Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı zeynepgulsu

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
  • 23.272
  • 42.267
  • 1. Sınıf Öğretmeni
# 06 Haz 2015 22:37:16
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
SİVRİSİNEK KAŞINTISINA NE İYİ GELİR?

Yaz sıcaklarında balkon ve terasa çıkmak istediğinizde de, vücudunuza sinek kovucu ürünler sürebilirsiniz. Sinek kovucu ürünleri vücuda sürmenin dışında, sineklerin sevmediği kokulara da balkon ve teraslarda yer verilebilir. Örneğin fesleğen ve reyhan çiçeklerinin kokusunu sinekler sevmezler. Bu çiçekleri evinizin dışında yetiştirebilirsiniz.

Sivrisinek sokmasına ya da kaşıntısına ne iyi gelir? İşte cevabı:

Sivrisinek ısırığı sonrası ortaya çıkan kaşıntıyı azaltmak için limon kolonyası sürebilirsiniz.
Şiddetli kaşıntı ve kızarıklığı gidermek adına kullanılabilecek bir diğer ürün de, egzama kremleridir.Orta dereceli sinek ısırığı şişkinliklerine ve kızarıklıklarına ise kortikösteroid içeren ürünler tercih edilebilir.
Aspirini sulandırıp sinek ısırığının olduğu bölgeye sürmekte kaşıntı ve kızarıklığı hafifletir.
Sivrisinek ısırığına maruz kalan bölgeyi soğuk suyla yıkayın ve şişen bölgeye buz ile masaj yapın.


sirke de kasintiyi azaltiyor.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 07 Haz 2015 07:12:03
Benim ismim Meme Kanseri..

Umarım benimle hiç yüzyüze tanışmazsınız.

Benimle tanışmak ve gerçek yüzümü görmek istemiyorsanız, aşağıda yazdıklarımı çok iyi okuyunuz. Okumakla yetinmeyiniz, annenizle, annanenizle, kızınızla, kızkardeşinizle, kadın akrabalarınızla, kız arkadaşlarınızla ve komşu hanımlarla paylaşınız.

Çünkü, ben kadınlarda en sık görülen kanserim. Siz de dahil olmak üzere çevrenizde bildiğiniz her 9 kadından birini yakalarım. Sakın sadece başkalarında görülürüm sanmayın, bu 9 kadından biri de siz olmayın.

Hatta o kadar hain bir kanserimdir ki, her 100 kadına karşılık, 1 erkekte de karşınıza çıkabilirim. Üstelik erkeklerde çok saldırgan olurum, çabuk ilerlerim. Bir erkek, memesinde eline gelen bir kitleyi asla hafife almasın, söyleyin onlara..

Memenizde sadece süt bezleri yoktur. Damarlar, yağ, destek dokuları ve lenf dokuları da vardır. Bu nedenle ben çok kolayca damarladan ve lenf yollarından diğer organlara da ulaşabilirim. İlk ziyaret ettiğim yer, koltuk altınız olur.

Eğer ihmal ederseniz, karaciğerinize, akciğerinize, kemiklerinize ve beyninize yolculuklar düzenler ve oralarda yerleşirim.

En çok kimleri severim biliyor musunuz?

Meme sağlığını ihmal edenleri çok severim
Yaşı ileri kadınları çok severim
Birinci derece akrabasında meme kanseri olanlara özel bir ilgim vardır
Daha önce meme kanseri olanların öbür memesine de çok yakın ilgi gösteririm.
Özellikle şu kadınları seçmeye özen gösteririm:

İlk adet kanamasını çok erken yaşta görenlere bayılırım
Geç menopoza girenleri çok sık ziyaret ederim
Size defalarca, “Doğurun ve uzun süre emzirin!” deyip duruyorum. Doğurmazsanız ve emzirmezseniz, benimle tanışma olasılığınız artar
Alkol, sigara, şişmanlık ve sağlıksız diyetin kokusunu çok uzaklardan alabilirim
Aslında beni uzak tutmak çok kolay. Başlangıçta çok yavaş büyürüm. Yedi yılda ancak bir santim boyuna gelirim. Bu aşamada muayene, ultrason ve mammografi ile çok kolay yakalanırım. Ama beni hafife alıp büyümeme izin verirseniz, birden bire nasıl hızlandığıma inanamazsınız.

Büyürken kendimi aslında ele verecek çok belirtiler veririm:

Memede bulunduğum yerde bölgesel sertleşme yaparım
Bulunduğum yerde kızarıklık yapabilirim
Meme başından akıntı yaparım
Üzerimdeki damarlarınızı çok belirgin görünür hale getiririm
Her iki memenizin büyüklüğünü farklı hale getiririrm, biri durup dururken büyük, biri küçük olur
Bulunduğum yerin üstündeki deriyi portakal kabuğu gibi kabarık ve nokta nokta yaparım
Bulunduğum yerde cildinizi içeri doğru çekerim ve çukurlaşmalar yapabilirim
Bulunduğum yerde büzüşme yapabilirim
Üzerimde, iyileşmeyen yara açabilirim
Ve elinize kitle gelecek şekilde büyürüm
Koltuk altınızda ve köprücük kemiğinizin altında ve üstündeki lenf bezlerini şişiririm
Ama aslında o kadar hainimdir ki, bu belirtilerin hiç birini vermeden de sinsice büyüyebilirim
Ama uygun aralıklarla yapılan muayene, ultrason ve mammografiden pek kaçamam, yakalanırım.
Benden korunmak kolaydır ama diyelim ki, gözden kaçsam bile erken yakalanacak kadar da basit olabiliyorum.

20 yaşın üzerindeki her kız ve kadın, her ay kendi kendine meme muayenesi yaparsa, beni küçükken yakalayabilir.

40 yaşına gelen bir kadın her yıl meme muayenesi ve jinekolojik muayene olursa, beni kendisinden uzak tutabilir veya yakalanmışsa bile benden kolay kurtulabilir.

40 yaşından itibaren her yıl düşük radyasyonlu dijital Mammografi ve gerekirse Meme Ultrasonografisi yaptırırsa, benle tanışma olasılığı oldukça azalır.

Mammografide görülen küçük kireçlenmeler, (mikrokalsifikasyonlar) beni kolayca ele verir. Çok hainimdir ama iyi saklanamam. Saklanmama izin verirseniz, sizi ve sizi sevenleri üzerim.

Beni küçükken yakalarsanız, % 98 olasılıkla benden kolayca kurtulursunuz. Ama büyüdükçe çok sıkı tutunurum. Beni oradan söküp atamazsınız.

Prof. Dr. Esat Orhon

Önemli Not: Yukarıdaki bilgiler, Uz. Dr. Muharrem DEMİROĞULLARI (Plastik Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı) ve Prof Dr Şükrü BOZKURT (Genel Cerrahi Uzman) notlarından derlenmiştir.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.749
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 07 Haz 2015 08:47:32
Böbrek Yetersizliğinin İlerlememesi İçin Tuzu ve Eti Azaltın
Böbrek Yetersizliği Hastalığında Diyetin Rolü Nedir?
 Böbrek hastalıklarının tedavisinde diyet büyük rol oynamakla birlikte, altta yatan nedenin tedavisi önemli. Böbrek hastasının diyetinde dikkat edilmesi gereken en önemli maddeler su, tuz ve proteindir.
Böbrek Yetmezliğinde Suyun Önemi Nedir?
 Böbrek yetersizliğinin ileri evrelerine kadar hastalar genellikle içtikleri suyla orantılı miktarda idrar çıkarırlar. Bu nedenle böbrek yetersizliğinin yeni başladığı dönemde kanda üre ve-diğer zararlı maddelerin çok yükselmemesi için alınacak en iyi önlem fazla miktarda su içmektir. Ancak böbrek yetmezliğinin son dönemlerinde idrar miktarı iyide azalır ve su içmekle idrar miktarı artmaz. Fazla suyun vücutta kalması tansiyon yüksekliği, kalp yetmezliği ve nefes darlığına yol açar. Bu nedenle bir gün önce çıkarılan idrar miktarına 500 mililitre (3 su bardağı) kadar su eklenirse alınması gerekli su, miktarı bulunur. Bu dönemde hastanın mümkünse her gün tartılması önerilir.
Tuz Sınırlanmalı mı?
 Böbrek yetersizliğinde vücuda alınan tuzun atılması azalır ve vücutta birikir. Fazla miktarda tuz tansiyonu yükseltir ve vücutta su birikmesine ve kalp yetmezliğine yol acar. Günlük tuz alımı 2-3 gram olmalıdır. Potasyum içeren diyet tuzlarının kullanımı ise böbrek hastalarında çok tehlikeli olduğundan önerilmez.
Protein İçeren Yiyecekler Kesilmeli mi?
 Et, balık, tavuk, hindi, süt ve yumurta hayvansal protein kaynaklarıdır. Proteinler, vücutta değişik görevler için kullanıldıktan sonra yıkılır. Bunun sonucu protein yıkım ürünü olan üre, ürik asit gibi vücut için zararlı maddeler açığa çıkar ve sağlıklı kişilerde böbrek tarafından idrarla dışarı atılır. Böbrek yetersizliğinde söz konusu maddeler dışarı atılamaz. Buna bağlı olarak halsizlik, iştahsızlık, bulantı, kusma, ağızda kötü koku gibi hastalık belirtileri ortaya çıkar. Böbrek yetmezliği hastalarında protein alımının kısıtlanmasıyla bu zehirli maddelerin üretimi de azaltılmış olur. Bu amaçla kilogram basma günde 0.6-0.8 gram hayvansal kaynaklı protein içeren diyet önerilir. Kan üre değerini iyice düşürebilmek amacıyla diyette proteinin tamamen kesilmesi çok yanlıştır. Çünkü protein; büyüme, gelişmenin sağlanması, dokuların onarımı ve vücut savunması için en önemli besin türüdür. Vücudun proteine mutlaka ihtiyacı vardır. Büyüme ve gelişmenin sağlanması dokuların onarımı ve vücut savunması için en önemli olan besin türüdür.
Böbrek Yetmezliği Nasıl Tedavi Edilir?
 Kronik böbrek yetersizliğinin geri dönüşümsüz son evresi olan son dönem böbrek yetersizliği’nde kaybedilmiş olan böbrek fonksiyonları sadece ‘diyaliz’ veya ‘böbrek nakli‘ ile yerine konulabilir. Bu nedenle adı geçen tedavi yöntemleri renal, replasman tedavileri (böbreklerine koyma tedavileri) olarak adlandırılır. Son dönem böbrek yetmezliği dendiğinde artık böbreklerin işlevinin yüzde 90’nından fazlasını kaybettiğini anlıyoruz. Bu durumda böbreğinin görevini üstlenecek bazı tedavi yöntemleri gerekiyor. Elbette böbrek yetmezliği yaşayan hastalar bu açıdan diğer organ yetmezliği yaşayan hastalara kıyasla daha şanslılar, bir nevi kötünün iyisi. Çünkü kalp, karaciğer gibi diğer organ yetmezlikli hastaların diyaliz gibi bir şansları yok. Bu hastalar organ bulamadıkları takdirde kısa süre içinde hayatlarını kaybediyor. Halbuki böbrek yetmezliği olan hastalar diyaliz yöntemlerinden biriyle yaşamlarını şöyle veya böyle idare ediyor.
Diyaliz Tedavisi Nedir? Çeşitleri Nelerdir?
 Diyaliz tedavisi hemodiyaliz ve periton diyalizi olmak üzere iki şekilde uygulanabilir. Hemodiyaliz (halk arasında makine diyalizi); bir makine aracılığıyla hastanın kanının özel bir filtreden süzdürülerek, içindeki zararlı maddelerin temizlendiği ve temizlenen kanın tekrar hastaya geri verildiği bir tedavi şeklidir. Genellikle haftada 3 gün dörder saat yapılır. Aynı zamanda hemodiyaliz sırasında vücutta fazladan birikmiş suyun çekilmesi de mümkündür. Periton diyalizi (karın diyalizi) ise; karna takılan plastik bir tüp (kateter) ve karın boşluğuna verilen özel bir sıvı (periton diyaliz solüsyonu) aracılığıyla hastanın periton zarından (karın zarından) filtre olarak yararlanılarak yapılan diyaliz yöntemidir. Tüm yerine koyma tedavilerinin birbirine göre avantaj ve dezavantajları vardır. Bununla birlikte böbrek nakli son dönem böbrek yetersizliğinde tüm dünyada en ideal tedavi yöntemi olarak kabul ediliyor.

Çevrimdışı eralp.30

  • Uzman Üye
  • *****
  • 868
  • 1.310
  • 868
  • 1.310
# 13 Haz 2015 18:20:47
tokluk kan şekeri 146  yüksek mi

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 24 Haz 2015 08:52:32
Bizzat denedim çok faydasını gördüm ve Nöroloji doktorundan da dinledim başımız ağrıdığında alnımızı tülbent tarzı bir şeyle bağladığımız da o bölgede kan dolaşımı hızlandığı için baş ağrısının geçmesine sebep oluyormuş.Sünnet olan her şeyde mutlaka bir hikmet vardır.

Çevrimdışı dost63

  • Bilge Üye
  • *****
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
  • 1.804
  • 6.041
  • 3. Sınıf Öğretmeni
# 24 Haz 2015 09:11:13
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Bizzat denedim çok faydasını gördüm ve Nöroloji doktorundan da dinledim başımız ağrıdığında alnımızı tülbent tarzı bir şeyle bağladığımız da o bölgede kan dolaşımı hızlandığı için baş ağrısının geçmesine sebep oluyormuş.Sünnet olan her şeyde mutlaka bir hikmet vardır.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 24 Haz 2015 13:34:43
Alzheimer konusunda Alüminyum uyarısı

Aluminyum içeren; deodorant, kozmetik ürünleri,yemeği sıcak tutan kaplar, alüminyum kağıtlar, kutu içecekler, UHT süt ve meyve suyu Kutuları vb. n,i bunu öğrendiğimden bu yana hayatımdan çıkarttım sizlere de sevdiklerinizin ve sizin yaşam kalitesini koruyarak sağlıklı ve uzun bir ömür sürebilmek adına bu bilgiyi hayatınıza geçirmenizi ve sevdiklerinizle paylaşmanızı şiddetle öneririm.

İngiltere’deki Keele Üniversitesi’nden bilim insanları kozmetik ürünlerde ve yiyeceklerde bulunan Alüminyum parçacıklarının zamanla beyinde birikerek Alzheimer hastalığına neden olabildiğini söyledi.

İngiltere’deki Keele Üniversitesi’nden bilim insanları kozmetik ürünlerde ve yiyeceklerde bulunan Alüminyum parçacıklarının zamanla beyinde birikerek Alzheimer hastalığına neden olabildiğini söyledi.

Frontiers of Neurology dergisi için konuyla ilgili bir makale kaleme alan Alzheimer araştırmacısı Profesör Chrisopher Exley, “İnsan beyninde alüminyuma rastlanıyor olması hepimiz için bir uyarı olmalı, alüminyum çağının tehlikelerine karşı harekete geçmeliyiz. Alzheimer hastalığı insanlarda kronik alüminyum zehirlenmesinin bir göstergesi olabilir” dedi.

Bugünlerde alüminyumun içme suyuna, yiyeceklere ve kozmetiklere eklendiğini söyleyen bilim insanı ayrıca sıkça kullandığımız aspirin ve antiasit gibi ilaçların içinde de alüminyum bulunduğunu belirtti.

Profsör Exley “Beyindeki Alüminyum birikimi belli bir seviyeye ulaştığında nerönlar artık bununla başedemiyor. Eğer alüminyum birikimine maruz kalan beyin zaten hali hazırda kojeneratif bir hastalığa meyilliyse, hastalık hız kazanıyor ve daha saldırgan oluyor. Bu durum çevre felaketlerinde yüksek miktarda alüminyuma maruz kalan kişilerde zaten görüldü ” dedi.

1988 yılında İngiltere’nin Cornwall kentinde 20 ton alüminyum sulfat içme suyuna karışmıştı. 59 yaşındaki Carole Cross bu olaydan sonra Alzheimer hastalığının nadir ve aşırı derecede agresif bir türüne yakalanarak hayatını kaybetmişti.

Adli tabip Cross’un beyninde yüksek miktarda Alüminyum bulunduğunu açıklamıştı.

Alüminyum zehirlenmesi ve etkileri:

- Kan ve beyin fonksiyon bozuklukları
- Mide ve bağırsak ülseri
- Gastrointestinal hastalık
- Parkinson hastalığı
- Cilt problemleri
- Hiperaktivite
- Bebeklerde zeka geriliği
- Çocuklarda öğrenme bozuklukları
- Karaciğer rahatsızlığı
- Mide bulantısı
- Kabızlık
- Mide ağrısı ve gaz
- Enerji eksikliği

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 25 Haz 2015 13:49:30
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 25 Haz 2015 13:50:14
Biberiye Yağı?

Biberiye yağı incelten ve cildi sıkılaştıran bitkisel yağlar arasında metabolizmayı ve kan dolaşımını hızlandırıcı etkisiyle en fazla kullanılan masaj yağlarından bir tanesidir. Zihne ve bedene canlılık veren ve tansiyon düzenleyici bitkisel etki yapan biberiye yağı, profesyonel spor yapanlar tarafından da masaj biçiminde kullanılmalı ve kas ağrılarına, kas kramplarına karşı faydalı tarafından yararlanılmalıdır. Biberiye yağının yorgunluğa bitkisel çözüm sunan bir bitkisel masaj yağı olmasının yanında saçlara ve cilt için faydaları ve kullanımı da atlanmaması gereken bir husustur.

Biberiye bitkisi tipik bir akdeniz iklimi bitki çeşididir. Bu bitkiden elde edilen biberiye yağı ise eterik yani uçucu bir takım yağ asitlerini içerisinde barındıran antiseptik, kas kramplarını gevşetici, hafızaya iyi gelen, antiromatizmal, kan şekerini azaltan ve de kansere karşı doğal çözüm geliştiren bir tür bitkisel masaj yağıdır.

Biberiye yağının faydaları arasında cilt için kullanımına değinirsek özellikle astım nöbetleri olan kişilerin göğüs ve boğaz bölgesine masajla uygulandığında astım hırıltısının azaldığı ve hatta astıma doğal tedavi çözümü olanağı sağladığı biliniyor. Biberiye yağı ayrıca gül suyu ile birlikte karışıtırlarak bebek pudrası ile karıldığında kaz ayağı kırışıklıkları için doğal tedavi sağlayan bir bitkisel çözüm kürü elde ediliyor. Ayrıca kalp ritm bozukluğu olan kişilerin de biberiye yağı ile göğüs masajı yaptırmalarında fayda var.

Eklem ağrısına karşı kulllanılan kekik yağı, biberiye yağı ile birlikte romatizma ve artrit ağrılarına iyi gelmektedir. Diz kapağı ekleminde yaşlanma nedeniyle kıkırdak sıvısının azalması durumlarında kekik yağı ve biberiye yağı karıştırılarak bu bölgeye uygulanır.

Çocuklarda gaz ve kolik sancısı gibi şikayetlere karşı da bebeklerin karın bölgeleri biberiye yağı ile ovulduğunda kolik ağrılarına kesin çözüm olabilmektedir.

Balgam söktürücü olarak ta kullanılan biberiye yağı, aynen burun tıkanıklığı ve geniz akıntısı için kullanıldığında olduğu gibi inhalasyon yöntemi ile kulanılabilmektedir.

Kaynak: Prof.Dr.Turhan Baytop, Bitkilerle Tedavi

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 26 Haz 2015 12:22:23
 ;)

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 26 Haz 2015 13:21:40
HANGİ ÜRÜNLER ZEHİR SAÇIYOR?
1-SİGARA
Kuzey Irak başta olmak üzere komşu ülkelerden sokulan kaçak sigaralar oldukça tehlikeli. Çin’de üretilen sahte Tekel 2000 sigarasının içinden tahta tozu, küf, böcek ve böcek larvaları ile çok tehlikeli katkı maddeleri çıktı.

2-İÇKİ
En yaygın sahtecilikten birisi alkollü içkide yaşanıyor. Birçok tehlikeli maddenin yanı sıra özellikle karışımda kullanılan metil alkol zehirliyor ve körlüğe neden olabiliyor.
3-KOZMETİK
Saç dökülmesini engellediği iddia edilenler ciddi cilt hastalıklarına neden oluyor. Sahte parfümler ise akciğer ve böbreklerde ciddi rahatsızlıklara neden olabiliyor.
4-İLAÇ
Kilo verdirdiği iddia edilen lahana çorbası kapsülü ve biber hapı gibi ürünlerin sahtesi yoğun. Sahte Viagra, borik asit, kurşun tabanlı boya ve çimento içeriyor.
5-ZEYTİN
Küflü kaşardan eritme peynir üretiliyor. Kaşar peynirine soya yağı ve margarin katılıyor. Ufalanmış peynir jel ile birleştirilip yeniden kalıp peynir yapılıyor.
6-PEYNİR
Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor. Raf ömrünü uzatmak için gereğinden fazla nitrat katılıyor. Et yerine nişasta, tavuk derisi, zar, baharat ve tuz konuluyor.
7-SUCUK SOSİS
Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor. Raf ömrünü uzatmak için gereğinden fazla nitrat katılıyor. Et yerine nişasta, tavuk derisi, zar, baharat ve tuz konuluyor.
8-TEKSTİL-OYUNCAK
En yaygın sahtecilik oyuncakta. Kalitesiz ürünler bir yana, özellikle oyuncakta kullanılan boya, plastik vb. nedeniyle kanserojen etkiler görüldüğü kanıtlandı.
9-ZEYTİNYAĞI
Zeytinyağına kanola, fındık ve soya yağı karıştırılıyor. Atık yağ olarak anılan kullanılmış kızartmalık yağ tekrar karıştırılabiliyor. Tereyağına patates karıştırılıyor.
10-BAL
Nişasta, şekerkamışı, akçaağaç, darı ve mahua bitkilerinin çiçekleri, şeker pekmezi, hidrol, parafin katılıyor, düşük nem içeren ballara su ekleniyor.
GIDA ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Ambalajı iyice inceleyin
Raflardaki sıcaklığı kontrol edin
GIDA ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Ambalajı iyice inceleyin
Raflardaki sıcaklığı kontrol edin
Son kullanma tarihini kontrol edin
Taze ürünleri seçin
Süt ürünlerinin tarihini kontrol edin. Açıkta satılanı almayın.
Oda sıcaklığında bekletilen yumurtaları almayın.
Kırmızı etin canlı ve parlak kırmızı, tavuğun ise parlak ve gri beyaz renkte olmasına dikkat edin.
Dondurucunun dolum çizgisinin altında kalanları almaya özen gösterin.
Konserve gıdaların seçimi: Kutuda tümsek oluşumu tehlikelidir.
Petekli değil süzme balı tercih edin. Aldığınız markayı sorgulayın, güvenilir olmasına dikkat edin.
KOZMETİK ALIRKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER
Bir dermatolog veya güzellik uzmanına danışın.
Ürünün etiketini iyice inceleyin.
Nelerden sakınmanız gerektiğini araştırın.
Toksik olmayan içeriğe sahip ürünlerin markalarını alın.
Satış döngüsünün fazla olduğu yerlerden alın.
Bakteriyel bulaşımın az olabileceği ambalajlarda olanları tercih edin.
Bakım ürünlerinin FDA veya AB standartlarına uygun olmasına özen gösterin.
Alerjik reaksiyon gelişme riskine karşı, ürünü sürmeden önce bir deri testi yapın.
Sentetik ürünlerin kullanımını azaltın, doğal ürünler kullanmaya çalışın.
İçlerinde birkaç etki yapabilen ürünleri tercih edin.
HANGİ GIDADAN, NE ÇIKTI?
Beyaz eti klora batırıp taze görüntüsü veriliyor.
Ufalanmış peyniri jel ile birleştirilip yeniden kalıp peynir yapılıyor.
Dana kıymaya tavuk sakatatı katılıyor.
Yağ ve kemik külünden lahmacun yapılıyor
Sütün yağını alıp yerine margarin koyuluyor
Küflü kaşardan eritme peynir yapılıyor.
Tavuk dönerin içine tavuk derisi, bağırsak ve sakatat karıştırılıyor.
Kalitesiz bulgura boya katıp ayıp örtülüyor.
Hazır limon suyu içerisine su ve limontuzu katılıyor.
Kelle ve paçalar tıraş bıçağı ile temizlenerek tüketime sunuluyor
Tavuk kemikleri öğütülüp renklendirici katkı maddeleri ile salama katılıyor
Salam ve sosis içerisinde hayvansal atıklar katılıyor
Soya baharatla karıştırılıp sucuk imalatında kullanılıyor.
Dökme baharatlar arasına kurutulmuş ot-sap karıştırılıyor.
Helvanın içine beyaz susam yerine Sudan’dan ithal edilen ucuz siyah susam konuluyor.
Köfte ve dönere soya kıyması katılıyor.
Kakaolu fındık kremasında kakao yerine keçiboynuzu tozu, kakao yağı yerine margarin kullanılıyor.
Baklava ve kadayıfın içine fıstık yerine bezelye konuyor.
Tereyağına margarin ve patates karıştırıyorlar.
Şekerpancarı pekmezini üzüm pekmezi diye satıyorlar.
Reçelin içine az miktarda meyve, bol miktarda şeker şurubu konuluyor.
Şamfıstığına kurutulmuş bezelye karıştırılıyor.

Sonuç; Müslüman şüpheci olmalıdır. Emülgatör listesini iyi öğrenmelidir. Yedikleri içtikleri konusunda ne politikacıları ne devleti suçlamamalıdır. Kendini eğitmelidir. Bir insana en büyük kötülük cehalettir. Cahillik insanları kötü sonlara doğru götürür.

#SağlıklıDüşünBeslenYaşa size gönül rahatlığıyla tüketebileceğinizi önerdiğimiz alış verişin adresi: [linkler sadece üyelerimize görünmektedir.] dur. Bilgi için: 0212.533.01.33 ü arayınız veya neleri tüketmeniz gerektiğini öğreniniz. Tavsiye ederiz. %100 Maranki Güvencesiyle... Helal ve Sağlıklı...

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 30 Haz 2015 11:49:30
 ;)

Çevrimdışı SEMSUR

  • Uzman Üye
  • *****
  • 809
  • 723
  • Müdür Yardımcısı
  • 809
  • 723
  • Müdür Yardımcısı
# 30 Haz 2015 12:23:46
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
tokluk kan şekeri 146  yüksek mi

iyidir hocam iyidir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 30 Haz 2015 14:54:20
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.310
  • 223.542
  • 28.310
  • 223.542
# 04 Tem 2015 08:55:07
Paylasin lutfen .Belki birisine care olur...!=)

Kaparinin MS Hastalığında Yüzde 80 Çare Olduğu Saptandı
Türkiye'de yetişmesine rağmen çok fazla bilinmeyen kapari bitkisinin, Multipl Skleroz (MS) hastalarına çare olduğu bildirildi.
Pamukkale Üniversitesi(PAÜ) tarafından yapılan çalışmalarda, konsantre kapari çayı verilen MS hastası farelerin yüzde 80 oranında iyileştirildiği belirlendi. MS hastalığı, beyindeki ve omurilikteki sinirlerin yıpranması ve bozulmasıyla ortaya çıkan, görmede bulanıklık, geçici görme kaybı, kolda veya bacakta güçsüzlük, yürüyüşte dengesizlik, ellerde titreme, konuşmada bozukluk gibi belirtiler gösteren, bağışıklık sisteminden kaynaklanan ve doğrudan merkezi sinir sistemini etkileyen bir hastalık. PAÜ Fen Edebiyat Fakültesi Genel Biyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Alaattin Şen, MS hastalığının tedavisinde kapari bitkisinden yararlanabilme yönündeki çalışmayı 1,5 yıldır yürüttüklerini söyledi.
Kapari ürünlerini kullanan hastalarla da temasa geçtiklerini anlatan Şen, çalışmanın ilerleyen bölümünde fareler üzerinde deney yaptıklarını söyledi.
‘FARELER MS’DEN KURTULDU’
Geliştiren ve üretilen ürünlerin deney sonuçlarını aylık takip eden Prof. Dr. Şen ve ekibi, MS’li farelerin hastalıktan kurtulduğu sonucuna vardı. Deneylerde elde edilen sonucun MS hastaları için çok olumlu olduğunu vurgulayan Şen, “MS hastalığında kullanılan ilaçlar var ama daha çok hastalığın ilerlemesini durdurmak ve hastaları bir nevi rahatlatmak için. Çünkü MS hastalığının dünyada bilinen bir tedavisi yok. MS tedavisi için çok büyük ümit vadeden bir çalışma yürüttüğümüze inanıyoruz.'' dedi.
‘TEDAVİ BEKLEYEN 40 BİN HASTA VAR’
MS hastalığının sebebi ve kesin tedavisi bilinmezken Türkiye’de yaklaşık 40 bin hasta olduğu tahmin ediliyor. Pizzaya tat vermesi amacıyla kullanılan kapari, yapılan araştırmalar sonucu tedavi bekleyen MS hastalarına umut oluyor. Kapari ürünleri üreten Burdurlu Murat Mıhladız, birçok MS hastasının bu bitki sayesinde sağlığına kavuştuğunu belirtti.
MS hastalığıyla 15 yıl mücadele ettiğini belirten Aysun Tok, kapari kullanarak şifa bulduğunu belirtti.
Hastalığın başlamasıyla ilaç tedavisine başladığını belirten Tok, “İlaç tedavisi fayda vermedi. Sonra kapariyi duyduk. Kapari salamurası, karpuzu ve çayını kullanmaya başladım. Hastalığın yavaş yavaş azaldığını fark ettim. Şuan hiçbir etki kalmadı. MS hastalarına tavsiye ediyorum.” ifadelerini kullandı .

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK