Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı desemki

  • Üyeliği İptal Edildi
  • 19
  • 1.223
  • 19
  • 1.223
# 17 Eki 2015 08:01:01
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
suru ağrı kesici ilaçlarla dolaşır ve kriz anlarında da başımı kesin de b...u ağrıdan kurtulayım' derdi. Hacettepe Tip Fakültesi’nde 1980 başlarında MR' çekilip migren teşhisi konuldu ama olumlu bir sonuç alamadık. 1983 yılında iş yerim Ankara Üniversitesi'nden Gazi Üniversitesi' ne geçince burada da MR çekilip migren teşhisi konulunca migren tedavisi başladı. Verilen çeşitli haplar etkili olmayınca depresyon tedavisine başlayacağız dediler ve giderek değiştirilen ilaçlar sonucu eşim neredeyse 24 saat uyumaya başladı ilaçların etkisi ile. Bu aşamada ben tedavi ve ilaçları kestirdim. Bitkisel ilaç aramaya başladım ve tanıdığım bir zamanlar orman bakanlığında tıbbi bitkiler araştırma projesi'nde çalışmış emekli tanıdığım biberiye çayını tavsiye etti. Günde 5–6 fincan biberiye çayı tedavisine başladık ve 20–25 gün sonra migren, baş ağrıları sorunları bir daha gelmemek üzere sona erdi.

2. Ortopedist kardeşime ameliyat olan sanatçı Selçuk Ural kardeşime migreni olduğunu söylüyor ve kardeşim biberiye çayını tavsiye ediyor. Selçuk Ural birkaç yıl önce ATV televizyonundaki bir programda migreninin ortopedist doktorunun botanikçi ağabeyinin tavsiyesi ile geçtiğini söylüyor ve teşekkür ediyor.

3. Kayınbiraderimin eşi Elmadağ’da kızakla kayarken düşüp kızak freni demirinin ayak bileği ile diz arası orta bölgede V harfi şeklinde ve büyükçe bir bölgede etini kemiğe kadar kaldırdı. Buraya dikiş atıldı ancak kalkan kısmın büyüklüğünden 1 ay V harfi iç kısmındaki deri canlanmadı ve doktorlar bu bölgeye deri nakli yapmamız gerekir dediler. Kayınbiraderimin bulduğu estetik ameliyatı yapacak doktor Amerika’dan yeni bir ilaç geldi önce birkaç gün bunu sürüp deneyelim, sonuç alamazsak ameliyatı yaparız dedi. Sürülen yağ deriyi 3–4 gün sonra canlandırmaya başladı. Bu yağın üzerine baktığımda Rosmarinus kelimesini görünce biberiye bitkisine olan ilgim çok daha arttı. Kendi kütüphanem ve internetten yaptığım araştırmada biberiye bitkisinin iyi geldiği hastalık ve sorunlar 100'u çok aşınca araştırmayı kestim bu kadar yeter diye.

4. Biberiye yağını yazlık evimize götürdük. Ağabeyimin torunları düşüp veya koşarken başlarını veya eller ve ayaklarını bir yerlere çarptığın da evde başlayan telaşa hiç gerek olmadığını söyleyip bu yağı sürüyordum ve şişmesi, morarması veya ağrıması gereken bölgelerde bunların hiç biri gerçekleşmiyordu.

5. Eşimin işyerinde arkadaşının babasının ayaklarında diz altı bölgesinin dolaşım bozukluğu nedeniyle ayakları soğuk idi. Biberiye çayı ile bu sorunları çözüldü.

6. Çok yaşlı komşumuzun 2 yıldır geceleri uyuyamama sorunu vardı. Damadı Ankara'da bir devlet hastanesinde beyin cerrahi doçent de çözüm bulamamıştı uyku sorununa. Biberiye çayı içmeye başladıktan sonra gece de gündüz de uyumaya başladı.

7. Yine ayni çok yaşlı komşumuz gut hastalığından da muzdarip idi ve kanında ürik asit yüksek çıkıyordu. Biberiye çayı ile bu sorunu da çözüldü.

8. Kayınpederim boyun kireçlenmesinin sonucunda boynu tamamen hareketsiz duruma geçti. Doktorlar ameliyat yapamayız böyle idare et dediler. Biberiye yağı ile yaptığı masajlar sonucu 1 hafta sonra boynunu hareket ettirmeye başladı.

9. Kızım koşarken çarptığı eli mosmor oldu. Biberiye yağını sürdük, 2 saat sonra morluk geçmeye başladı. Akraba doktora soruyorum söyle morluk normal ne kadar zamanda geçer diye ve 2 günde geçer diyor.

10.Biberiye yağı ecza dolabımızda artık yerini almıştı. Bir yerin mi ağrıyor (örneğin baş ağrısı) sür biberiyeyi en azından geçici olarak ağrı geçsin. Bir yerin kesildi mi, çizildi mi sür biberiye yağını çok süratli olarak iyileşsin.

Umarım arkadaşlar için bu bilgiler yararlı olur.

Prof. Dr. Turhan USLU

TIBBİ ETKİLERİ VE KULLANIMI

Biberiye bitkisi sağlığa çok yararlı olduğu gibi, mükemmel bir
güzelleştiricidir. Önce bitkinin tıbbi etkilerinden söz edelim:

-Kan dolaşımını hızlandırır.Kılcak damarları açar.
-Karaciğeri tedavi eden bitkilerin başında gelir.
-Biberiye yağı,kanser tümörlerinin ve vücuttaki yağ bezelerinin zamanla
eriyerek kaybolmasını sağlar.
-Sinirleri uyarır ve güçlendirir.
-Mide ve bağırsakları uyarır. Böylece sindirime (özellikle yağlı yiyecek
yendiğinde) yardımcı olur.
-Hazımsızlıktan oluşan gazları söktürür.
-Safra salgısını artırır.
-İdrar söktürücüdür.
-Kadınlarda aybaşını düzene sokar. Gecikmeleri önler. İyi bir adet
söktürücüdür.
-Etkili bir toniktir.
-Kas ağrılarını, siyatik ve nevraljiyi hafifletir
-Romatizma ağrılarını azaltır.
-Burkulma ve eziklerde iyileştiricidir.
-Saç diplerindeki bezleri uyarır. Erken saç dökülmelerini önler. Bu nedenle
özel şampuanların yapımında kullanılır.

Biberiye Çayının Hazırlanışı:

Biberiye taneleri iyice ezilir. 2 çorba kaşığı ezilen biberiye taneleri 1 tatlı kaşığı burçak unu ile birlikte sıcak suda 15 dakika boyunca kaynatılırlar. Elde edilen çay şeke ryada bal ile birlikte tatlandırılarak içilir.

Hocam siz denediniz mi?
Benimde çok şiddetli baş ağrılarım var denemeye değer diye düşünüyorum
Şifa allahtan :)))

Çevrimdışı ferdem

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 4.415
  • 27.381
  • 4.415
  • 27.381
# 18 Eki 2015 23:28:18
Uyuşukluk hissi, iştahta artış, enerji kaybı, sürekli karbonhidratlı gıdalar tüketme ve sürekli uyuma gibi istekler sonbahar depresyonu belirtileridir. Bu durum sıklıkla hastalık düzeyine ulaşmadan, sıkıntı veren ruhsal bir durum olarak yaşanan dönem sonunda kendiliğinden geçmektedir.
Sağlık Bakanlığı

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 19 Eki 2015 17:38:11
...

Çevrimdışı Majeste17

  • B Grubu
  • 42
  • 66
  • 42
  • 66
# 23 Eki 2015 11:36:38
Antioksidan yönünden zengin beslenmeli.Her şey kanserojen olmuş

Çevrimdışı Majeste17

  • B Grubu
  • 42
  • 66
  • 42
  • 66
# 23 Eki 2015 11:39:19
Sabahları aç karnına limonlu su için .Faydası çktur.

Çevrimdışı Majeste17

  • B Grubu
  • 42
  • 66
  • 42
  • 66
# 23 Eki 2015 11:40:17
her gün yenilen bir kaşık bal,soğuk algınlığı ve gripten korur.

Çevrimdışı Majeste17

  • B Grubu
  • 42
  • 66
  • 42
  • 66
# 23 Eki 2015 11:43:05
Fransa'da insanlarda kalp ve damar hastalıklarının görülmeme sebebi; [Üzüm Çekirdeği   yemeleridir. 

Çevrimdışı Majeste17

  • B Grubu
  • 42
  • 66
  • 42
  • 66
# 23 Eki 2015 11:44:08
Zerdaçal kanser hücrelerini öldürücü etkiye sahiptir.Hindistan da çok tüketildiğinden kanser azdır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.534
  • 28.309
  • 223.534
# 24 Eki 2015 08:17:17
ZEYTİNİ YEDİKTEN SONRA ÇEKİRDEĞİNİ ÇIKARARAK,
BU MUCİZEYİ İSRAF ETMEYİN...!!!
Allah dostlarının tavsiyesine bilimsel dayanak...
Aşağıda okuyacağınız makale Bulgar ve ABD li bilim adamlarının yaptıkları çalışmalar temel alınarak hazırlanmıştır.
Bu araştırmaların hepsinde zeytin çekirdeğinin boğaz boşluğundan mideye inene kadar eridiği gerek denekler üzerinde yapılan çalışmalar gerekse cihazlarla
tespit edilmiştir.
Otorite olarak kabul edilen uzmanlar en gelişmiş şartlarda dahi bir ilaç yapsa bu ilacı insanlar üzerinde test etmeden, senelerce hatta birkaç nesil gözlemlemeden neticesi net olarak şudur diyebilmek imkânsızdır.
Zeytin çekirdeğinin yutulması günümüz insanları arasında yeni duyulan bir şey olmasına rağmen eskilerin birçoğunun yaptığı bir uygulamadır.
Yani olumlu etki ve tesirleri senelerdir hatta asırlardır bilinmektedir.
1985'li yıllarda başlayan araştırmalar bugüne kadar devam ettirilmektedir. Yaklaşık 25 sene süren neticede karşılaşılan hadiseler hayret vericidir. Bu neticelere bin kişi değil belki yüz binlerce insan tarafından karşılaşılmıştır demek daha doğrudur:
Midesinde yanma olan herkes zeytin çekirdeğini yuttuktan sonra rahatladığını ifade etmiştir.
Zeytin çekirdeğini yutan kimseler sindirim yolu rahatsızlıklarının bittiğini(kabızlık gibi) ifade etmişlerdir.
Zeytin çekirdeği yutan kişilerde basur problemiyle karşılaşılmamış, hatta basuru olup ta yutanlar iyileştiklerini ifade etmişlerdir.
Zeytin çekirdeğini senelerdir yuttuğunu bildiğimiz insanlarda kanser hadisesine nadiren rastlanılmıştır.
Son günlerde gelen yoğun telefon trafiğinden dahi birkaç gündür zeytin çekirdeklerini yutmaya başlayıp ta yukarıdaki benzeri rahatlamaları hissettiklerini söyleyen onlarca insan vardır.
Tavsiyemiz bizzat kendinizin denemesidir.
Günde yediğiniz 5–6 tane zeytin çekirdeğini yutun ve kararı kendiniz verin.
Ne biz nede bir başkası değil bizatihi kendi vücudunuz buna karar versin.
Faydasını görürseniz lütfen çevrenizdekilerle de, evinizdeki küçük çocuklarda dâhil olmak üzere, bu uygulamayı yapın.
Bizim elde ettiğimiz verilere göre aklımızın almayacağı kadar şifalı bir doğal uygulamadır. Yapmanın zarar değil fayda verdiğine inanıyor ve çevremize şiddetle tavsiye ediyoruz.
Zeytinyağı asırlardır en iyi, en mükemmel yağ olarak bilinen gıda maddesidir.
Hatta reklâmlar da bile mucize olarak lanse edilir.
Yemeklik zeytinyağı normal şartlar altında muhafaza edilirse bozulmadan yenilebilecek evsafta asırlarca kalabilen yegâne yağdır. Nitekim arkeolojik kazılarda 3 bin, 5 bin yıl önce olduğu tahmin edilen mezarların yanında bozulmamış evsafta zeytinyağı da bulunabilmektedir.
Zeytinyağında +10 derecelerde donmayı temin eden de bu maddelerdir.
Yani evinize satın alacağınız zeytinyağının buzdolabında donabilen olmasına dikkat ediniz.
Zeytinyağından sabun yaparsanız yağlı ciltlerde yağ dengesini, kuru ciltlerde ise yağlandırma özelliği temin eden bir hususiyet olduğunu tespit edersiniz.
Yağ içerisinde antioksidan (bozulmadan kalabilme), sabun içerisinde re-oily (geri yağlandırıcı) olarak tabir ettiğimiz özellikleri sağlayan bu madde veya maddelerin ne olduğu bugün dahi bilinememektedir.
Bu maddelerin ne olduğunun bilinmesi belki de çok uzun yıllar sağlıklı bir şekilde yaşamanın da ipuçları olabilecektir.
Zeytinyağını diğerlerinden farklı kılan bu madde veya maddeler en yoğun halleri ile zeytin çekirdeğinin içerisindedir.
Herhangi bir zeytin çekirdeğinin her iki ucunu hafifçe törpülerseniz çekirdeğin içinin oyuk olduğunu ve içerisinde pıhtılaşmış veya çok koyu kıvamlı bir yağ olduğunu görürsünüz.
Bahse konu olan maddelerin burada ki konsantrasyonu %80'lere varan miktarlardadır.
Zeytin çekirdeği muhteviyatında ki bu faydayı elde etmek için ise zeytin çekirdeklerini atmayıp yutmak gerekir.
En gelişmiş cihazlarla yapılan araştırmalar zeytin çekirdeğinin boğaz boşluğundan geçip mideye ulaştığı anda eridiğini tespit etmiştir. Hazmı en kolay olan yiyecek maddesi zeytin çekirdeğidir.
Bu uygulamanın insan vücuduna faidelerinin ise:
1-Ülser gastrit gibi mide problemlerini bitirdiği;
2-Bağırsak ve sindirim yollarını düzenlediği;
3-Basur ve prostatı engellediği;
4-İç organlarda oluşabilecek kanserojen hücre riskini binde birlere indirgediği.
Lütfen yediğimiz tüm zeytin çekirdeklerini atmayıp yutalım.

Çevrimdışı eessrraa

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 5.906
  • 46.126
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 24 Eki 2015 15:50:28
   
      sanırım şu günlerde sıkça rastlaştığımız bir durum...

     Yaşam kalitesini ciddi anlamda düşüren boğaz enfeksiyonlarına karşı evde yapılan doğal karışımlar iyi geliyor...

Domates suyu:

Boğaz ağrınızın geçici olarak iyileşmesi için sıcak suyun içine ekleyeceğiniz yarım bardak domates suyu ve 10 damla acı biber sosu karışımıyla gargara yapın. Likopenin antioksidan özellikleri boğaz ağrınızın daha hızlı iyileşmesine yardım eder.


Limon:

Özellikle bal ile karıştırarak tüketildiğinde boğaz ağrısının giderilmesinde etkilidir. Bir bardak suya bir limon sıkarak içebilirsiniz, bunun yanında sadece presleyerek limon suyu içmek de mümkün.


Elma sirkesi:

Elma sirkesinin anti bakteriyel özelliği vardır. Bir bardak suya bir kaşık elma sirkesi ekleyerek içmeniz mikropların öldürülmesini sağlar. Günde üç kere bu şekilde elma sirkesi için, iltihabın ortadan kalkmasını sağlayabilir.


Tarçın:

Bir bardak ılık suya tarçın ve karabiber tozu ekleyerek için. Boğazda gözle görülür rahatlama sağlayacaktır. Düzenli ��ekilde yemeklerde tarçın tüketmek boğaz ağrılarından muzdarip olmayı engelleyebilir.


Tuzlu su:

Tuzlu suyun temizleyici özelliği vardır. Gargara yaparak boğazlarda bakteri ve mikropların neden olduğu ağrıları giderir, belirli bir rahatlama sağlar.


Bal:

Boğazda mikropların öldürülmesine yardımcı olduğu gibi savunma mekanizmasını destekler.


Sarımsak:

Sarımsağı gerek çiğneyerek yemek, gerekse yemeklere katarak tüketmek boğaz ağrılarına iyi gelir. Düzenli sarımsak tüketimi aynı zamanda başta boğaz ağrısı olmak üzere birçok hastalığa yakalanma riskini azaltır.


Karanfil çayı:

Suyun içine 1-3 çay kaşığı toz karanfil ya da karanfil tohumu ilave edip karıştırın, bununla gargara yapın. Karanfilin boğaz ağrınızı hafifleten ve iyileştiren antibakteriyal ve anti-inflamatuar özellikleri vardır.


Frambuaz çayı:

1 bardak kaynamış suyun içine 2 çay kaşığı kurutulmuş çay yaprağı ekleyin. 10 dakika demleyin. soğuduktan sonra ılık olarak gargara yapın.

Çevrimdışı Aşk-ı derun

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 84
  • 406
  • 84
  • 406
# 24 Eki 2015 16:08:12
ben de enfeksiyona karşı bir çay kaşığı zerdeçal öneririm...

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.534
  • 28.309
  • 223.534
# 25 Eki 2015 09:09:13
 TUGBAEREL    14 SAAT ÖNCE    YORUM BIRAKIN
Varisler, vücudumuzdaki yüzeyel toplardamarların fonksiyonel bir bozukluğuyla genişlemesi sonucu oluşur.

Toplardamarlar, bacaklarımızdaki az oksijenli, diğer bir deyimle kirli kanı temizlenmesi için kalbe ve akciğerlere taşıyan damarlardır. Bu damarlarda kanın yukarı doğru çıkmasına yardımcı olan ve geri aşağı akmasını engelleyen kapaklar vardır. Eğer bu kapaklarda bir bozukluk olursa, kan aşağı doğru kaçak yapar ve bacaklardaki yüzeyel toplardamarlarda basınç oluşturarak varislere neden olur. Toplumda sıklığı %20-40 arası değişen, özellikle uzun süre ayakta kalan meslek gruplarında görülen varisin, genetik olarak geçişi de birçok çalışmayla gösterilmiştir. Diğer risk altındaki gruplar ise, sigara içenler, kilolu olanlar, aşırı sıcağa sürekli maruz kalanlar, kadınlardan hamilelik ve doğum geçirmiş olanlardır.

Varis tedavisi nasıldır?

Varisleri boyutlarına göre sınıflandırıp, tedaviyi de bu ölçüde uyguluyoruz. Bizim için en masum varisler, kılcal varis dediğimiz, deriden çıkıntı yapmayan, kırmızı-mor renkli ince çizgiler halinde gözlemlediklerimizdir. Lakin varislerin oluştuğu damarlar genişledikçe ortaya çıkan yakınmalar da artıyor. Gece krampları, bacaklarda kaşıntı ve şişlik, ayakta kalınca ağrı ve ağırlık hissi bu yakınmaların başında gelir. Bu sıkıntıları yok etme sürecindeki tedavi seçimi de, varislerden kurtulma adına çok önemlidir.

Birçok cerrah, varislerde cerrahi müdahaleyi en son plana atmaktadır. Kılcal varislerin tedavisinde skleroterapi dediğimiz, iğneyle verilen damar kurutucu ilaç tercih edilmekteyken, daha büyük varislerde lazer ve radyofrekans yöntemleri kullanılmaktadır. Dünyada en sık kullanılan yöntem lazer yöntemidir. Lazer tedavi başarısı %95-100 arasındadır. Eğer ağrı, kramp, şişlik gibi şikayetler artmışsa mutlaka doktora danışılıp, uygun tedavi yöntemi seçilmelidir.

Varis başlangıcında veya risk grubunda olanlar nelere dikkat etmelidir?

*Sıcak, damarları genişleten bir faktör olduğu için, kaplıca, sauna gibi aşırı sıcak ortamlardan uzak durun.
*Çok yüksek topuklu ayakkabıları sürekli kullanmayın.
*Uzun süre ayakta aynı pozisyonda durmayın.
*Düzenli yürüyüş ile kanın dolaşımını hızlandırmaya çalışın.
*Kilo varisleri çoğalttığı için fazla kilolarınızdan kurtulmaya çalışın.

Varis çorapları tedavi edici midir?

Varis çorabının, varislerin sebep olduğu ağrı, şişkinlik gibi yakınmaları azalttığı doğrudur. Varis çorabı bacağınız boyunca, ayaklardan yukarı doğru azalan bir basınç uygular. Böylece kanın aşağıdan yukarı akımını kolaylaştırıp, göllenmesini engeller. Lakin sahip olduğunuz varisi azaltmaz, yok etmez. Düzenli kullanım ile varislerin ilerlemesini ve oluşan yakınmaları durdurur.

İlerleyen varisler tedavi edilmezse ne olur?

Varisler tedavi edilmezse ileri aşamada, çeşitli ödemlere ve yaralara neden olabilir. Bu sebeple ağrı ve şişlik oluşturan, deriden kabartı veren varislerde mutlaka doktorunuza danışmalı, gerekli tedaviyi almalısınız.

Sağlık sizinle olsun.

Stj.Dr. Tuğba EREL

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.534
  • 28.309
  • 223.534
# 25 Eki 2015 10:19:59
Kulağınıza soğan sokarsanız ne olur?
Pek çok gıdanın mucize denilebilecek etkileri olabilir fakat soğanın yeni keşfedilen özellikleri onu bambaşka bir yere konumlandırıyor... Burada okuyacaklarınız; belki de yıllardır "Benimkinde soğan olmasın" diyerek restoranlarda, lokantalarda hor gördüğünüz soğan hakkındaki düşüncelerinizi tamamen değiştirebilir.
Kulağınıza soğan sokarsanız ne olur?
Kokusundan ya da kesildiği zaman gözleri yaşartıyor oluşundan dolayı kimilerinin soğanla yıldızı bir türlü barışmaz. Ancak soğan sandığınızdan çok daha özel bir gıda olabilir. Tek başına bir ecza dolabı desek yanlış olmaz! Şimdi önyargılarınızı bir kenara bırakın ve soğanın gizemlerine kendinizi hazırlayın. Bir sepet soğanla üstesinden gelemeyeceğiniz rahatsızlık yok, nasıl mı? İşte size soğanla hayatta kalmanın 10 yolu!
1 - Kulak uğultusuna, çınlamasına, ağrımasına son! Kulak, vücut için kritik bir organ... Neredeyse bütün dengemizi sağlayan bir organ. Ona bir zarar geldiğinde sıkıntı büyük oluyor. Kulakta yaşanan uğultu, çınlama ve ağrı gibi durumların acısını yaşayan bilir. Böyle bir durumda yapımlası gereken, soğanın cücüğünü ikiye bölüp kulaklara tıpa gibi koymaktır. Birkaç saat içerisinde soğan sıkıntı neyse inanılmaz şekilde tedavi edecektir!
SOĞANIN DİĞER FAYDALARI İSE ŞÖYLE:
2 - Öksürüğe son! Bir türlü kesilmeyen öksürükleriniz mi var? Eczaneden aldığınız şuruplar bir işe yaramıyor mu? İhtiyacınız olan şey soğan suyu! Evet belki nefesiniz pek hoş kokmayacak ama sakızla, diş macunuyla o kokuyu bastırabilirseniz soğan suyu öksürüğünüzü kısa sürede bünyenizden söküp atacaktır!
3 - Düşmeyen ateşe birebir! Ateşiniz düşmüyor ve o zalım fitil tedavisine karşı direniyor musunuz? O zaman yapmanız gereken şey soğanla ateşinizi söndürmek. Korkmayın soğanı fitil niyetine kullanmayacaksınız, çorabınızın içine ayak tabanınızla temas edecek şekilde koyacağınız soğan dilimleri mucizevi şekilde ateşinizi düşürecek!
4 - Nezleyi unutun! Nezleniz bir türlü geçmiyor mu? Kendinize bir soğan partisi vermenizin zamanı gelmiş demektir. Çayınızın içinde bir adet dilimlenmiş soğanı kaynatıp için, yanında da tuzlu soğan halkaları yiyin. Vurun kafayı yatın, uyandığınızda kesinlikle daha iyi hissedeceksiniz.
5 - Psikolojik destek! Bilinen bir gerçektir insanların belirli aralıklarla ağlaması gerekir. Bu hem göz sağlığı, hem de duygusal birikimlerin dışarıya atılması için gereklidir. Hatta olur olmadık saçma zamanlarda yok yere ağladığınızı görüp şaşırabilirsiniz. Bunların hepsi birikimden... Soğan kesildiği zaman ağlatıcı özelliğiyle kendinizi kötü hissettiğiniz zamanlarda sizi ağlatarak rahatlatır. Dalga geçmiyoruz, tavsiye edilen bir deşarj yöntemidir.
6 - Deriye yama olarak soğan! Bazı bitkilerin insan vücudundaki yaralanmaları çok hızlı bir şekilde tedavi ettiği bilinen bir gerçek. Bunlar arasında Aloe Vera en etkili olanların başında geliyor. Ancak her evde, her markette Aloe Vera bulmak mümkün değil ve Aloe Vera çok da ucuz bir bitki değil. Fakat bu bitkinin muadili, hali hazırda evinizde duruyor olabilir! Soğanın iç çeperindeki zarlar Aloe Vera ile hemen hemen aynı özelliğe sahip! Yaralanmalarınızda, yanıtlarınızda bu zarları ayıklayıp hemen sıkıntılı noktanın üstüne koyun ve mucizeye şahit olun!
7 - Cerrahi müdahelelerde soğan İlginçtir soğan sadece gündelik yaralanmalarda değil, çok daha problemli yaralanmalarda hatta cerrahi operasyonlardan sonra kalan izlerin toparlanmasında da büyük bir alternatif tedavi konumunda. Yaralardan kalan izlerin kaybolmasını hızlandıran bir etkiye sahip olan soğanın bu konuda sihirli özelliklere sahip.
8 - Enfeksiyona karşı soğan! Vücudunuzdaki bir yara enfeksiyon kaptıysa, hastaneye ulaşmadan önce sizi kurtaracak bir şeylere ihtiyacınız varsa bir miktar destekle soğan size bir ilaç olabilir. Bir dilim ekmeğin üstüne sütü kaynatıp dökün, üstüne bir soğan rendeleyin ve enfeksiyonlu yaranın üstüne bastırın. 2 saat kadar bu karışımın enfeksiyonlu alanla temasını kesmeyin. 2 saat sonra enfeksiyonu bu karışımla beraber vücudunuzdan çekebilirsiniz.
9 - Güneş yanıklarına birebir soğan Güneş yanıklarına genelde ülkemizde yoğurt sürerek çare buluyoruz. Ancak asıl tedavi soğanda. Yanıklarınızın üstüne soğan dilimleri koyun ve yanığın soğanın suyunu çektiğinden emin olun. Bunun üstüne bir yumurtanın akını sürerek tedavinizi sağlayabilirsiniz.
10 - Arı ve sinek sokmalarında soğan Ülkemize arı soktuğu zaman üstüne tezek sürmekten tükürmeye kadar pek çok çılgın tedavi yöntemi önerilir ancak asıl tedavi yine soğanda. Üstelik sadece arı değil, sivrisinek sokmalarında da bir hayli etkili bir yöntem. Hayır soğanı sürmeyeceksiniz. Evinizde yaz günleri sağda solda soğan kesip koyun bir kenarlara. Arılar ve sivrisinekler soğanın olduğu yerlere yaklaşmazlar. Arı sokmasına daha arı sokmadan savunmanızı almış olursunuz!

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.309
  • 223.534
  • 28.309
  • 223.534
# 25 Eki 2015 10:22:35
4 AY İÇERİSİNDE KARACİĞERİ TEMİZLEMEK MÜMKÜN !!!

En büyük organlardan biri olan karaciğerin, besinlerle birlikte alınan vitamin ve minerallerin emilmesi, vücuttaki zararlı maddelerin temizlenmesi gibi hayati görevleri bulunmaktadır. Düzenli alkol kullanımı ve aşırı yağlı gıdaların tüketimi karaciğer yağlanması, hepatit ve siroz gibi karaciğer hastalıklarına yol açabilmektedir. Karaciğer sağlığında ilk adım, tüketilen gıdaların dikkatle seçildiği bir dengeli beslenme programı olmalıdır. Doğru yiyecekler antioksidan etkileri ile karaciğeri temizler ve korur.

4 ay boyunca her sabah kahvaltıdan sonra 1 yemek kaşığı sızma zeytin yağ içersine 3 damla limon damlatılıp içilir . Bu sayede karaciğeriniz eski saglıgına kavusacaktır

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 27 Eki 2015 14:23:04
 :)

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK