Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı omer68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 07 Mar 2015 17:27:46
EKİNEZYA

Diğer büyük nimet ise, EKİNEZYA’dır. Yüzyıllarca Amerikan Kızılderilileri nezle, grip ve diğer bir çok hastalıktan korunmak için ekinezya çayı içmişlerdir. Arizona üniversitesi eczacılık fakültesi profesörü ve “Doğal ilâç Doğal şifa” adlı kitabın yazarı Andrew Weil, ekinezya sayesinde iki ya da üç yıldan beri ne soğuk algınlığı ne de grip yüzü görmedim demiştir.

Zayıflayan vücut bağışıklık sisteminin, virüslerin hücumuyla çökertilmesi sonucu bu tür mevsim hastalıkları yayılır.’’

Soğuk algınlığının belirtileri hissedilir edilmez ekinezya çayını içmeye başlamalıyız. ”Ekinezya, insan vücudunda bulunan ve bağışıklık sisteminin virüs ve bakterilere karşı savaşma mekanizmalarını harekete geçirmekten sorumlu olan Properdin adlı kimyasalın düzeyini arttırır. Gripli 180 kişi üzerinde yapılan bir araştırmada, bir bilim insanı 900 miligramlık bir ekinezya özütünün, semptomlarda (belirtilerde) gözle görülür bir azalma sağladığını keşfetmiştir.‘’

Yeni Asya

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 Mar 2015 07:44:37

Yumurtanın Sarısı

Kimileri, yumurtanın yalnızca sarısını sever. Nedense, bu sevgi beyaza karşı pek duyulmaz. İçi hep sarı olan bir yumurta düşünsenize! Ne kadar acayip olurdu. Bir yumurtanın sırf sarısında bulunan yaklaşık dört gram protein, belki de on iki grama çıkardı. Kolesterol ise alır başını giderdi. Biz de, hiç hakkımız olmadığı halde, yanlızca bir öğünde ve de bir tek besinden, bu denli yoğun protein ve kolesterol almak zorunda kalırdık. Bu da metabolizmamız için pek iyi olmazdı. Tabii bunların yanı sıra hiç de alışık olmadığımız civcivlerin ortalarda cirit atacağını da unutmamak gerekir.
Şimdi diyebilirsiniz ki “Madem yumurta bir bütün, o halde yumurtanın kabuğunu da yiyelim bari!” Bizce bir sakıncası yok. Yumurtanın kabuğunu da yiyebilirsiniz. Bize sorarsanız, yumurtanın kabuğunu yemek insan sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Çünkü, yumurtanın kabuğunda yoğun miktarda kalsiyum vardır. Bilindiği gibi kalsiyum kemik yapımızın mimarıdır, “iyi güzel de, yumurtanın kabuğu nasıl yenir?” diye sorarsanız haklısınız. Gayet tabii ki yumurtanın kabuğunu elma gibi yiyemezsiniz. Aksi takdirde ağız mukozanızı ve dilinizi yaralayabilirsiniz. O halde yumurtanın kabuğu nasıl yenebilir? Yumurtanın kabuğu, havanda dövülerek toz haline getirilir. Bu tozlar da çorbaların, kek, pasta gibi yiyeceklerin, hatta yemeklerin içine, katılarak tüketilebilir. Dolayısıyla da farkında olmadan bolca kalsiyum almış olursunuz. Özellikle bu yöntemin büyüyüp, gelişmekte olan çocuklar ve menopoza girmiş kadınlar için fevkalade yararlı olacağı kesindir.
Şimdi, gelelim yumurtanın beyazına. Yumurtanın beyazı, sarısı kadar kaliteli olmasa bile, pek de boş bir besin değildir. Kalori açısından değerlendirecek olursak, yumurtanın beyazı, sarısının altıda biri kadar enerji değerine sahiptir. Yani, yumurtanın beyazı, sarısına oranla çok daha düşük kaloriye sahiptir. Bu durumu bir de protein açısından değerlendirecek olursak, aradaki farkın aşırı olmadığını görürüz. Bu fark tam olarak yarı yarıya bile değildir. Yani, yüz gram yumurta sarısı on altı gram protein içeriyorsa, aynı miktardaki yumurta beyazı da on gram protein içermektedir. Ancak yumurtanın sarısı ile beyazı arasındaki çekişme, kolesterol açısından böyle değildir. Yumurtanın sarısında kolesterol yoğun bir şekilde bulunurken, beyazında hiç kolesterol yoktur. Görüldüğü gibi kolesterol bakımından gerçek suçlu yumurtanın sarışıdır. Yumurtanın beyazı, bir tek potasyum açısından yumurtanın sarısına fark atmaktadır. Yani, yumurtanın beyazı, sarısına oranla daha fazla potasyum içermektedir. Yumurtanın sarısı ile beyazının, içerik açısından eşit oldukları tek birim, B vitamini komplekslerinden biri olan Niasin vitaminidir.
En zengin kolesterol kaynaklarından biri olan yumurtanın yenmesi; kan kolesterol değerleri üzerinde, doymuş yağların (etin içindeki görünmeyen yağlar, etin civarındaki yağlar, et suları, tereyağı, vb.) yenmesine oranla çok daha hafif bir etkiye sahiptir. Ancak, burada bireylerin duyarlılıkları da rol oynamaktadır. Günde bir tek yumurta (iki yüz elli miligram kolesterol) yenmesi, insanların yüzde sekseninde kan kolesterol düzeyini pek etkilemezken, geriye kalan yüzde yirmisinde önemli bir etki ortaya çıkabilmektedir. Bu etkinin kimlerde ortaya çıkıp, kimlerde çıkmayacağının önceden bilinmesini sağlayacak kolay bir yöntem yoktur. Ancak, satın alınacak yumurtanın taze olmasına dikkat edilmesi, bunun için de yumurta satışı fazla olan yerlerden alış veriş yapılması gereklidir.
Evlerde de uzun süre saklamayıp, hemen tüketme yoluna gidilmelidir. Önemli bir bilgi olarak burada şunu da belirtmek gerekir: yumurtanın beyazı asla çiğ olarak tüketilmemelidir. Çünkü, çiğ yumurta, B vitaminlerinden Biotin’in vücut tarafından kullanılmasına engel olduğundan metabolizmanın yararına değildir. Bu nedenle yumurtanın akı kesinlikle pişirilmelidir. Gene de bu söylediklerimiz yumurtayı rafadan sevenleri korkutmasın. Çünkü, anlattıklarımız yalnızca yumurtanın beyazı için geçerlidir. Sanırız burada şunu da ifade etmek gerekiyor: çocuklarınıza yumurtayı asla çiğ olarak içirmeyin. Bunun çocuk üzerinde çok kötü etkileri olabilir. Yalnızca yukarda söylediğimiz nedenden değil, aynı zamanda çocuğun çok kaliteli bir besin olan yumurtadan nefret etmesine de sebep olabileceğinden. Bir de çiğ içilen yumurta, barsaklarda bakteri ve parazit enfeksiyonları yapabilmektedir. Aynı zamanda, pişmiş yumurtanın sindirimi, çiğ yumurtanın sindiriminden çok daha kolay ve metabolizma için çok daha uygundur.

Çevrimdışı omer68

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 1.202
  • 2.957
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 Mar 2015 09:01:40
Kalp damar hastalıkları en önde gelen ölüm sebebi. Oysa araştırmalar bu riskin yüzde 70’lere varan oranda azaltılabileceğini gösteriyor. En etkili önlemlerden biri tuzu azaltmak.
9-15 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası. Fazla tuz tüketimi hipertansiyona, bunun sonucunda da kalp damar hastalıklarına yol açıyor. Yapılan araştırmalar günlük 1 gram tuz kısıtlamasının bile kalp krizi riskini yüzde 3, felç riskini yüzde 5 oranında azalttığını ortaya koyuyor. Günlük tuz tüketiminin yarıya indirilmesi ise kan basıncında 10 mmhg’lik ek düşme sağlıyor.

Ancak ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği günlük 6 gram tuzun yaklaşık 2-3 katı tüketiliyor “Peki ama yemekleri tatsız tuzsuz mu yiyeceğiz?” diyorsanız yemekleri baharatlarla lezzetlendirebilirmisiniz.

Üstelik bazı baharatlar kalp sağlığınıza da katkı sağlıyorlar.

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut, kalp dostu baharatların listesini verdi.

Biberiye: Özellikle et yemeklerini tatlandırmak için rahatlıkla kullanılabilirsiniz. Biberiye vücutta mevcut iltihabi
reaksiyonların etkisini azaltarak kalp damar sağlığına katkıda bulunuyor. Aynı zamanda doğal antioksidan etkisi de genel sağlığınıza fayda sağlıyor.

Kekik: Antioksidan ve iltihap azaltıcı etkisiyle damar sağlığını korur,  kolesterolü düşürür.

Kişniş: Et yemeklerini lezzetlendirebileceğiniz kişniş oldukça faydalı bir baharat. Vücudun savunma mekanizmasını güçlendirip, hazımsızlığa iyi gelir, kan kolesterol seviyelerini düşürür, hipertansiyon kontrolüne katkıda bulunur.

Kimyon: Kuru baklagillerle yapılan yemeklerin vazgeçilmezi olan kimyon vücutta iltihabi reaksiyonu azaltır. Ayrıca kan şekerini düşürür, kan basıncını düzenler, kanı sulandırır.

Zencefil: Sebze yemekleri ve fırınlanmış balık yemeklerini tatlandırır. Vücudun direncini artıran zencefilin antioksidan ve iltihap azaltıcı etkisi var. Damar duvarları üzerinde olumlu etki yapar tansiyon kontrolünü kolaylaştırır.

Sumak: Salata ve sebze yemeklerinde kullanılan sumak kan şeker seviyesinin düşmesine fayda sağlıyor. Damarlar şekerin zararlı etkilerinden korunur.

Nane: Antioksidan etkisiyle damarları korur. Kalp ritminin ve kan basıncının düzenlenmesinde faydalıdır.

Safran: Safranla özellikle pilavları renklendirip, tatlandırabilirsiniz. Antioksidan özelliği olan safran damar yapısını koruyor ve vücuttaki iltihabi reaksiyonu azaltır. Kolesterolü de düşürür.

Zerde: Zencefil gibi antioksidan ve iltihap azaltan etkiye sahip olan zerdeyle özellikle pilavları renklendirip, tatlandırabilirsiniz. Vücudun savunma mekanizmasını güçlendiren bu baharat damar duvarlarını koruyarak yüksek tansiyon kontrolüne de yardımcı olur.

Karabiber: Çorbaların vazgeçilmezi olan karabiberde antioksidan ve iltihap azaltıcı etki mevcut. Yağ hücrelerinin yıkımını artırarak kilo vermeyi de kolaylaştırır.

Sarımsak: Yemeklere lezzet katmasının yanı sıra kan basıncının kontrolünde de yarar sağlar.

Limon tozu: 
Yemeklerinizi ayrı bir tat katan limon tozu antioksidan etkisiyle damar yapısını koruyor. Limon tozunun aynı zamanda tansiyon düşürmeye katkı sağlamak gibi önemli bir etkisi de var.

Tarçın: Tarçın ülkemizde daha çok tatlılarda kullanılsa da, Uzak Doğu mutfağına ilgi duyanların yemeklerde vazgeçemedikleri bir baharat. Tarçının aynı zamanda kolesterol ve kan şekerini düşürücü etkisi de var. Günlük 1 çay kaşığı tüketildiğinde kalp damar sağlığına da katkıda bulunur.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.536
  • 28.309
  • 223.536
# 09 Mar 2015 19:32:02
4 AY İÇERİSİNDE KARACİĞERİ TEMİZLEMEK MÜMKÜN !!!

En büyük organlardan biri olan karaciğerin, besinlerle birlikte alınan vitamin ve minerallerin emilmesi, vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesi gibi hayati görevleri bulunmaktadır.
Düzenli alkol kullanımı ve aşırı yağlı gıdaların tüketimi karaciğer yağlanması, hepatit ve siroz gibi karaciğer hastalıklarına yol açabilmektedir. Karaciğer sağlığında ilk adım, tüketilen gıdaların dikkatle seçildiği bir dengeli beslenme programı olmalıdır.
Doğru yiyecekler antioksidan etkileri ile karaciğeri temizler ve korur.

4 ay boyunca her sabah kahvaltıdan sonra 1 yemek kaşığı sızma zeytin yağ içerisine 3 damla limon damlatılıp içilir . Bu sayede karaciğeriniz eski sağlığına kavuşacaktır.'

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.536
  • 28.309
  • 223.536
# 09 Mar 2015 23:15:06

Gönül Sofrası (Rahmet Pınarı)
3 Mart, 23:02 ·
Şekil olarak da sebze meyveler ve organlarımız arasında bir bağ olduğunu biliyor musunuz?
* Havuç dilimi insan gözüne benzer. Bilimsel araştırmalar havucun gözlerin kan akışını ve işlevini iyileştirdiğini göstermiştir.
* Domateste kalpte olduğu gibi dört odacık vardır ve kırmızı renklidir. Bütün araştırmalar domatesin kalp ve k
an için faydalı olduğunu göstermiştir.
* Üzüm salkımı kalp şeklindedir, her bir üzüm tanesi kan hücresi gibi görünmektedir ve araştırmalar üzümün ciddi kalp ve kan canlandırıcı bir gıda olduğunu göstermiştir.
* Ceviz küçük bir beyin görünümündedir. Beyin fonksiyonlar için faydalıdır.
* Fasulye böbrek görünümündedir ve böbrek fonksiyonlarını iyileştirir.
* Sap kereviz, Çin lahanası ve Rhubarb kemiklere benzer. Bu gıdalar kemikler için faydalıdır, sodyum oranları eşit ve %23 dür. Gıdanızda yeterli sodyum yok ise vücut kemiklerden çeker ve kemikler zayıflar. Bu gıdalar iskeletinize faydalıdır.
* Patlıcan, avokado ve armut kadınların rahim ve serviks sağlığı ve fonksiyonlarını hedefler ve görünümleri bu organlara benzerler. Araştırmalar kadınların haftada bir avokado yemeleri halinde hormonları dengelediğini, istenmeyen doğum sonrası kilolarını azalttığını ve serviks kanserini önlediğini göstermiştir.
* İncir tohum doludur ve ağaçta ikili olarak asılarak büyür. İncir sperm sayısını ve hareketliliğini arttırır ayrıca erkek kısırlığını önler.
* Tatlı patatesin görünümü pankreasa benzer ve şeker hastalarının glisemik indeksini dengeler.
* Zeytin yumurtalıkların sağlığına ve fonksiyonuna yardımcı olur.
* Greyfurt, portakal ve diğer narenciye meyveleri kadın göğüsüne benzer ve bunların sağlığına ve lenfin hareketine yardımcı olur.
* Soğan vücut hücreleri görünümündedir. Bütün vücut hücrelerinden atık maddelerin temizlenmesine yardım eder. Hatta gözlerin epitelyal katlarının yıkayan gözyaşlarına bile sebep olur..

Çevrimdışı ismil003

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.708
  • 3.343
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.708
  • 3.343
  • Müdür Yardımcısı
# 09 Mar 2015 23:23:31
Çocukların sırt ve göğüs civarına sürülen vicks-karabiber karışımı geniz akıntısının azalmasında çok faydalıymış gerçekten. Kızımızda uygulayınca olumlu sonuç aldık. (Ateşli iken uygulanmamalıymış.)

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 09 Mar 2015 23:30:03
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Çocukların sırt ve göğüs civarına sürülen vicks-karabiber karışımı geniz akıntısının azalmasında çok faydalıymış gerçekten. Kızımızda uygulayınca olumlu sonuç aldık. (Ateşli iken uygulanmamalıymış.)
eczaci kucuk cocuklar icin onermemisti hocam vicksi

Çevrimdışı ismil003

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.708
  • 3.343
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.708
  • 3.343
  • Müdür Yardımcısı
# 09 Mar 2015 23:36:58
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
eczaci kucuk cocuklar icin onermemisti hocam vicksi
Kırmızı Hastane'deki Doktor Hafsa Hanım önerdi bu uygulamayı. Verdiği sudofen şurupta 6 yaşından küçük çocuklara verilmemeliymiş. Prospektüste öyle yazıyor olmasına rağmen doktor hanım bize sudofeni yazdı. Ben çok tereddüt etmiştim. Viks-karabiber karışımı da bana değişik geldi. Dediğinizi bir araştırmam lazım. Belki de geçti gibi geldi bize kızımızın rahatsızlığı. İnşaallah bir sıkıntı olmaz. Teşekkür ederim.

Çevrimdışı ugurlucky

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
  • 12.957
  • 33.460
  • Müdür Yardımcısı
# 09 Mar 2015 23:41:50
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Kırmızı Hastane'deki Doktor Hafsa Hanım önerdi bu uygulamayı. Verdiği sudofen şurupta 6 yaşından küçük çocuklara verilmemeliymiş. Prospektüste öyle yazıyor olmasına rağmen doktor hanım bize sudofeni yazdı. Ben çok tereddüt etmiştim. Viks-karabiber karışımı da bana değişik geldi. Dediğinizi bir araştırmam lazım. Belki de geçti gibi geldi bize kızımızın rahatsızlığı. İnşaallah bir sıkıntı olmaz. Teşekkür ederim.
ben de cocuklar icin istemistim eczaci vermedi

Çevrimdışı kurthan

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 10.655
  • 72.847
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 10.655
  • 72.847
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 10 Mar 2015 17:11:08
Eşimin  gittiği badmington kursunda sporcu sağlığı ve beslenme uzmanının söylediğine göre yoğurt yemeklerle birlikte yenildiğinde eklemlerin kireçlenmesine  sebep olmaktadır.Tek başına yenildiğinde bir sorun teşkil etmiyormuş.

Çevrimdışı öğretmen 54

  • Uzman Üye
  • *****
  • 3.993
  • 12.952
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 3.993
  • 12.952
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 10 Mar 2015 17:56:49
Evet hacamat yani kirli kanın alınması tedavilerin en güzel ve pratiğidir.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 14 Mar 2015 07:50:19
MEYAN KÖKÜ

Özellikleri:
♦ Bir ottur. Tadı tatlı ve latiftir.
♦ Normal hararetledir.
♦ Yaştır.
♦ İnsan tabiatı için makbul ve münasiptir.
Faydaları:
* Kökenini ağızda çiğneyip yahut usaresini ki; ona Meyan balı derler ağızda tutup rutubetini yavaş yavaş sormak susuzluğu giderir. Ciğere ve hararetli mideye iyi gelir. Midenin yukarıya kaynamasını ke­ser.
* Göğsü ve akciğeri temizler.
* Boğazı ve solunum yolunu yumuşak tutar.
* İçeride boşlukta olan çıbanı ve kabarcıkları yu­muşatır. Böyle olunca boğaz huşunetine, öksürüğe göğüsün sıkışıp da içilirse soluk alıp vermeye akciğer hastalıklarına yani ağrısına faydalıdır. Bunlar için meyan kökünü suda kaynatıp suyu içirilmelidir.

Çevrimdışı selcuk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 6.042
  • 1.443
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 16 Mar 2015 22:54:39
arkadaslar bu genız etı amelıyatı yaptırıpda keske yaptırmasaydım dıyen varmı ???bızım cocugada yapalım dedı doktorda ..sızlere sorayım dedım

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.536
  • 28.309
  • 223.536
# 16 Mar 2015 23:00:42
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
arkadaslar bu genız etı amelıyatı yaptırıpda keske yaptırmasaydım dıyen varmı ???bızım cocugada yapalım dedı doktorda ..sızlere sorayım dedım

Çok geçmiş olsun öğretmenim.

Çevrimdışı türkoglutürk

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.155
  • 3.363
  • Müdür Yardımcısı
  • 2.155
  • 3.363
  • Müdür Yardımcısı
# 17 Mar 2015 15:35:29
Bizde 3 yaşındaki oğluma hem bademcik hem de geniz eti ameliyatı yapıldı, oğlan 7 yaşında bir sorun yok şimdilik ama  tekrarlayabilir demişti doktor.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK