Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 17 Oca 2015 07:39:32

Reishi mantarı

Çinlilerin uzun yıllardır yararlarından dolayı kullandığı reishi mantarı uzun yaşamanın sırlarını içerisinde barındırmaktadır. Çinliler ile Japonlar da tıpta ilaç olarak kullanılmaktadır. Ölümsüzlük mantarı olarak adlandırmaktadırlar.
Kastamonu ilinin Bozkurt ilçesinde uzun senelerdir şifalı olarak bilinmekte olan kırmızı reishi mantarı yetiştirilmektedir.

Reishi mantarı nelere iyi gelir

o   Bağışıklık sistemimize,

o   Sinir sistemimize,

o   Boşaltım sistemimize,

o   Dolaşım sistemimize,

o   Kaslar ile kemiklerimize,

o   Kanser hastalığına,

o   Bronşit rahatsızlığına,

o   Şeker hastalığına,

o   Fiziksel görüntüye,

o   Beden ile ruh sağlığımıza,

o   Strese karşı,

o   Uyku düzenlemede,

o   Hücre yenileyici olduğu için yaşlanmaya karşı çok faydalı bir bitkidir.

Reishi mantarının kullanım şekli; Cam olan demlik içerisinde metal kaşık kullanmadan yarım saat süresince 1 litre su içerisinde kaynatınız. İster sıcak olarak, ister soğuk tüketilir. Şekerle ve ya tatlandırıcıyla kullanılmamalıdır. Dilerseniz bal kullanarak tat verebilirsiniz.

Çevrimdışı ismil003

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.708
  • 3.343
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.708
  • 3.343
  • Müdür Yardımcısı
# 18 Oca 2015 01:58:02
Muz, seratonin hormonunun düzenlenmesinde ve artmasında büyük rol oynayan meyvelerden bir tanesi. Düzenli olarak tüketildiğinde sağlık, mutluluk ve heyecan veriyor. İnsanın ağzını kulaklarına değdiriyor adeta.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 18 Oca 2015 06:44:08

Sigara İçenler Derin Uyuyamıyor

Sigaranın sağlığımza verdiği zararlar saymakla bitmez. Bu zararlar arasında bir de uyku problemleri eklendi.
Siz de sigara içiyor ve sabah yataktan son derece yorgun, bitkin uyanmaktan şikayetçiyseniz bu yazımızı önemle okumalısınız. Zira sigara içenlerin daha zor uykuya daldıkları bildiriliyor.
John Hopkins Üniversitesi Tıp Okulu’ndan Dr. Nareş Purjabi’nin başkanlık ettiği ekip, uyku problemlerinin sigaradan kaynaklanıp kaynaklanmadığı araştırıldı.
Sigara başlı başına uyku üzerinde uyarıcı etkiye sahip midir? sorusunun cevabı da ortaya çıkarıldı.
sigaraAraştırmada sigaradan kaynaklanan rahatsızlığı olmayan orta yaş gurubundaki 40 kişi ve yine aynı sayıda sigara içmeyen kişilerle uyku durumları karşılaştırıldı.
Uyku sırasında beynin elektriksel hareketlerinin ölçülmesi için kişiler kendi evlerinde EEG makinelerine bağlandı.
Araştırma sonucunda ise sigara içen kişilerin hafif uyku ile uyku dönemlerini geçirdikleri derin uyku süresinin daha az olduğu belirlendi. Deneklerin uykuya dalmalarının hemen ardından sigara içenlerle içmeyenlerin uyku derinliğinin farkının tesbit edildiği görüldü. Sonuç olarak nikotin uyku üzerindeki olumsuz etkilerinin, uykunun ilk anlarında çok etkili olduğu belirlenmiş oldu.
Diğer taraftan, araştırmaya katılan sigara kullanan deneklerin büyük çoğunluğu dinlendirici uykuya dalamadığını söylerken, sigara içmeyen küçük bir kısım dinlenemediğini belirtiyor.

Çevrimdışı FRQ

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 324
  • 3.708
  • 324
  • 3.708
# 18 Oca 2015 08:01:25
 ---Çörek Otu Yağı Mucizesi----
çörek otu, çörek otu yağı

Çörek Otu Yağı Mucizesi

 

ABD Kanser Araştırma Laboratuvarı’nda yapılan yeni bir araştırmaya göre yüzde yüz doğal çörek otu yağı, tümörün büyümesini yüzde 50 oranında azaltıyor

Bugüne kadar üzerinde en çok araştırma yapılan tıbbi bitkiler arasında yer alan çörek otunun ya*rarlarını sınırlı bir alanda belirtmek olanaksız… Ni*tekim, bu geniş kullanım alanı çörek otuna “ölüm*den başka her derde deva” yakıştırmasının yapılmasına neden olmuştur. Çörek otu yağı bünyesinde taşı*dığı, Omega-3 ve Omega-6 yağ asitleri, elementler, enzimler ve vitaminler gibi 100’den fazla öğeyle bu yakıştırmayı fazlasıyla hak etmektedir… Diyetisyen Cenk Özyılmaz, çörek otu yağı üzerine yapılmış bilim*sel araştırmalarla ilgili şu bilgileri verdi:

Şekeri düşürüyor

Son zamanlarda yapılan birçok çalışma, çörek otunun savunma sistemi üzerinde meydana getirdiği şaşır*tıcı etkilerini peş peşe ortaya koymaktadır. Amerika’da şimdiye kadar yapılan en kapsamlı bir araştırma (Güney Carolina Hilton Head Island, Kanser Araştırma Laboratuarı), yüzde 100 doğal çörek otu yağının (Nigella Sativa) kemik iliği büyüme oranını yüzde 250 gibi bir rakama çıkardığı ve tümörün büyümesini yüzde 50 oranında azalttığını ileri sürmektedir. Araştırmacılar, Nigella Sativa’nın anti bakteriyel ve antimi*kotik etkilerini onaylamış ve diyabet tedavisinde esas olan şeker seviyesini düşürmekte de faydalı oldu*ğunu tespit etmişlerdir.

Astım hastalarına ilaç gibi

Aralarında polen ve toz alerjisi, astım ve deri iltihapları gibi hastalıkların bulunduğu alerjik durumların yüz*de 70’inin çörek otu (Nigella Sativa) yağıyla tedavi edildiği söyleniyor… İnsülin direnciyle gelişen çağın salgını “obezite ve Tip 2 diyabet” nedeniyle tedavi gören kişilerde çörek otunun insülin direncini azalta*rak hastaları antiviral tedavinin yan etkilerinden koruyabildiği ortaya konmaktadır (Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Biyokimya Klinik Şefi Prof. Dr. Necat Yılmaz…)

Çene kemiklerinin dostu

Çörek otu yağının, başta çene kemiği erimesi ve dökülme olmak üzere tedavisi zor birçok soruna, ağız*da yara ve dudakta uçuklara yararlı olmaktadır. (Dr. İ. Özkanlı)
Çörek otu yağının alkolün sebep olduğu mide tahrişlerine karşı etkin koruyucu bir etkisi olduğu, mide za*rını tahriş edici etkenlerden veya mideye zararlı yaralardan koruduğu bilimsel deneylerle kanıtlanmıştır. (İskenderiye Üniversitesi, Dr. Muhammed ed-Dahahıni) Çörek otu yağının kalsiyum salgılanmasını engel*leyerek adaleleri gevşetici (spasmolytic) ve nefes borusunu açıcı bir etkisi olduğu ortaya konmuştur. (Dr.Cilani)

Hasta olmak gerekmiyor

Son yıllarda yapılan deneyler, bitkide bronşları genişletici, anti bakteriyel, kan basıncını kontrol edici ve safra ifrazatını artırıcı özellikler olduğunu göstermiştir. Kaldı ki çörek otu yağı kullanmak için hasta olmak da gerekmiyor. Tabia Çörek otu yağı, vücudunuzun üretemediği dolayısıyla dışarıdan almak zorunda ol*duğu omega yağ asitlerini, B1, B2 ve B6 vitaminlerini, Folikasidi, beta karotin, A, E ve C vitamini gibi anti*oksitleri barındırdığı için sağlıklı yaşam için zaten gereksinim duyulan bir ürün.

Sizin de göbek çevreniz kalınlaşıyor mu?

Yaş ilerleyince, alınan fazla kaloriler ve hareketsiz yaşam tarzı kanda şekeri düzenleyen insülin hormonunun giderek etkisizleşmesine yol açıyor. Etki edebilmek için daha fazla insülin pankreas bezinden salgılanıyor ve kanda insülin seviyesi artarak hiperinsülinemi (şeker metabolizması bozukluğu) oluşuyor. Hele bir de antiviral ilaçlar uzun süreli kullanılıyorsa hiperinsülinemi kaçınılmaz oluyor, kilo almak kolaylaşıyor, vermek ise zorlaşıyor. Göbek çevresindeki yağlanmanın çözümü kemerdeki deliklerin sayısını çoğaltmak değil. Tulane Üniversitesi’ araştırmacılarının “Can J. Physiol Pharmacol dergisinde (Nisan)” yer alan çalışmalarına göre; çörek otu yağı insülin direnci gelişen kişilerin tedavilerinde yararı oluyor. Günde bir tatlı kaşığı çörek otu yağı bu etkiyi sağlıyor.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 19 Oca 2015 06:42:43

Gribal Enfeksiyonlara Veldona Pastil

Avustralyalı bilim adamlarının son araştırmaları ile geliştirdikleri “Veldona” adlı pastil, son günlerde tüm dünyayı etkileyen Domuz Gribi de dahil olmak üzere her türlü grip ve nezle gibi rahatsızlıkları ortadan kaldıran etkilere sahip.
Bu bir dönüm noktası
Günümüze değin insanlığın gripten çok fazla muzdarip olduğu gibi önemli sayıda kayıplar da verdi. Her dönemde farklı adlarla tüm dünyada son derece tehlikeli ve öldürücü etkilerle salgınlara sebep oluyor. Avustralya’nın Perth kentindeki western Australia Üniversitesi yeni ve müthiş buluşu ile gribe yakalanmamanız mümkün görünüyor.
88163-MPMucize Protein Bağışıklığı güçlendiriyor
Mikrobiyoloji ve İmmünoloji Bölümü Başkanlığındaki araştırma ekibinin geliştirdiği her türlü gribal enfeksiyonu engelleyen “Veldona” adlı pastil “alfa interferon” adı verilen protein içermesiyle mucize olarak tanımlanıyor.
“Alfa İnterferon” adlı protein bağışıklık sistemini güçlendirerek, virüslere karşı koruma sağlıyor. Bahsedilen protein pastille birlikte alındığında bağışıklık sistemi otomatikman virüs varsayımı ile saldırıya geçiyor. Bu sayede de grip belirtileri ortadan kaldırılmış oluyor.
Üstelik çok ucuz
Pastil deneme aşamalarından sonra çok da ucuz fiyatla piyasaya sürülecek. Mucize proteinli pastil sayesinde gribin bir kaç gün içerisinde bastırılacağı bildiriliyor.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 Oca 2015 07:06:53

Paranoya

Paranoya yanlış düşünce anlamına gelir. Kuşku duyma, güvensiz olma, kıskanç olma, alıngan olma ve de gurur şeklindeki bozukluklardan başka, yanlış yargılarda bulunma, sistematik, güzel ayarlanmış sanrıların olması şeklindeki belirtileriyle meydana çıkan psikozdur.
Belirtiler ve tedavisi
Hasta kişi oldukça canlı sanrılar yaşar, gerçekte var olmayan sesleri duyar. Gündelik olaylar, rastlantılar, başka kişilerin normal hareketleri paranoya yaşayanlar için olağan üstü anlamı olan şeyler olabilir. Duyduğu konuşmayı kendiyle ilgili olduğunu düşünebilir, bunun da tüm insanların kendisine karşı birleştiğinin kanıtı olarak görür.
Yolda tesadüfen birbirine benzeyen insan görürse, kendisinin izleniyor olduğunu düşünebilir
Yani kısacası paranoyak insan genellikle korkaktır, kafası karışıktır ve de asabidir. Ama yine de diğer akıl rahatsızlıklarına göre, düşünme ile diğer zihinsel süreçte aşırı bozulmalar yaşamazlar.
Eziyet, haksızlığa uğrama hissi, bunama, epilepsi ile amfetamin çeşidi ilaçların kullanılmasının sonucunda da ortaya çıkabilir. İlaç sebebiyle meydana gelir ise geçici olur fakat ilaçlar vücutta etkisini sürdürdükçe varlığı korumaktadır.
Paranoya oldukça ciddi bir rahatsızlıktır ve de tedavi zordur. Maalesef belirtileri genelde geç fark edilmektedir. Uzunca zaman rahatsız kişinin sadece kavgacı, problem çıkarıcı biri olduğu düşünülmektedir. Diğer hareketleri ile inançları normal, akıla uygun olduğundan hiç kimse akıl hastalığı olduğundan şüphelenmez.
Tamamen ilerlemiş hali olan paranoid şizofreni, genelde psikotrop türünden ilaçla tedavi edilmektedir. Rahatsız kişilerin dörtte biri ilaçlarla ve de psikoterapi ile bir müddet sonra iyileşmektedirler. Fakat paranoyak durumlar yok olsa da, hastanın devamlı tıbbi gözetimde tutulması gerekir.

Çevrimdışı mustafa-2614

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 143
  • 105
  • 143
  • 105
# 22 Oca 2015 07:19:09
bel fıtığı tedavisinde alternatif tıp önerileriniz nelerdir?

Çevrimdışı mrdag01

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 321
  • 635
  • 321
  • 635
# 22 Oca 2015 18:55:07
atalarımız boşuna dememiş 'her işin başı sağlık' diye gerçekten de öyle ama sağlığın başıda huzurlu stressiz bir hayat...

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Oca 2015 07:03:51

Karahindibanın Faydaları Nelerdir?


Karahindiba nisan ve mayısta tarlalarda, çayırlarda çiçeklenir. Çin’de yüzyıllardır kanser tedavisinde kullanılan Karahindiba birçok Avrupa ülkesinde de ilaç olarak kabul ediliyor. Araştırmalara göre cilt, bağırsak ve tiroid kanserlerinin büyümesini engelliyor. Karahindiba hepatit, böbrek taşı, akne, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve kolesterolün dengelenmesinde de kullanılabilir. Karaciğer toksididesini azaltır. Alkolün zararlı etkilerini siler. Karahindiba vitamin dükkanlarında ilaç şeklinde de satılıyor.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.324
  • 223.685
  • 28.324
  • 223.685
# 24 Oca 2015 10:12:26
Allah Resulu (s.a.v) buyuruyor:
''Tedaviler arasında kan aldırmak en faydalı olanıdır.''

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 25 Oca 2015 07:10:27

Papatya Sanıldığı Kadar Masum Değil

Bu türden hapların içersinde ‘sibutramin’ adlı iştah azaltıcı bir madde vardır.
Açıkçası insanlar yosunla değil sentetik bir madde ile zayıflıyorlar ve madde kontrolsüz kullanıldığı için birçok kişinin ölümüne sebep olabiliyor.
Doğadan toplanan mantarlar ile zehirlenen insanlarla ilgili zaman zaman haberler duyulur.
Aynı şekilde doğadan toplanan ve demlenerek içilen papatyalar da zaman zaman ciddi boyutlarda zehirlenmelere sebep olabiliyor.
Pek çok çeşidi olan papatyaların bazıları böcek öldürücü, bir başkası migren, diğeri ise soğuk algınlığı tedavisinde kullanılıyor.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 30 Oca 2015 07:17:57

Balgam nasıl sökülür

Solunum organlarımızın salgılamakta olduğu, oral yolla dışarıya attığımız sümüksü madde Balgamdır. Balgam yalnız başına bir rahatsızlık değildir ve de solunum yolunuzda balgamın olması normaldir. Balgam rahatsızlık verecek kadar çok ise ve de renginde değişim var ise bir rahatsızlığın belirtisi olabilir. Balgamın hangi rahatsızlıktan meydana geldiğini bulmak mühimdir.
Siyah ve de gri renkli balgam sigara dumanının, kömür tozunun ve de hava kirliliğinin sebep olduğu balgamdır.
Balgam kırmızı, kanlı ise akciğer ile alakalı önemli bir hastalığın belirtisi olabilir.
Balgamın rengi sarı ise kronik bronşit, zatürree, tüberküloz gibi solları iltihabının göstergesi olabilir.
Balgamın şeffaf olması astımın tipik özelliğindendir. Bu çok yapışkan olur ve rahatsız olan kişi balgamı çıkarmada zorluk çeker.
Genellikle sigara kullananlarda ve de solunum yolu hastalığında meydana gelen balgam durumu zor bir durumdur. Birde insan balgamı sökemiyor ise bu durum daha da çok rahatsız eder.
Balgamı tedavi edebilmek için sebebinin bulunması gerekir. Bir hastalığın sonucunda oluşuyor ise hastalığı tedavi etmek gerekir.
Bunla beraber balgamı azaltmak üzere balgam söktüren ilaç ile şifalı bitkiler kullanılmalıdır.
Bitkisel tedavisin de;  meyan kökü, zencefil, ıhlamur ile ısırgan otu balgam söktürücü etkisi fazla olan bitkilerdendir.
Isırgan otu tohumuyla, suyu sıkılmış olan üzüm ile beraber kaynatıp, hazırladığınız karışımdan her gün bir yemek kaşığı içerseniz boğazlar yumuşar ve de balgam söktürür.

Çevrimdışı pnrakbulut

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 74
  • 80
  • 74
  • 80
# 30 Oca 2015 08:19:36
Arkadaslar gunaydın bir oglum var cok iştahsız bunu cozebilecegim bir yontem var mı

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 03 Şub 2015 07:27:40

Otizm
 
Otizm her 10.000 insandan 4’ünü etkileyen bir beyin rahatsızlığıdır. Otizm teşhisi genellikle çocukluk çağında (3 yaşlarında) koyulur ve çocuğun çevresine karşı tep­kisizliği şeklinde nitelendirilir. Otizm hastalığının çok belirgin belirtileri yoktur, otistik çocuklar birbirinden farklı belirtiler gösterebilir. Bazı otistik çocuklar kendi­lerine gösterilen sevgiye ve şefkate karşı kayıtsız kalırlar, sosyal ilişkiler kuramaz­lar. Bazı otistik çocuklar hiç beklenmedik bir anda sallanmaya başlar, saatlerce hiç ses yapmadan yerinde oturur ve otururken bir anda ayaklarını yere vurmaya baş­lar. Bazı otistik çocuklar öğrenme güçlüğü yaşarken, bazı otistik çocukların zihni açıktır.
Otizme neden olan etkenler tam olarak bilinmemektedir; ancak bazı dok­torlar kalıtsal bir durumun, nörolojik bir dengesizliğin ya da herhangi bir vücut fonksiyonunun görevini yerine getirememesinin otizme neden olabileceğini dü­şünmektedir. Otizmin bağışıklık sistemi ile ilgisi olabileceği de düşünülmektedir.
Otistik çocukları konu alan araştırmalar, ailelerinin bağışıklık sistemi rahatsızlık­ları yaşadığını göstermiştir. Bu hastalıkların başında romatoid artrit gelmektedir. Ya­pılan çalışmalar, otistik çocukların ailelerinin %46’sında bağışıklık sistemi hastalıkları yaşandığım belirlemiştir. Otistik çocukların %21’inin anne-babasından en az biri­nin bağışıklık sistemi hastası olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle otizmin bağışık­lık sistemi ile iîişkilendirilebileceği düşüncesi yaygınlık kazanmıştır. Ancak bu dü­şünce kesin olarak bilimsellik kazanmamıştır. Bu nedenle bazı otistik çocukların durumu, bilimsel olarak açıklanabilir bir nedene dayandırılamamaktadır.
Otizm için önerilen modern tıp tedavileri:
Danışmanlık ve psikolojik destek hizmetleri uygun görülmektedir. Sakinleştirici bir ilaç türü olan “fenotiazin antipsikotik” ilaçlar kullanılmaktadır. “Fenfluramin” ve “tioridazin” türü ilaçlar da kullanılmaktadır.
Doğal sağlık tedavileri:
■ osteopati terapileri otistik çocuklar için uygulanabilir. Bazı uzmanlar otizme neden olan etkenin doğum esnasında kafatasının sıkışması nedeniyle ortaya çıkan baş ağrıları olduğunu düşünmektedir.
■ Homeopati terapilerinin otistik çocuklar üzerinde sağladığı yarar henüz kesin olarak belirlenememiştir ancak yine de homeopati uzmanları ile konuşup te­rapileri başlayabilir, çocuğunuzda görülen belirtilerin hafifleyip hafiflemedi­ğini tespit edebilirsiniz. Aşağıdaki homeopati terapileri otistik çocuklar için yararlı olabilir:
■ Sese karşı çok hassas olan, başını yerden yere vuran ve sinirleri bozulan bir çocuk için papatya idealdir.
■ Kendi kabuğuna çekilen, halının üstüne oturarak ayağa kalkmayı redde­den, sürekli sayı sayan, geceleri sürekli terleyen çocuklar için özel bir ho­meopati maddesi olan “silika”yı kullanabilirsiniz.
■ Genital organlarla oynamayı adet haline getiren, kendi kendine mırılda­nan, her şeyden ve herkesten şüphelenen ve gülme krizlerine giren çocuk­lar için “ban otu” (hyoscyamus) kullanılabilir.
■ Davranışsal otizm tedavisinde besin terapileri de uygulanüabilir. Özellikle de magnezyum, B6 vitamini, ve C vitamini takviyesi önemli bir rol oynar. Otizmin sadece besin terapileri ile tedavi edilip edilemeyeceğine dair bilimsel bir bul­gu yoktur. Çocuğunuz davranışsal otizm hastası ise, aşağıdaki noktaları göz önünde bulundurmanız gerekebilir:
■ 44 otistik çocuktan 15’ine uygulanan magnezyum destekli B6 vitamini tedavisi büyük bir başarı elde etmiştir. Tedaviyi alan çocukların durumunda ilerlemeler kaydedilmiştir. Tedavi bırakıldığında, çocukların durumunun daha kötüye gittiği belirlenmiştir.
■ Magnezyum destekli B6 vitamini tedavisinin “fenfluramin” ve “tioridazin” türü ilaçlardan 6 kat daha etkili olduğu ortaya çıkmıştır.
■ Otistik çocuklara yapılan C vitamini takviyesi de başarılı sonuçlar vermek­tedir. Doktorlar tarafından 8’er gramlık dozlar şeklinde hazırlanan özel C vtiamini terapileri otizm belirtilerini hafifletmektedir.
■ Otistik çocukların beslenme programından çıkarılan katkı maddeleri ve aler­jik gıdalar da işe yaramaktadır. Bazı otistik çocukların mide bağırsak hastalık­ları, çölyak hastalığı ve gıda tahammülsüzlüğü gibi vakaları yaşadığı belirlen­miştir.
Uzman bir pediatrisi olan Dr. Micheal Tettenborn, 2-15 yaşlarındaki 57 otistik çocuktan 28’inin durumunda, mantarlara karşı özel bir tedavi olan “arıti-fungal” (mantar-savar) tedaviler ve süt ve maya türü ürünlerin sınırlı olarak kullanıldığı diyetler sayesinde gelişme kaydedildiğini belirtmiştir. Bu tedavi ve diyetleri yarım bırakan 15 çocuğun durumunun kötüye gittiği, 6’sırıın duru­munda ise “belli belirsiz bir gelişme” kaydedildiği bildirilmiştir.
Otistik çocuk­ların pek çoğu, doğumu takip eden 16. aydan sonra belirti göstermeye başla­mıştır. Saptanan belirtilerin arasında sosyal ilişkiler kuramama, göz kontağı kuramama, bağırsak hareketlerinde büyük değişiklikler yaşama ve antibiyotik kullanımı sırasında kötüleşme gibi durumlar yer almaktadır. Otistik çocukla­rın sürekli susadığı, süt ve tahıllı ürünlere karşı aşırı ilgi gösterdiği, burun tıka­nıklığı yaşadığı, karın şişliği, solgun bir yüz ve göz altı morlukları gibi belirtiler yaşadığı da gözlemlenmiştir.
■ Ginko biloba serbest-radikalleri yok eden ve beyni koruyan bir maddedir. Gin-ko biloba beyne giden kanın miktarını artırarak beyin fonksiyonlarını kuvvet­lendirir. Ginko biloba kullandığınız başka ilaçlarla etkileşime girebilir. Bu ne­denle ginko biloba kullanmadan önce doktorunuza danışmanız gerekir.
Faydalı terapiler:
Sanat terapisi, müzik terapisi, kranyal osteopati, homeopati, besin terapileri, her-balizm, geleneksel Çin terapileri.

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 04 Şub 2015 10:23:59
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
bel fıtığı tedavisinde alternatif tıp önerileriniz nelerdir?
Sülük tedavisi

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK