Sevdiğimiz Şiirler

Çevrimdışı reeemat

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.169
  • 7.489
  • 1.169
  • 7.489
# 10 Eki 2018 07:01:35
Ne güzel şey hatırlamak seni:
bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
ve saçlarında
vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının...
İçimde ikinci bir insan gibidir
seni sevmek saadeti...
Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
güneşli bir rahatlık...N.Hikmet

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.367
  • 69.115
  • 3.367
  • 69.115
# 10 Eki 2018 11:21:32
SONSUZ HUZUR

Sana mutluluk vaadetmiyorum ki ben
Bir ömür savaşmalısın benimle.
Bir lokma da olsa,
ortağı olmalısın aşımın
Teselli vermelisin, en zayıf anımda.
Sevgi tutmalı bizi ayakta
o sevgi için yaşamalıyız.
Dik olmalı başın, yalnız omuzlarımda ağlamalısın.
'Yalnız beni sev' demiyorum, yalnız benim olmalısın!
Seni,
Seni sen yapan kişiliğin sevdirdi bana
Hayalimden gitmeyen yüzünde değilim.
Sana dokunmak değil, seni hissetmek istiyorum,
Seninle ağlamak, seninle gülmek derdim.
Sana mutluluk vaadetmiyorum ki ben,
İkimiz için
sonsuz bir huzur istiyorum.

H. Ercan Abaslı

Çevrimdışı hediye06

  • Çalışkan Üye
  • ***
  • 22
  • 853
  • 22
  • 853
# 10 Eki 2018 11:28:38
Seviyorum Seni
Seviyorum seni

ekmeği tuza banıp yer gibi

Geceleyin ateşler içinde uyanarak

ağzımı dayayıp musluğa su içer gibi

Ağır posta paketini

neyin nesi belirsiz

telaşlı, sevinçli, kuşkulu açar gibi

Seviyorum seni

denizi ilk defa uçakla geçer gibi

İstanbul’da yumuşacık kararırken ortalık

içimde kımıldayan bir şeyler gibi

Seviyorum seni

Yaşıyoruz çok şükür der gibi.

Nazım Hikmet

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.148
  • 53.163
  • 4.148
  • 53.163
# 10 Eki 2018 12:05:40
toprak kokusu

nefesim aşk kokar mı yine
ve sen,
tütün gibi siner misin,ceketime..

misal, adın tiryakilik yaparken dilimde
hapı yutar mı gözlerim
bakışlarına kapılıp
boğulurken renginde

kalbin diyorum,
aşk kitapçığını verir mi ellerime

ya şarkılar
fal tutar mı
üç vaktin üçünde birden
mutlu olmayı
sen ve ben diye kapanan her fin
-can olup okunur mu gözlerde

ya orman,
bir ağacı hibe eder mi sevdaya
yaramızdan evvel yer açar mı kabuğuna bilenen kalp için
adımla adına, yan yana

yağmuru düşünüyorum,
saçlarından yanaklarına süzülen damlalar
yol ararken boynunda
baş döndüren buğunun afyon etkisini

sonra,
gözlerinin ışığı kısılır mı -peşinden-
mahzenin kaynarken
titreyen dudağın aralanıp
çalınca buseni..

bilmiyorum,

toprağın kokar mı
yağmur sonrası

hani yükünü bırakan bulut gibi
iliklerin aşkı damıtması bedende
sonrası mis gibi
yıldırımlar ekilmiş teninde
pembeler açar mı
elmacık kemiğinde

nefesim aşk kokar mı yine
ve sen,
tütün gibi siner misin ciğerime..


Çevrimdışı greentea

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 103
  • 2.625
  • 103
  • 2.625
# 10 Eki 2018 13:22:11
Ben bir ayna idim

Baktılar, baktım

Gördüler, baktım,

Baktılar, gördüm.

Ne düğünler, ne doğumlar,

Ne ölümler gördüm.

En çok yalanlara oldum.

Kırdılar,

Kırıldım artık.

Ben bir ağaçtım

Baltalandım.

Yonga yonga yongalandım,

Yongalarda yandım,

Mangallarda, sobalarda,

Yangınlarda yandım.

Budaklarla budaklandım,

Cilalandım, boyalandım.

Yaktım, yandım,

Yaktılar.

Yandım artık.

Ben bir çağlayandım

Bir ırmağa aktım,

Irmak oldum

Bir dereye vardım

Dere oldum

Bir nehire vardım,

Nehir oldum

Bir denize vardım.

Hep baktılar..

Aktım artık.

Özdemir ASAF

Çevrimdışı ecem13

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 76
  • 1.496
  • 76
  • 1.496
# 10 Eki 2018 23:01:56
''Ey yıllardır içimde besledigim kanarya
Senin o sulu sepken, yeşil gözlerin varya
Gökleri denizin elinden aldı
Fırtına delirdi; deniz bunaldı
Kızıl tüylü kanatların firakını
Çekti uzaklara resimlerini
Bana özlemin kaldı
Patikalar üstüne yazıverdin adımı
Acımasız,her akşam çiğnedin feryadımı
Ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
Senin o sulu sepken gözlerin varya
Sanki bir alev topu, yakar hayallerimi
Her ikindi sonrası ruhumun toprağına
Garip tohumlar gibi atarım ellerini
Sana mahsun bir umut, desem mi bilmiyorum
Sana çılgın bir bulut, desem mi bilmiyorum
Derin bir uçurumda arıyorum kalbini
Ya gel, ya beni unut, desem mi bilmiyorum
Ey yıllardır içimde beslediğim kanarya
Senin o sulu sepken yeşil gözlerin varya
RÜyalarımı çaldı
Sevda ırmağında sular alçaldı
Son bahar uğradı yüreğimize
Sararttı gülleri, yaseminleri
Bana özlemin kaldı.''
     NURULLAH GENÇ

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.316
  • 223.620
  • 28.316
  • 223.620
# 11 Eki 2018 16:13:49
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
Ne kapanan kapılar,
Ne yıldız kayması gecede,
Ne ceplerde tren tarifesi,
Ne de turna katarı gökte.
İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!
İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
Birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
Duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söyleyecek kimsesi kalmaması ayrılık...
     
Şükrü Erbaş

Çevrimdışı Gül Rengi

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.942
  • 47.510
  • 2.942
  • 47.510
# 11 Eki 2018 22:34:49
evet, sevdim
şuraya bir dünya çizdim
pastel bir renkti yaşamak çünkü
büyük bahçeleri aklımda tutmadan
sadece bir çiçeği sever gibi sevdim
ideoloji çok sonra, komünizm çok sonra
seni sevdiysem Allah aramızda durmaktadır

saçlarından yorulan bir rüzgârım, kimbilir
belki deniz geçmiştir yakanın bir yerinden
ellerini kaldır bir kenara koy
çok çirkin kalıyorum ellerin böyle güzelken
kâfir arzularım var benim
bir de yahudi dönmesi kahkahalarım
yurtsever bir kinaye dudaklarım
artık yetişir ağrılarım: kalbim epey Müslüman
şu an yüzünü gördüm, hemen Allahu Ekber!

seninle Küba'ya gidelim sevgilim
ekmeğini bölüşsün bizimle Fidel
her şeyin bir gün güzel olacağına şarkılarla inanalım
tütün tarlaları, esmer çocukların kara gözleri
puro fabrikalarında gizlice seven kızlar
sevgilim, Küba'dan bakınca romantizm
Amerikalı bir kovboy!
çok güzel sevdim seni, öyle ki
sen ve ben hariç dünyanın geri kalanı Amerikalı!

Cengizhan Konuş'

Çevrimdışı ecem13

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 76
  • 1.496
  • 76
  • 1.496
# 13 Eki 2018 00:07:59
Bütün İyi Kitapların Sonunda
Bütün Gündüzlerin, Bütün Gecelerin Sonunda
Meltemi Senden Esen
Soluğu Sende Olan
Yeni Bir Başlangıç Vardır

Parmağını Sürsen Dünyaya, Rengini Anlarsın
Gözünle Görsen Elmayı, Sesini Duyarsın
Onu İşitsen, Yuvarlağı Sende Kalır
Her Başlangıçta Yeni Bir Anlam Vardır.

Nedensiz Bir Çocuk Ağlaması Bile
Çok Sonraki Bir Gülüşün Başlangıcıdır.

Çevrimdışı ecem13

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 76
  • 1.496
  • 76
  • 1.496
# 13 Eki 2018 00:43:33
Ayrılık ne biliyor musun?
Ne araya yolların girmesi,
ne kapanan kapılar,
ne yıldız kayması gecede,
ne ceplerde tren tarifesi,
ne de turna katarı gökte.

İnsanın içini dökmekten vazgeçmesi ayrılık!

İpi kopmuş boncuklar gibi yollara döktüğü gözlerini,
birer damla düş kırıklığı olarak toplaması içine.
Ardında dünyalar ışıyan camlar dururken,
duvarlara dalıp dalıp gitmesi.
Türküsünü söylecek kimsesi kalmamak ayrılık.
Saçına rüzgar, sesine ışık düşürememek kimsenin.
Çiçekçilerden uzağa düşmesi insanın yolunun.
Güneşin bir ceza gibi doğması dünyaya.
İki adımdan biri insanın, sevincin kundakçısı,
hüznün arması ayrılık.

O küçük ölüm!

Usta dokunuşlarla bizi büyük ölüme hazırlayan.

Ayrılık, o köpüklü öpüşlerin ardından gidip ağzını yıkadığında başlamıştı.
Ben bulutları gösterirken,
‘bulmacanın beş harfli yemek sorusuna’ yanıt aramanla halkalanmış,
‘Aşkın şarabının ağzını açtım, yar yüzünden içti murt bende kaldı’
türküsü tenimde düğümlenirken, odadan çıkışınla yolunu tutmuş,
Dağlarda öldürülen çocukların fotoğraflarını bir kenara itip,
‘bu eteğin üstüne bu bluz yakıştı mı? ‘
diye sorduğunda varacağı yere varmıştı çoktan.

Şimdi anlıyormusun gidişinin neden ayrılık olmadığını,
bir yaprağın düşmesi kadar ancak, acısı ve ağırlığı olduğunu.
Bir toplama işleminin sonucunu yazmak gibi bir değer taşıdığını.
Boşluğa bir boşluk katmadığını, kar yağdırmadığını yaz ortasında….

Ne mi yapacağım bundan sonra?

Ayak izlerimi silmek için sana gelen bütün yolları tersinden yürüyeceğim önce.
Şiir yazmayacağım bir süre,
Fotoğraflarını güneşe koyacağım, bir an önce sararsınlar diye.
Hediyelik eşya satan dükkanların önünden geçmeyeceğim.
Senin için biriktirdiğim yağmur suyunu, bir gül ağacının dibine dökeceğim.
Falcı kadınlara inanmayacağım artık.
Trafik polislerine adres sormayacağım,
Geleceğe ışık düşüren bir gülüşle gülmeyeceğim kimseye….

Ne yapacağımı sanıyorsun ki?

Tenin tenime bu kadar sinmişken,
ömrüm azala azala önümden akarken,
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken..
Senin korkularını, benim inceliğimi doldurup yüreğime,
bıraktığın boşluğu yonta yonta binlerce heykelini yapacağım.
     Şükrü Erbaş

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.316
  • 223.620
  • 28.316
  • 223.620
# 13 Eki 2018 12:51:54
BEKLEMEYİN
Sevmek için sevilmeyi beklemeyin ...
Çalışmaya başlamak için en iyi işi beklemeyin ......
Biraz paylaşmak için çok olmasını beklemeyin ...
Öğütleri hatırlamak için , düşmeyi beklemeyin ...
Dua' ya inanmak için acı günler beklemeyin ...
Yardım edebilmek için zamanınız olmasını beklemeyin ...
Özür dilemek için diğerinin acı çekmesini beklemeyin ...
Barışmak için ayrılığı beklemeyin ...
Çünkü ne kadar zamanımız var bilmiyorsunuz .

Çevrimdışı adamın biri

  • Bilge Üye
  • *****
  • 5.009
  • 23.143
  • 5.009
  • 23.143
# 13 Eki 2018 23:44:16
Ekim gelmiş…
Tam zamanıdır,
Evin, ailenin,
Uzun gecelerin,
Tatlı, hoş sohbetlerin,
Tarçınlı salepin,
Çayın, kahvenin…
Zamanıdır,
Kestanenin,
Lüferin, İstavritin,
Elmanın, narın…
Limonlu ıhlamurların,
Ansızın bastıran yağmurların,
Buğulanan camların,
Camlara çizilen umutların…
Ve tam da zamanıdır,
Dışardaki soğuktan bihaber,
Gönülden, sıcacık mutlulukların…
Hoşgeldin Ekim !

T.Tuğba Baş

Çevrimdışı bergüzar

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
  • 1.141
  • 10.627
  • Okul Müdürü
# 14 Eki 2018 17:49:37
Kötü günde , yangına merkeple ateş taşıyanlardan,
İyi günde, kurugürültüde söz yarıştıranlardan,
Kurt olup ,sözünü kuzu postuna sarıp sarmalayandan,
 Acılarda  özneyi hırpalayıp,
Yüklemi tutuşturanlardan,
Yürekleri görmemekten bozulanlardan
Müsvette kimliklerin,
 Adamsızlığı pekiştirdikleri hallerden.

adamsızlık boyu şöhretlerden,
dillerdeki saçma sözlerden
söz istemeyen hallerden,
yokmuşum gibiyi yüreğime yüreğime sokuşturanlardan
'düz'görüp dümdüz yaşayamamaktan,
susmayı bilmeyen dilimden
  saçmadan sapandan,
yorulmuşum....

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.316
  • 223.620
  • 28.316
  • 223.620
# 16 Eki 2018 16:31:09
Ö M Ü R D E D İ Ğ İ N
Hayata ha şimdi, ha sonra başlayım derken bir bakıyorsun
tükenmiş ömür...
Avucumuzda son kullanma tarihi çoktan geçmiş bir yığın
TECRÜBE kalıyor.
Atsan atılmıyor,
satsan satılmıyor!..
"Gençlik bir kuştu;
tutmak istedim tutamadım.
Yaşlılık bir paçavra; satmak istedim satamadım."
B i r
i k i n d i
g ö l g e s i
Ö M Ü R
d e d i ğ i n...
Gece olur duramazsın,
güneş vurur kalamazsın.
Sade bir ikindilik, kısa bir dinlencelik…
Dünyaya ait ne varsa harcanıp gidiyor.
Yiyip içmeler, gezip tozmalar,
gülüp eğlenmeler...
Evin, arabanın taksitleri,
filanca yerde yaptığımız tatiller,
almalar vermeler,
saçıp savurmalar,
bizim zannettiğimiz saklayıp durduğumuz altınlar,
azıcık bile vermeye kıyamadığımız paralar…
Hepsi bir bir kaçıyor bizden,
ya da istemesek de biz onlardan ayrılmak zorunda kalıyoruz…
B i r
S E C D E
y e r l e r i
k a l ı y o r
g e r i y e

Alnımızda mıh gibi çakılı kalıyor.
Bozulmuyor, kokmuyor, yitmiyor…
Bir o bize kalıyor…
O k ş a n m ı ş b i r
y e t i m b a ş ı
ö p ü l m ü ş
a n n e e l i
a l ı n m ı ş
b i r b a b a d u a s ı
Reyyan kapısından geçmek için vize mahiyetinde, saklanmış ORUǒlar…
Gizliden; şöyle kimseye çaktırmadan bir fakirin eline tutuşturulmuş, birileri görür diye konulmuş SADAKA'lar kalıyor…
Masivadan sıyrılıp, vakit saat dinlemeden açılmış eller,
tek O’ndan istemeler,
tek O’na gönderilmiş dilekçeler kalıyor…
Yürekten söylenmiş
E l h a m d u l i l l a h,
acizce,
kulca edilmiş nasuh bir
t e v b e,
isyanları yıkayan
g ö z y a ş l a r ı
kalıyor…
Mümince gülüşler, şeker tadında sözler….
Kimsenin etini yemeden,
kırıp dökmeden,
gözünde yaş bırakmadan geçirilmiş günler kalıyor...
Biraz dur, bekle biraz…
Arada bir arkana dön ve geriye neler bıraktığına bak...
Harcanmış yıllarını seyret usulca.
Bak nasıl bitiyor ömür dediğin…
Bir KAPIYA bir kere gidersin,
ikincisinde utanırsın...
Ama bir
K A P I
var ki her gün gidersin,
gitmelere
D O Y A M A Z S I N
Çünkü bilirsin seni KAPISINDAN
kovmayacak
bir tek
O V A R D I R
Her gün,
her gün içini dökersin,
bir O SIKILMAZ senden,
bir O affeder seni,
bir O yüzüne vurmaz AYIPLARINI
S e n i
s e n d e n
d a h a
i y i
b i l e n d i r çünkü !...

Çevrimdışı harslan05

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 3.367
  • 69.115
  • 3.367
  • 69.115
# 17 Eki 2018 13:57:25
Bir sabah çıkıp geldiğini görsem
Eski gülümsemeyişlerim olsa yüzümde
Yokuşlardan koşarak inişlerim
Merdivenleri çift çift çıkışlarım
Bunca zaman nerelerdeydin diye sormam
Özledim seni deyip sarılırdım sadece.
İbrahim'in putu sanıp kırmışlarsa umutlarımı
Yitirmiş ise takatini, ha gayret cümlesini yitirmiş ise eski acılarını da özler..
Özledim, bir sabah çıkıp gelir misin...

Seçil Oğuz

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK