.185
  • 1.818
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 Haz 2011 16:12:28
 Kızıl Bir Öyküydü Yaşamak

-buselik makamında şarkı değil
kızıl bir öyküydü yaşamak…içinde köz ve ateş-

karnı kirli bir martı çığlığıyla
yalnızlığını soyunup…perdesini çeker uykuya hasret güneş
ve sabahı hiç göremeyen gece
bir yıldıza gebe kalır rahminde…ay’ı kendine seçer eş

artık tükenmiştir hayatın seyir defteri…kıraçtır tüm sayfalar
sokaklarda hamiline kadınların utancı satılıktır
ressamlar resimleriyle sevişir…güvercinler tecavüze uğrar
ve ay’dan bir bebek bekler beyaz kefeniyle …bahçesi boş mezar

ölü ekerler toprağa...fakat haraçsız karışmak ne mümkün
cam kırıkları ruhları kanatır
dinlenir soğuk bir mezarın balkonunda zaman
ve kucak açmaz toprak dertlere
aynalardaki cesetlere döner insan

benimse…çıplaklığımı giyinmek için
tabutunda metanetle yatan
turuncu ölüler koşar peşimden…gözleri buzlu cam
iki dünyadan da kovdu öpüşen cinler
cenazemin başında ağlıyorum
mayın döşeli sorgularda yaşam

/..ölünce gözlerini sıkı sıkı yum
sakın parolasını unutma ölümün
bilirsin alışığım…en çok ben ölürüm
şu anda bir çakıl taşıyım cehennemde
zebanilerin ayak tırnakları
ve aç köpek balıkları tek gördüğüm../

//…hayatın ölüme armağanıdır insan…//
                 
                 Tahsin Özmen

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 28 Haz 2011 16:19:31
Güneşim Ayım Ol   


Dönderme yüzünü kurban olaym
Sen ol bu dünyada güneşim ayım
Yalnız ben seveyim, ben okşayayım
Gezmesin bir başka el saçlarında


Kalbimin içidir en güzel yerin
Tutmasın bir başka eli ellerin
Gözlerin gözümde bak derin derin
Kaybolup gideyim bakışlarında


Yüce dağ başına yağan karlarca
Seyrine dalayım senin yıllarca
Gönül ırmağında coşan sularca
Bin huzur bulayım akışlarında


Süsenim sümbülüm reyhancasına
Kekliğim maralım ceylancasına
Tamburum cümbüşüm kemancasına
Şarkılar derleyim ağaçlarında


Allah'a dilenen dilekler gibi
Cennet de dolanan melekler gibi
Sevda dağındaki çiçekler gibi
Bir ömür kalayım yamaçlarında

alıntıdır.

Çevrimdışı yiğidoğ

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 43
  • 363
  • 43
  • 363
# 28 Haz 2011 16:32:37
ÖZGÜRÜZ İKİMİZDE

Kavuşmak özgürlükse özgürdük ikimizde
Elleri çığlık çığlık yan yana iki dunya
İkimiz iki daldan iki hırçın su gibi akıp gelmiştik
Buluşmuştuk bir kavşakta
Unutmustuk ayrılığı yok saymıştık özlemeyi
Şarkımıza dalmıştık
Mutluluk mavi çocuk oynardı bahçemizde

Biz birbirimizi bulmuştuk işte...Yalnızlığı geçmiştik acılar sapağından dönmüş ve birbirimizi görmüştük.Belki de çarpmıştık.Birbirimizi görecek takatımız yokken…Gülümsedin gülümsedim.İçimdeki çocukları sahiplendin önce üşümüşlerdi sardın ısıttın.Sen başkaydın…Bir şarkı söyledin uyuttun meleklere gülümser gibi gülümsediler sana mavi çocuk …

Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
O yuvasız çalıkuşu
Bense kafeste kanarya
O dolaşmış daldan dala
Savurmuş yüreğini
Ben bölmüşüm yüreğimi
Başkaldıran dizelere.

Bir çok ayrılıktangeçmiştim.Daldan dala o yürekten yüreğe bir yuva kurma hayaliyle.Ya bir fırtına çıktı yada onlar istemedi tutunamadım dallarında.Düştüm incindin kırıldım..Yaralarımı kendi başıma oturdum sardım…Sense her şeyden habersiz hiç kirlenmemiş o yüreğinle kendini kapatmıştın sevilere…Yüreğinden bir parça aldın bana verdin Gülümsedin gülümsedim…

Aramakmış oysa sevmek
Özlemekmiş oysa sevmek
Bulup bulup yitirmekmiş
Düşsel bir oyuncagi.

Özlemlerin en büyüğü sana duyulan belki bilmiyorum.Her günün sabahında gülümsemek her akşam gün batımında hüzünlenmek.Seni Sevmek seni sevmek işte tarifi yok.

Yalanmış hepsi yalan
Yalanmış hepsi yalan
Sevmek diye bir şey varmış
Sevmek diye bir şey yokmuş

Senden öncesi yalanmış…Gerçekler acıtmazmış Sevmek yok diyenler yalanmış.Sevmek varmış mavi çocuk sevmek varmış….

Acı çektim günlerce
Acı çektim susarak
Şu kısacık konuklukta
Deprem kargaşasında
Yaşadım bir kaç bin yıl
Acılara tutunarak

Artık acılar tutmayacak ellerimden sen tutacaksın biliyorum.artık susmayacağım seni haykıracağım.Belki seni susacağım sadece seni…

Acı çekmek özgürlükse
Özgürüz ikimizde
Acılardan arta kalan
İşte bu bakışlarmış
Buğu diye gözlerinde
Gün batımı bulutlarmış.

Gözlerin gün batımı.Gözlerin alev alev, gözlerin güneş içimi sıcacık eden, o gözlerin gülümseyen gülümseten….O gözlerin işte buradayım diyen…
Acı çektik şimdi özgürüz. Geriye ne kalmışsa bizden bölüşürüz.Belki mavi çocuk birlikte büyürüz…

Seni Seviyorum MAVİ ÇOCUK...
Acıysan
Yalnızlıksan
Suskunluksan
Özgürlüksen
Herneysen
Herşeysen
  Seni Seviyorum


(alıntı )
 
 
     
 
 

Çevrimdışı suatin

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 12.659
  • 57.208
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.659
  • 57.208
  • Müdür Yardımcısı
# 28 Haz 2011 16:44:32
Acılar türlü türlü mutluluklar hep sıradan
Huzur satıp aşk aldığım günleri yâd ederim
Yaramı Yaradan bilir kul ne anlar yaradan
Yüreğimin dili yok ben böyle feryat ederim.

Çevrimdışı ALAMET-i FARİKA

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.093
  • 11.862
  • 1.093
  • 11.862
# 28 Haz 2011 16:50:30
 
   h.n.a. 
 
 
SARI ZEYBEK

Şu dağların meşeleri karanlık,
Etekleri olur çayır çimenlik
Kızanlarla bur da eder yarenlik,
“Sarı Zeybek şu dağlara yaslanır,
Yağmur yağar, pusatları ıslanır”.

Sarı Zeybek şu dağların eridir,
Dağlar onun bütün yoğu varıdır.
Kendi sarı, bindiği at dorudur;
Attan inip şu dağlara yaslanır,
Gözü dalar, bakışları puslanır.

Sarı Zeybek dağdan dağa taşınır,
Taşınır da yüce dağlar aşınır.
Mola verip Gökçen kızı düşünür;
Efe dağdan köye doğru seslenir,
Yosma Gökçen sesi duyar, süslenir.

Sevmesin mi Sarı Zeybek Gökçen`i?
Yüzü melek, saçı ipek Gökçen`i?
Bütün Aydın elinde tek Gökçen`i?
Kız sevmeyen erin gönlü paslanır,
Paslanırda imil imil yaslanır.

Padişahın kulağına varırsa,
Tutun diye devlet emir verirse ,
Üç yüz atlı, beş yüz yaya yürürse
Dağlar, taşlar barut ile sislenir,
Ölen ölür, anaları yaslanır.

Çevrimdışı canegt

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.904
  • 12.100
  • 2.904
  • 12.100
# 28 Haz 2011 17:44:12
Bir sakıncadır, bir tehlikedir bu
hâlâ erkeklerin olan bu dünyada
yürümek yalnız başına.
Her dönemeçte bekler seni
pususu saçma rastlantıların.
Sokaklar yaralar seni
meraklı bakışlarla.
Yoldaki yalnız kadın.
Tek savunman senin
savunmasız olman.

Düşünmedin erkeği
dayanılacak bir destek gibi,
yaslanılacak bir ağaç gövdesi,
sığınılacak bir duvar gibi
düşünmedin erkeği.
Düşünmedin erkeği
bir köprü, bir tramplen gibi.
Yapayalnız çıktın yola
eşit koşullarda tanımak istedin
ve istemedin hiçbir şey erkeği sevmekten başka.

Uzaklara gidebilecek misin,
yoksa düşecek misin çamurlara?
Bilmiyorsun, direngensin ama.
Devirseler de seni yarı yolda
gene de bir yerlere varmış olacaksın
mutlaka.
Yoldaki yalnız kadın
Her şeye rağmen yürüyorsun
Her şeye rağmen durmuyorsun.

Hiçbir erkek
yalnız olamaz
bir kadın kadar.
Karanlıklar diker önüne
bir kapalı kapı.
Geceleyin hiçbir kadın
tek başına gidemez yolda.
Ama güneş, bir gardiyan gibi tıpkı,
açar uzayı sana
tan vakti.

Ama karanlıkta da yürüyorsun sen
çevrene korkuyla bakmadan.
Ve her adımın
bir güvenlik belgesidir
seni uzun süre korkutan
erkek için.
Adımlar çınlıyor taşlarda.
Yoldaki yalnız kadın.
En sessiz, en yürekli adımlar
aşağılanmış toprakta,
kendisi de yolda
yapayalnız bir kadın olan toprakta.

YOLDAKİ YALNIZ KADIN Blaga DİMİTROVA

Çevrimdışı akkaya33

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.105
  • 12.724
  • 2.105
  • 12.724
# 28 Haz 2011 19:25:29
BİR FOTOĞRAFA

Karşımdasın işte...

Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.

Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.

Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.

Tıkandığım o an,

Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,

Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.

Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.

Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.

Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,

bitti artık hepsi...

 Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.

Bakış açım belli oldu yine.

Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.

Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.

Dağlara çarptım her esişimde.

Yollara küfrettim her gidişinde.

 Demiştim sana hatırlarsan:

“Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,

‘zamanla bırakmamak’tir..”

Şimdi bana, geçen o zamanın

Unutulmaz sancısı kalır

 Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?

Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...
                                                        Nazım Hikmet

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.577
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.577
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 28 Haz 2011 20:28:48
Seni Yaşamak

Seni her özlediğimde sevgilim,
Gökyüzüne bakıyorum;
Göğün mavisinde gözlerini görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Denizlere bakıyorum.
Ufuğa bakınca mucizeni görüyorum çünkü.
Seni her özlediğimde bir tanem,
Kuşlara bakıyorum.
O kanatlardaki özgürlüğünü görüyorum çünkü.
Ve aşkım, seni her özlediğimde,
Adında isyan ediyorum.
Seni özlemek istemiyorum ben,
Ben seni yaşamak istiyorum,
Seni her özlediğimde sana bakmak istiyorum
Ve seni sende görmek sadece

Behçet Necatigil

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.404
  • 6.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.404
  • 6.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 Haz 2011 21:21:37
Güzelliğin On Par'Etmez

Güzelliğin on par'etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa

Tabirin sığmaz kaleme
Derdin dermandır yareme
İsmin yayılmaz aleme
Aşıklarda meşk olmasa

Kim okurdu kim yazardı
Bu düğümü kim çözerdi
Koyun kurt ile gezerdi
Fikir başka başk'olmasa

Güzel yüzün görülmezdi
Bu aşk bende dirilmezdi
Güle kıymet verilmezdi
Aşık ve maşuk olmasa

Senden aldım bu feryadı
Bu imiş dünyanın tadı
Anılmazdı VEYSEL adı
O sana aşık olmasa.

Aşık Veysel Şatıroğlu

Çevrimdışı nevin07

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.313
  • 3.610
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 28 Haz 2011 21:25:57
O’NA


Benim efendim!

Ben sana bendim!

Bir üfledin de

Yıkıldı bend’im.

Ben ki, denizdim,

Dağbaşı bendim.

Şimdi sen oldun,

Âleme pendim.

Benim efendim!

Feza levendim!

Ölmemek neymiş;

Senden öğrendim.

Kayboldum sende,

Sende tükendim!

Sordum aynaya:

Hani ya kendim?

Benim efendim!

 

Benim efendim!

Emri yüklendim!

Dağlandım kalbden

Ve mühürlendim.

Askerin oldum,

Başta tülbendim;

Okum sadakta,

Elde kemendim.

Benim efendim.

Çevrimdışı dadasbey84

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 17
  • 55
  • 17
  • 55
# 28 Haz 2011 23:35:59
ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum
geceler hiç bitmiyor ben hiç uyumuyorum
gecenin efkarı iniyor perde perde
sevdanın hayali vuruyor arada bir içime
ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum
hani şu perdelerinde mavi kuş resimleri olan
ali bakkalın hemen yanında 17 numara
o kırgın hayatın tam ortasında
hani duvarlarında hala yazılar olan o sokakta
biri gurbetin ,biri ihanetin,
biri de seni böyle sevmenin hikayesi
sevdanın camı bana bakıyor ben cama
ve bak sen şu serencama
pencere önünde menekşeler ,hatmiler
bide gece sefası ,bide haytalığı adamın
abi bide sevdanın hayali vuruyor arada içime
iyi oluyor diyorum bu sana iyi oluyor
arada bir arkadaşlar geliyor laflıyoruz ordan burdan
anlarsın ya güzel abim
iç cebimde bir umut doğuyor
bide nerden bulduysam resmi sevdanın
resimde sevda inadına gülüyor
sevdam gayri resmi bilmekteyim
gel ki benim abim
birazda üstümüzde macera güzel duruyor
yani yakışıyor adama yakışıklı bir sevda
hayat haybeye vurmuyor yüzümüze belasını
hayat sokağımızda bir kehribar tespih gibi
dokuyor tanelerini takır takır yüzümüze

ben sevdanın oturduğu sokakta oturuyorum
geceler hiç bitmiyor ben hiç uyumuyorum
ağzımda fiyakalı bir ıslık
zulamda ağır yarası sevdanın
ali bakkalın çırağı metin anlıyor halinden insanın
metin nedir senin niyetin
kap bakalım abine bir taze ekmek biraz zeytin
bu akşam yine odamda efkar var
anlarsın ya metin adamın halinden adam anlar...
                                                    İ.SADRİ

Çevrimdışı gazili0606

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 6.675
  • 15.555
  • 6.675
  • 15.555
# 28 Haz 2011 23:39:14
GÖZLERİM GÖZLERİNDE

Hep böyle çocuksu mu bakar senin gözlerin?
Hep böyle içinde uzak bir ışık mı yanar?
Bakışlarında beni dinlendiren bir şey var;
Kıyısındaymış gibi en sakin denizlerin...
Bir yelkenliyim şimdi ben senin limanında
Fırtınalardan geldim sende dinleniyorum.
Bu huzur, bu sessizlik hiç bitmesin diyorum;
En eşsiz dakikalar sürsün senin yanında...
Hiç yumma gözlerini, ışığın eksilmesin,
Gündüzüm aydınlığım, ipek böceğim benim!
Güz bahçemde açılmış o son çiçeğim benim!
Yorgun kalbim seninle elem nedir bilmesin;
Ayırma gözlerimden çocuksu gözlerini,
O sakin o yalansız, o kuytu gözlerini

Ümit Yaşar Oğuzcan

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.644
  • 22.402
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 4.644
  • 22.402
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 28 Haz 2011 23:44:42
BİR ELİF MİKTARINCA
Kader vazgeçip yazgımdan varlığımı sürme etse
Öpsem her seher vakti yar’in gece gözlerinden
Perçem etse beni kalem düşsem bir an pak alnına
Bir elif miktarınca dursam o gül yanağına
Yar bana bir kere gülüp de bir selam verse
Razıyım ikindiye müteakip selâ’m verilse
Bir elif miktarı durup da halimi görse
Ve bırakıp ruhum tenimi Rabb’ime dönse
Ne zaman ki dönse sırtı sanırım gurbet günü
Yollar uzun gün zemheri ve gebe tomurcuk güle
Ne hazin ki yazgımın hasret arkası önü
Yaradan kanıyorken yar damlıyor yareme
Bir elif miktarınca adımı yar etse yar
Bir adım mesafede yar’e uçurumlar var
Düşsem yar’in diline düş’te olsa razıyım
Giz’de kalmış aşkımın feryadı avazıyım
Yetimliğime katkı öksüzlüğüm yar’dandır
Gözlerine müebbet esaretim yar’adır
Yar bir elif miktarınca kaldır bizi kıyâm et
Bakışın değsin bana ve kopsun bende kıyamet


mehmet ercan

Çevrimdışı munzeviçığlık

  • Uzman Üye
  • *****
  • 4.644
  • 22.402
  • Birleştirilmiş Sınıf
  • 4.644
  • 22.402
  • Birleştirilmiş Sınıf
# 28 Haz 2011 23:45:32
DÖN
 Yakamozun hükmü şafak sökene kadar
Gel-gitlere boğulmadan denizimiz dön
Çöller kaç mecnunun ömrüyle kanar
Gözlerim seraba aldanmadan dön
Gül dahi bülbülün yüklenmiyor sabrına
Yıldızlar diklenmiyor güneşlerin şavkına
Seni bana yar kılan sahibimin aşkına
Şaşkına dönmeden takvimlerim dön
Kader kaç sabaha buluşturur gecemi
Akıl kaç gün daha teskin eder kalbimi
Bıraktığın hasretin tâlân edip gövdemi
Kuru dala çevirip kırılmadan dön
Ahengine düştüysen başka bir manzaranın
Neresinden dönersen kârıdır zararının
Kem gözlerin şerrinden kurtulup nazarının
Kabulü ol duamın bismillah de dön
Taş bildiğim sabrım yenilmeden telaşa
Kaç aşık benim gibi anılır ki aşkıyla
Emir değil buyruk değil bu haşa
Ricasıdır kalbimin kırılmadan dön
Kelimeler seni taşımaktan yorulup
Üç noktalar dağılıp tek noktada buluşup
Ünlem işaretleri sevgime önlem olup
Geçmiş zamanlarımın öznesi olmadan dön
Hece hece yerleş pelesenk ol dilime
Sancıların mesken edilmeden kalbime
Hekimleri çaresiz bırakıpta derdime
Hâkimlere kalemini kırdırmadan dön
Uzattığım elimi boş çevirme bağrıma
Bir an yerimde ol da feryadedip bağırma
Yamacına düşürüp hasretinin dağına
Beni Ferhat etmeden Şirin’im ol dön

mehmet ercan


 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK