Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı hercaihoca

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 1.401
  • 6.353
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 29 Tem 2011 10:36:37
HÜRRİYETE ÖVGÜ

Boşuna değil dökülen kan
Hatıran daha aziz çıkacaktır
Bu felaket senelerinden
Asırlardır bu böyledir
Bütün kötülükler geçer
Yaşar iyi ve güzel olan

Sen çalışmanın ve düşünmenin hakkısın
Kanunların, nizamların üstünde
Talihisin insanlığın
Her sevgi hayatla biter
Yalnız senin aşkın kalır
Genç çocuğa babadan

Boşuna değil dökülen kan
Şehirlerde, köylerde çocuklar büyüyecektir
Daha zeki daha çalışkan
Bütün acılar unutulacak
Şarkılar daha yürekten söylenecektir

Yıkılan evler köprüler
Daha sağlam kurulacaktır tekrar
Yeniden fabrikalar yükselecek
Tarlalar genişleyecektir

Boşuna değil dökülen kan
Tarihin akışından anlıyorum
Kuvvet zamanla yıkılır
Yalnız senin uğrunda ölür insan
Yarası acımadan.

Necati Cumalı

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Tem 2011 11:52:23
GELDİM
  Beni çağırmadınız,kalkıp ben kendim geldim.
  Uzaklardan size bir haber getirdim geldim.

  Bıraktıklarınızdan,unuttuklarınızdan,
  Sımsıcak-anılası günler getirdim geldim.

  Gömütleri andıran yapılarınızdaki
  Yaşantılarınıza evler getirdim geldim.

  Tek tek,ayrık-soluyan bitkiseller yerine
  Yüzyüze dönük,gülen sizler getirdim geldim.

  Solarken suladığım,koparken bağladığım,
  Ölürken canlandığım sözler getirdim geldim.


                Özdemir ASAF

Çevrimdışı aslı_80

  • Bilge Üye
  • *****
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
  • 2.080
  • 12.051
  • Öğrenci Velisi
# 29 Tem 2011 12:43:39
Ben Yine Bende Bende Bittim
Karşımdasın işte...
Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
Tıkandığım o an,
Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
bitti artık hepsi...

Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
Bakış açım belli oldu yine.
Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
Dağlara çarptım her esişimde.
Yollara küfrettim her gidişinde.

Demiştim sana hatırlarsan:
Önemli olan zamana bırakmak değil,
Zamanla bırakmamaktır..
Şimdi bana, geçen o zamanın
Unutulmaz sancısı kalır

Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

Nazım Hikmet


Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 29 Tem 2011 12:43:59
  Hasret Çiçeğim  


Yağmurlar düşerken körpe bağına
Süzülür damlalar gül yaprağına
Takılıp gurbetin hüzün ağına
Bir sen mi solarsın hasret çiçeğim

Sarıp dikenlere gönül acını
İndirme başından ümit tacını
Rüzgarda savrulan ipek saçını
Bir sen mi yolarsın hasret çiçeğim

Eserken başında bahar yelleri
Okşarsın hasretle açan gülleri
Andıkça geldiğin ırak yerleri
Bir sen mi dolarsın hasret çiçeğim

Seller feryad eder dağlar ses verir
Bir ömre bir sevda sanma az gelir
Şimdi her gönülde bir ah yükselir
Bir sen mi ağlarsın hasret çiçeğim

Denizler dalgalı alınlar sisli
Yollar sıra sıra engel dizili
Herkesin ateşi içinden gizli
Bir sen mi yanarsın hasret çiçeğim

Coşkun akan seldim duruldu kalbim
Gurbet eller gezdim yoruldu kalbim
Aşkın hançeriyle vuruldu kalbim
Bir sen mi kanarsın hasret çiçeğim

Çevrimdışı seço58

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 3.343
  • 41.706
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Tem 2011 12:54:50
Bugünlerde herkes gitmek istiyor.
Küçük bir sahil kasabasına,
Bir başka ülkeye, dağlara, uzaklara...

Hayatından memnun olan yok.
Kiminle konuşsam aynı şey...
Herşeyi, herkesi bırakıp gitme isteği.

Öyle "yanına almak istediği üç şey" falan yok.
Bir kendisi.
Bu yeter zaten.
Herşeyi, herkesi götürdün demektir.
Keşke kendini bırakıp gidebilse insan.
Ama olmuyor.

Hadi kendimize razıyız diyelim, öteki de olmuyor.
Yani herşeyi yüzüstü bırakmak göze alınmıyor.

Böyle gidiyoruz işte.
Bir yanımız "kalk gidelim",
öbür yanımız "otur" diyor.

"Otur" diyen kazanıyor.
O yan kalabalık zira...
İş, güç, sorumluluk, çoluk çocuk, aile,
Güvende olma duygusu...
En kötüsü alışkanlık.
Alışkanlığın verdiği rahatlık,
Monotonluğun doğurduğu bıkkınlığı yeniyor.
Kalıyoruz...
Kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kök salıyoruz.

Evlenmeler...
Bir çocuk daha doğurmalar...
Borçlara girmeler...
İşi büyütmeler...
Bir köpek bile bizi uçmaktan alıkoyabiliyor.

Misal ben...
Kapıdaki Rex'i bırakıp gidemiyorum.
Değil bu şehirden gitmek,
İki sokak öteye taşınamıyorum.
Alıp götürsem gelmez ki...
Bütün sokağın köpeği olduğunun farkında,
Herkes onu, o herkesi seviyor.
Hangi birimizle gitsin?

"Sırtında yumurta küfesi olmak" diye bir deyim vardır;
Evet, sırtımızda yumurta küfesi var hepimizin,
Kendi imalatımız küfeler.

Ama eğreti de yaşanmaz ki bu dünyada.
Ölüm var zira.
Ölüme inat tutunmak lazım,
İnadına kök salmak lazım.

Bari ufak kaçışlar yapabilsek.
Var tabii yapanlar, ama az.
Sadece kaymak tabakası.
Hepimiz kaçabilsek...
Bütçe, zaman, keyif... Denk olsa.
Gün içinde mesela...
Küçücük gitmeler yapabilsek.

Ne mümkün.
Sabah 9, akşam 18
Sonra başka mecburiyetler
Sıkışıp kaldık.
Sırf yeme, içme, barınmanın bedeli
Bu kadar ağır olmamalı.

Hayatta kalabilmek için bir ömür veriyoruz.
Bir ömür karşılığı, bir ömür yani.
Ne saçma...
Bahar mıdır bizi bu hale getiren?
Galiba.

Ben her bahar aşık olmam ama
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç,
Ama olsun... İstemek de güzel.

CAN YÜCEL

Çevrimdışı mavi ada ılgını

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.970
  • 8.709
  • 1.970
  • 8.709
# 29 Tem 2011 15:57:46
Terketmedi sevdan beni,
Aç kaldım, susuz kaldım,
Hayın, karanlıktı gece,
Can garip, can suskun,
Can paramparça...
Ve ellerim, kelepçede,
Tütünsüz, uykusuz kaldım,
Terketmedi sevdan beni...

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 29 Tem 2011 16:41:27
NE GELENSİN,NE GİDEN

Bütün yolcular tanıdık
Gelenlerde
O ürkek mutluluk
Gidenlerde
Bir çelişkili hüzün
Ellerimi zor tutuyorum
Deli akan bir nehir gibi
Akıntıya bırakmak istiyor
Kendini
Bütün gidenlere
El sallamak istiyorum
Bütün gelenlere sarılmak
Göz yaşlarımı
İçime akıtmayı öğrenemedim
Birkaç damla oluyor
Gidenler için mi?
Kalanlar için mi?
Karışık

Bu gün sevgililer günüymüş
Ellerinde
Bütün çiçekleri
Koynuna alan
Bir şiirle gelmeliydi
Olmayan sevgilim
Dağ yamaçlarındaki
Ovalardaki
Hatta bir evin balkonundaki
Karanfilleri bile
Kucaklamalıydı
Ellerindeki şiiri
Siz uçurumun dibindeki
Çiçeği bilir misiniz?
O eşsiz güzel çiçeği
Erişilmez görünen
O çiçekte olmalıydı

Bütün otogardaki
İnsanlar tanıdık
Giden gelen
Bir çelişkiyle
Karma karışık
Sevginin özlemin
İnsana en çok
Dokunduğu an
Ve mutluluğun
Bu gün sevgililer günü
Niye gelmedin
Olmayan sevgilim
Uçurumun dibinde ki çiçeği
Almaya gittin de
Orada mı ? Kaldın
Bunu sitem say
Bir sen değilsin tanıdık
Ne gelensin
Ne giden…

Jale KESKİNKILIÇ

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.139
  • 24.248
  • 5.139
  • 24.248
# 29 Tem 2011 16:47:14
BAYRAMLAR BAYRAM OLA-5

Giden bayramlardan almadık bir tat
Gardaş bu senenin bayramı nasıl?
Şenay'larda bayram hergün, her saat
Elif'in Döne'nin bayramı nasıl?

İçinde boğulduk derdin acının
Uykusu bitmedi şeyhin, hacının
Üç gardaşı şehit veren bacımın
Oğulsuz ananın bayramı nasıl?

Neşe topuğumda, elem boynumda
Sen çoğunu anla, ben az deyim de
Kim öldü, kim kaldı garip köyümde
Ya bizim hanenin bayramı nasıl?

Dert deşmek değildir gayem niyetim
Düşündükçe sızlar kemiğim etim
Gelini dul kalmış, torunu yetim
Ak saçlı ninenin bayramı nasıl?

Hangi eller sürer suçluyu suça
Güdümlü başların destesi kaça
Kimler zorlanıyor gönülsüz göçe
Boş kalan binanın bayramı nasıl?

İşkence altında ezilen canlar
Masum yiğitlerle dolu zindanlar
Ses verin mezardan ulu sultanlar
Yusuf’un Kenan’ın bayramı nasıl?

Bizden sandığımız bize yabancı
Görünen simalar göze yabancı
Kabukta bayram var, öze yabancı
Söyleyin mananın bayramı nasıl?

Sabahtan haber yok, ufuklar kara
Semerkant kan ağlar, yanar Buhara
Keşmir, Kabil, Kerkük hasret bahara
Kudüs'ün, Sina'nın bayramı nasıl?

Ayşe'nin bayramı gözyaşı, firak
Sultan'ı derdiyle baş başa bırak
Sormadan geçemem etmişim merak
Nükhet'in, Nana'nın bayramı nasıl?

Mücahid maddeye yapar akını
Devrimci soygundan tutar yükünü
Biz toprağa verdik Hikmet Tekin'i
Katil'in, Zana'nın bayramı nasıl?

Doğduğundan beri çamlar deviren
Ekranda iftira, yalan savuran
Salyası, ülkeyi göle çeviren
Boynuzlu dananın bayramı nasıl?

Abdurrahim KARAKOÇ

Çevrimdışı rukiyesevik

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.910
  • 9.770
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 1.910
  • 9.770
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Tem 2011 17:35:26
Beklenen
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.

Geçti istemem gelmeni,
Yokluğunda buldum seni;
Bırak vehmimde gölgeni,
Gelme, artık neye yarar?
 
Necip Fazıl Kısakürek

Çevrimdışı Eğitimci35

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.562
  • 91.099
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.562
  • 91.099
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 29 Tem 2011 18:52:59
Bu Yangın Yerinde

Yaşamak bu yangın yerinde
Her gün yeniden ölerek

Zalimin elinde tutsak
Cahile kurban olarak

Yalanla kirli havada
Güçlükle soluk alarak

Savunmak gerçeği, çoğu kez
Yalnızlığını bilerek

Korkağı, döneği, suskunu
Görüp de öfkeyle dolarak

Toplanıyor ölü arkadaşlar
Her biri bir yerden gelerek

Kiminin boynunda ilmeği
Kimi kanını silerek

Kucaklıyor beni Metin Altıok
"Aldırma" diyor gülerek

"Yaşamak görevdir bu yangın yerinde
Yaşamak, insan kalarak"

Ataol Behramoğlu

 

Çevrimdışı Tolstoyevski

  • B Grubu
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 24.726
  • 258.555
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 29 Tem 2011 20:11:25
UZAKTAKİ  SEVGİLİYE
Seni kaybettiğim, söyle gerçek mi?
Ey güzel bırakıp beni gittin mi?
Her name, her söz kulaklarımda
Hâlâ bugün gibi çınlayıp durmada.

Bir yolcu nasıl bakışlarıyla
Delmeye çalışırsa mesafeyi,
Nasıl keşf için uğraşırsa
Havada gizlice şakıyan serçeyi;

Öyle aranıyor gözlerim durmadan
Tarlayı, çalıyı, ormanı tekrar;
Ey güzel sevgilim, dön artık bana!
Seni çağırıyor söylediğim şarkılar!


Johann Wolfgang Von GOETHE

Çevrimdışı berru1987

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 36
  • 161
  • 36
  • 161
# 29 Tem 2011 22:29:31
Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma

Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma.

O saatelerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma..

Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma..

Hala duruyorsa yeşil elbisen,
Onu bir gün yalnız benim için giy
Saksındaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma..

Büyük acılarla tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma..

Çevrimdışı okulönceci26

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
  • 3.626
  • 18.853
  • Okul Öncesi Öğrt.
# 29 Tem 2011 23:17:29
BELKİ DE AŞK

Belki de ölümün gizli provasıdır ayrılık...
aldığın her nefes yalnızlığın zabtına geçmiştir.
Gülümsemelerin solduğu yüz çukurlarından savruluyor aşkın imla hataları;
Virgüllerin beli kırılır satır ortalarında,
ve noktasız, soru işaretsiz, ve hatta ünlemsiz satır sonları...

Perdelerinden taşınır güneş
varlığında konuşmayan duvarlar
cümleleri sırtına yüklenip kirpiklerinde oyalanır ayazlar
sesini yitirmiş bir rüzgar gibi kalakalırsın mevsimlerin ayak ucunda.

Susmak istersin
ya da delice ağlamak
ama beceremezsin...

Hayata cezalar kesercesine kelimelerinle yalnızlığın kıyısına kusarsın çığlıklarını
gözyaşın akmaz sanırsın
oysa iç cebinde biriktirdiklerin ayrılığın tek şahididir.
Baktığın her kadın, gideni hatırlatıyorsa
takvimlerden hep gidişin tarihi avuçlarında soluyorsa
artık yenilmişsindir!

Belki de yaşadıkların acıdır.
Ama aşk her acıya göğüs gerip gideni hala sevebilmektir...
Aşk;
belki de imkansızlığın dudaklarına mıhlanmış tek kelimedir
ya da cümlelerin namlusundan yüreğine saplanan kanlı bir gözyaşıdır.

Hala sol yanım kanamakta
hala cerahatı bitmemiş bir ayrılığın narkozunda
parmak uçlarım ısrarla onun adını yüreğime karalamakta...

Sensiz ölmeyi göze alıp ölemiyorsan
uzaklarda senin saçlarına değil de başkasının saçlarında dolaşan ellerini hala özlüyorsan
hala sevmektesin.

Yazdığın her kelimeyi ayrılıkla tutuşturup yüreğinde yakıyorsan
güneşin perdelerine indiğinde onun sesinin olmadığı yataklardan uyanmak istemiyorsan
ve gelmeyeceği bile bile hala deliler gibi seviyorsan
bunun adı "Aşk"tır.

Bir zamanlar elele dolaştığınız sokaklarda
anıların ve onun kokusunu hala arıyorsan
saatlerce aynı şarkıyı dinleyip
rüzgarın kovalandığı caddelerde sana arkası dönük olanları
"O" zannedip
onun olmadığı anladığında yüreğini topuklarında eziyorsan hala seviyorsundur...

" Belki de aşk;
ayrılıklara göğüs gerip bir yudum gülüşüyle hiç gitmemecesine yaşabilmektir..."

İsmail Sarıgene

Çevrimdışı muhars

  • Uzman Üye
  • *****
  • 531
  • 3.605
  • 531
  • 3.605
# 30 Tem 2011 00:08:29
BİR AKŞAMDA ÇOCUKLARIN TÜRKÜSÜ

Baba, nisan yağmurları bir panayır türküsüdür
Birazdan güneş açınca verecekler oyuncaklarımızı
Baba, savaş olmasın; savaş çıkarsa
Kirletirler göklerimizi, yırtarlar uçurtmalarımızı..

Baba, savaş patlarsa en çok bize kızacaklar
Ağabeylerimiz kıracak, çelimsiz bacaklarımızı
Bilyalarımızı ezecek tanklar, düşlerimizi dövecek toplar
Çamurlara bulayacaklar nisan yağmurlarımızı..

Güneşlerimizi ve aylarımızı söndürecekler
Kendi çocuklarına götürecekler belki de portakallarımızı
Baba onlar da çocuktur, onlar da kuş dili bilir
Kuş, dalı gözünden anlar; dal, kuşu tüyünden tanır
Rüzgârlardan rüzgârlara yıkım gelmez hiçbir zaman
O çocuklar o portakalları ölür de yemez

                                           Afşar Timuçin

Çevrimdışı nurdan81

  • Uzman Üye
  • *****
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 705
  • 2.728
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Tem 2011 00:12:32
Yorulmam deme gönül mutlaka yorulursun
Ortada seyrederken kenara savrulursun
Zamanın tenceresi, penceresi çok farklı
Temmuz’da buz tutarsın, Ocak’ta kavrulursun..


Abdurrahim Karakoç

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK