1. Sınıf Öğretmenler Günlüğü 2025-2026

Kaynak kullanıyorum hocam kaynaktaki bütün kelimeleri verdim ilk gün kafalar karışıyor ezbere gidenler pes edip mantığa yöneliyor.  İlk günden tek tek okutup mantık oturtmaya çalışmıştım i zorlamadi sınıfımı. L sesini verince n l birbirine girdi. Asıl kafa karışıklığı l da oldu diyebilirim.

Günlere ayırarak mı verdiniz peki öğretmenim? Kelimeler nelerdi? Ben henüz t sesindeyim öğrencilerim diktede çok zorlanıyor duruma göre i ye geçeceğim.

İ iyi bitirmiş zümrelerim bize de fikir verin, çok sayıda kelime var ne kadarını verdiniz, yoksa artık çözmeleri mi gerekli, i de her şey çorba olacak gibi

Benim  İ de açilan oldu da L de biraz daha acilmalar oldu okuma uzerinde cok durmaya calisiyorum  okumada goz acisini genisleten tekrarlayan hecelerden  okumalar vermeye calisiyorum    t/te/teli/telini gibi tek basina verdigim harfin her kelimesini okuyan 17 civari  ogrencim  7 ogrencim bu ne bu ne simdi ne oldu gibi zorlayarak ama birlestiriyorlar  6 ogrencim daha tam oturmadi

i-İ sesi ile birlikte ben şöyle ilerliyorum:
(Daha bitirmedim bu hafta devam edeceğim.
1.gün: i-İ yazımı/in-inan-inat
2.gün: ni-nine-ani-ninni
3.gün: it-itti-ait
4.gün: ti-itti-eti-etti
5.gün: ti-itti-eti-etti / l-L sesi hissetme

l-L sesinde de şöyle ilerlemeyi planlıyorum:
1.gün: l-L sesi yazımı/ al-nal-İnal-alt
2.gün: la-Ela-lale-Lale-atla-alan
3.gün: la-ilan-Nalan-anla-anlat
4.gün: el-tel/ le-ile-let-alet-atlet
5.gün: le-aile-ilet-ele
6.gün: il-Nil-Nail-tatil/ o-O sesi hissetme
7.gün: li-Ali-etli-taneli-enli-eline-lila-elli/o-O sesi yazımı...
Ben her ses öncesinde hecelere uygun şekilde gün gün planlama yapıyorum ve öyle ilerliyorum.
Kelimeleri ise MEB kitabı ve aldığım okuma dizisindeki kelimeleri seçerek yapıyorum. Kaynak almadım, çok çok iyi oldu.

Kaynak kullanıyorum hocam kaynaktaki bütün kelimeleri verdim ilk gün kafalar karışıyor ezbere gidenler pes edip mantığa yöneliyor.  İlk günden tek tek okutup mantık oturtmaya çalışmıştım i zorlamadi sınıfımı. L sesini verince n l birbirine girdi. Asıl kafa karışıklığı l da oldu diyebilirim.

Değerli zümrem sizin yorumlarınızı okuyunca psikolojim bozuluyor.Hiç mi sıkıntınız yok?
Öyle tatlı yazıyorsunuz biz de mi sıkıntı var acaba?
(Sınıf yönünden)

Öğretmenim psikolog bir bakıma haklı, nasıl kelimeler seçti bunu size söylerken bilmiyorum ama bu tür çocuklara kesinlikle otorite kurmanız gerekiyor. Bu otorite kızarak-bağırarak-otur diyerek olmaz. Çocuğun ailesi ile konuştunuz, neye ihtiyacı olduğunu iyi belirlemelisiniz. Ve ilk başta 100 enerjiniz varsa 60 ını belki de bu çocuğa harcamalısınız. Sevgiye ihtiyacı varsa , içinizden gelmese dahi ona sarılın, saçlarını okşayın. Konuşmaya çalışın, vardır sevdiği bir şeyler mesela çok güzel resim yapabilir, resim yaptırın, Ses okuma yazmayı öğrenmesini beklerseniz ona da size de eziyet etmiş olur. Çocuğu tanıyın, ailesi ile anne-baba ilgilenmiyorsa ki çocğunlukla ilgili veliler oluyor bu tür çocukların ebeveynleri çocukla tanışın, evet gürültü hepimizin sorunu, kural yok çocuklarda biz direkt kuralları veriyoruz, ama çocuk kural kelimesini bilmiyor evde yok çünkü, sınıfa geliyor aman yarabbi... Öğretmenlik yeteneklerinizi konuşturmalısınız. Ve şunu özellikle tavsiye ederim, "kötüye" bakıp enerjinizi iyice tüketmeyin. Çözüm bulmaya çalışın. Evet çok yorulacağız ama onun da öğretmeniyiz artık... Kolaylıklar dilerim.

Hocam teşekkür ederim, zaman ayırıp yorum yapmışsınız, bilginizi paylaşmışsınız.
Psikolog hiçbir yönü ile haklı değildi. Ne üslubu, ne söylediklerinin içeriği...
Otorite kurmak derken tabi ki bağırmak, yerine otur demekten bahsetmiyoruz. Bakış ta otoritedir, kuralları istikrarla uygulamak ta otoritedir, mizacına göre yeri geldiğinde sarılmak ta gülümsemek te otoritedir. Ama konumuz öncelikle çocuğun durumu ile ilgili GERÇEKLİĞİ KABULLENMEK.

Öğretmeni arayıp otorite kuramamışsın demek, rehberliği, kurumu suçlamak, her yapılana çamur atmak değil ki psikoloğun görevi.

Ben onun da öğretmeni olduğum için çabalıyorum, ailesiyle, psikoloğuyla konuşuyorum, durum tespiti ve tedbiri almaya çalışıyorum.

Bulunduğumuz gerçekler içinde düşündüğümüzde evet kesinlikle size katılıyorum sayın hocam.Tamamen çocuğun yararını düşünen çok güzel bir yorum.Fakat işin birde diğer yüzü var.Bu çocuklar kesinlikle bizim uzmanlık alanımızda olan çocuklar değil.Bizler özel eğitim öğretmenliği eğitimi almadık.Maalesef bizlerden hem sınıf öğretmeni,hem özel eğitim öğretmeni, rehberlikçi gibi bir çok uzmanlık alanlarını aynı anda yapmamız isteniyor.Bu da çok yıpratıcı.Hele günümüz öğrencilerinin bu denli disiplin sorunlarının olduğu bir zamanda.İşin özü sınıf öğretmenliği gerçekten diğer branşlara nazaran zor bir meslek...

Kesinlikle öyle hocam. Madalyonun diğer yüzünde kaynaştırma öğrencim ve yaşadığı kriz anları ile diğer öğrencilere yaşattığı travmalar da var...
Onun için birebir özel eğitimde fayda sağlayıp ilerleyeceği zamanı burada kaybetmek te var.
Tek amacımız bu öğrencileri sınıfa sokmak, sınıfta bağırmaya , çığlıklar atmaya devam edip diğer öğrencilerin de odaklanmasına mani olmasıysa...
Oluyor.
Zamanla ve konuşarak, sarılarak geçmeyecek, çocuğun da elinde olmayan, terapistle hallolmayacak şeyler bunlar.
Psikiyatrist ile ve gerekli ilaç tedavisi ile çözüme ulaşılabiliyor.

Konuş anlasın, sarıl sakinleşsinler zaten yapılan ve çözüm olmayan şeyler. Sevgisiz zaten olmaz.
Ama sevgiyle, sarılmayla hastalık tedavi edilemez. Sevgiye ilave gerekli tedaviler de yapılmalı.
Burada öğretmenin öğretmenliğini, otoritesini sorgulamak ta bir nevi manipülasyon şekli.

Kesinlikle öyle hocam. Madalyonun diğer yüzünde kaynaştırma öğrencim ve yaşadığı kriz anları ile diğer öğrencilere yaşattığı travmalar da var...
Onun için birebir özel eğitimde fayda sağlayıp ilerleyeceği zamanı burada kaybetmek te var.
Tek amacımız bu öğrencileri sınıfa sokmak, sınıfta bağırmaya , çığlıklar atmaya devam edip diğer öğrencilerin de odaklanmasına mani olmasıysa...
Oluyor.
Zamanla ve konuşarak, sarılarak geçmeyecek, çocuğun da elinde olmayan, terapistle hallolmayacak şeyler bunlar.
Psikiyatrist ile ve gerekli ilaç tedavisi ile çözüme ulaşılabiliyor.

Konuş anlasın, sarıl sakinleşsinler zaten yapılan ve çözüm olmayan şeyler. Sevgisiz zaten olmaz.
Ama sevgiyle, sarılmayla hastalık tedavi edilemez. Sevgiye ilave gerekli tedaviler de yapılmalı.
Burada öğretmenin öğretmenliğini, otoritesini sorgulamak ta bir nevi manipülasyon şekli.

Size daha önce de yazmıştım.Kimse bizi anlamaz maalesef.Almanya’da çocuk okula hazır değilse konuşamıyorsa gerekli becerileri elde etmemişse sınıfa almıyorlar.Önce onu başka yerde eğitip sonra gelişme gösterirse sınıfa alıyorlar.Ve öğretmenlerin yardımcı öğretmenleri var.Yani tüm yükü öğretmene atıp kenara çekilmek bizim insanımıza has.İdareciler rehberlik  hiçbirinin faydası yok.Tek dedikleri idare et.Ediyoruz işte.
Her sınıfta bir iki böyle öğrenci bütün verimi düşürüyor.Maalesef hocam idare edeceğiz yine.