Bunları Biliyor Musunuz?

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.707
  • 20.635
  • 3.707
  • 20.635
# 10 Mar 2025 09:30:49
İçi kurtlu meyveler, diğer şekli düzgün ve kurtsuz meyvelerden daha sağlıklıdır. Meyvenin içinde kurt varsa onda ilaç yoktur. O meyvede böcek beslenip ölmediğine göre insanda da hiçbir zararlı etkisi söz konusu değildir. Meyvenin içinde kurt yaşamayı başarmışsa demek ki meyvede zararlı madde yoktur.Dolayısıyla kurtlu bir meyvenin üzerinde kimyasal madde taşımadığından emin olabilir ve rahatlıkla tüketebiliriz.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 29.322
  • 231.073
  • 29.322
  • 231.073
# 10 Mar 2025 12:26:39
Ramazanın 1 ila 10. günleri arasında: “Ya Erhamerrahimin (Ey merhametlilerin en merhametlisi)” tesbihi çekilir. Ramazanın 11 ila 20. günleri arasında: “Ya Gaffarez Zünüb (Ey günahları bağışlayan)” tesbihi çekilir. Ramazanın 21 ila 30. günleri arasında: “Ya Atikarrikab (Ey iyileri koruyan)” tesbihi çekilir.

Çevrimdışı genchakanyeni

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 526
  • 2.341
  • 526
  • 2.341
# 11 Mar 2025 13:59:35
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
İçi kurtlu meyveler, diğer şekli düzgün ve kurtsuz meyvelerden daha sağlıklıdır. Meyvenin içinde kurt varsa onda ilaç yoktur. O meyvede böcek beslenip ölmediğine göre insanda da hiçbir zararlı etkisi söz konusu değildir. Meyvenin içinde kurt yaşamayı başarmışsa demek ki meyvede zararlı madde yoktur.Dolayısıyla kurtlu bir meyvenin üzerinde kimyasal madde taşımadığından emin olabilir ve rahatlıkla tüketebiliriz.
Tabi soru şu: Yarım kurt mu , tam kurt mu daha iyi? :)

Çevrimdışı sadece50

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 886
  • 310
  • Müdür Yardımcısı
  • 886
  • 310
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Mar 2025 14:11:35
Kurtuluş Savaşı´nda rütbe alan bir çok kadın askerlerimizin olduğu, dünya tarihine geçen tek bir üsteğmenimizin olduğunu, Üst teğmen Kara Fatma´nın 700 erkek, 43 kadından oluşan bir müfrezenin reisliğine bizzat Atatürk tarafından atanmış olduğunu..

Çevrimdışı sadece50

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 886
  • 310
  • Müdür Yardımcısı
  • 886
  • 310
  • Müdür Yardımcısı
# 11 Mar 2025 14:52:07
İzmir kurtulmuş, çok tatlı bir yorgunluk, Ankara´ya hareket edecekler... Trene binerler ve kompartımana çekilirler. Ertesi gün, yaveri, Atatürk´ün kompartımanının kapısını çalar. Atatürk, yorgun, bitkin bir halde kravatını yıkamaktadır. Yaveri: "Paşam bu ne hal, hiç uyumadınız herhalde; niye böylesiniz", der. "Çocuk, kompartımanıma yastıkla battaniye koymayı unutmuşsunuz, kolumu yastık yaptım ağrıdı, setremi yastık yaptım üşüdüm, uyumadım kalktım", der. Yaveri: "Aman Paşam! Birimize haber vereydiniz; hemen size bir yastıkla battaniye getirirdik", der. Ve bir ülke kurtarmaktan dönen komutan tarihi bir cevapverir: "Geç fark ettim, hepiniz en az benim kadar yorgundunuz, hiç birinize kıyamadım. Önemli olan benim uyumam değil; milletimin rahat uyuması."

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.707
  • 20.635
  • 3.707
  • 20.635
# 11 Mar 2025 19:37:39
[linkler sadece üyelerimize görünmektedir.]
Tabi soru şu: Yarım kurt mu , tam kurt mu daha iyi? :)
👍😀

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.450
  • 36.601
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.450
  • 36.601
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 11 Mar 2025 22:05:57
Para ile her şeye sahip olunacağı söylenir.

YİYECEK satın alabilirsin ama
İŞTAH satın alamazsın...

İLAÇ satın alabilirsin ama ,SAĞLIK ALAMAZSIN...

GÖSTERİŞ alırsın ama GÜZELLİK alamazsın...

EĞLENCE alırsın ama NEŞE alamazsın...

TANIDIK alırsın ama DOST alamazsın...

HİZMETÇİ alırsın ama SADAKAT alamazsın...

BOŞ vakit alırsın ama HUZUR alamazsın...

PARA ile herşeyin KABUĞU alınır.

Hiç bir şeyin ÇEKİRDEĞİNİ alamazsın...

Anne Gorbord

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.707
  • 20.635
  • 3.707
  • 20.635
# 05 Nis 2025 14:41:12
Bir zamanlar çölde yaşayan yaşlı bir karı koca vardı. Ömürleri, açlık, sıkıntı ve fakirlik içinde geçmiş ve ne yaptılarsa fakirlikten kurtulamamışlardı. Yoksul adamın karısı neredeyse her gün fakirliklerinden şikayet ediyordu.

Yine bir gün kocasına fakirliklerinden şikayet etmeye başladı. Öyle çok şikayette bulundu ki dünyayı adama zindan etti. Adam karısına sabretmesi için nasihatler verdi ise de, karısını ikna edemedi. Kadın şikayetini öyle artırdı ki ağlamaya başladı. Çaresiz kalan adam;

−Ağlamayı bırak, bizi fakirlikten kurtaracak bir çare biliyorsan onu söyle, dedi.

Kadın yine ağlama ve sızlamasına devam ederek;

−Bağdat’ta yaşayan bir padişah varmış. Çok cömertmiş. Kendisinden bir şey istenirse hemen verirmiş. Git ondan yardım iste, dedi. Yoksul adam;

−Yahu hanım, iyi diyorsun da padişahın yanına ben nasıl giderim? Onun huzuruna giderken bir hediye götürmek gerekir. Neyimiz var da padişaha hediye edelim? Diyerek eşini sakinleştirmeye çalıştı ise de, kadın ısrarlı bir şekilde;

−Testimizde yağmur suyu var. Sen ona bu yağmur suyunu götür. Yağmur suyu tatlıdır. Kim bilir padişah ne acı sular içiyordur, diye konuşmasına devam etti.

Karısının bu sözü yoksul adamın da hoşuna gitti. Testiye baktı ve;

−Şu testi ne güzel bir testidir. İçindeki yağmur suyu da padişaha götürülebilecek en güzel hediyedir, diye düşündü.

Yoksul adam, testiyi kucağına aldığı gibi Bağdat’a doğru yola çıktı. Yolculuğu boyunca testiye ve içindeki yağmur suyuna gözü gibi baktı. Testiyi kırmadan, dökmeden ve hırsızlara kaptırmadan, padişahın bulunduğu şehre kadar götürdü.

Padişahın sarayı şehrin ortasından geçen Dicle nehrinin kenarında idi. Adam testideki suyu padişaha sundu ve getirdiği suyu öve öve bitiremedi.

Padişah suyu aldı, teşekkür etti. Testiyi altınlarla doldurarak geri verdi. Adamlarına da;

−Çöl yolu uzundur, bu zavallı adamı Dicle üzerinde giden bir gemiye bindirin ve gönderin, dedi.

Padişahın adamları, yoksulu gemiye bindirmek üzere Dicle nehrinin kenarına götürdüler. Yoksul adam gürül gürül akan tatlı sulu Dicle nehrini görünce utandı;

−Padişah ne yüce bir insanmış. Benim bir kuruş etmez suyumu kabul etti ve bana bir şey demeden testimi altınla doldurdu, dedi.

Hz.Mevlana

Çevrimdışı toplum-bilim

  • Bilge Üye
  • *****
  • 4.284
  • 54.505
  • 4.284
  • 54.505
# 10 Nis 2025 18:28:26
...

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.707
  • 20.635
  • 3.707
  • 20.635
# 17 Nis 2025 12:21:02
“… İnsan kaynakları danışmanlık firması Randstad tarafindan 29 ülkede tam zamanlı çalışan yüzde 50'si kadin yüzde 50'si erkek 88.851 kişiyle yapılan araştırmaya göre kadınların %54'ü erkeklerle, %29'u hemcinsleri ile çalışmak istemektedir. Yüzde 17'si ise bu konuda tarafsız kalmıştır. Yine kadınların %45'i üstlerinin erkek, yüzde 25'i ise kadın olmasını istedigini beyan etmiştir.
Türkiye'den 1.473'ü erkek, 1.360'l kadın toplamda 2.833 kisinin katıldığı başka bir araştırmanın Türkiye sonuçları da global sonuçlarla benzerlik göstermektedir. Bu araştırmada kadınların %60'l erkeklerle, %28'i ise kadınlarla çalışmak istediğini belirtmiş, yüzde 12 si ise tarafsız kalmıştır...”

M.Afşin (İnsan Kaynakları Uzmanı)

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.450
  • 36.601
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.450
  • 36.601
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 01 May 2025 13:18:15
Aslanın gözünü ceylanın gözüyle değiştirmişler.

Bundan da anlaşıyor ki gözler kalbin aynasıdır.

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.707
  • 20.635
  • 3.707
  • 20.635
# 07 May 2025 11:33:25
Rengarenk parlak tüyleri ve taklit yetenekleri ile zeki bir kuş olan papağanlar, evlerde beslenebilmektedir. Papağanların bilinen ana vatanı Afrika'dır.
Papağanların atasının, yaklaşık 55 milyon yıl önce erken Eosen döneminde yaşamış küçük bir kuş olduğuna inanılıyor. Bu kuş muhtemelen subtropikal veya tropikal bölgelerde yaşıyordu.Papağanlar, 92 cins içinde 393'ten fazla türü içeren Psittaciformes takımının bir parçasıdır.
Papağanlar; kuzgunlar, kargalar, alakargalar ve saksağanlar ile birlikte yeryüzünde yaşayan en zeki kuş türleri arasındadırlar. Bazı papağanlar insan seslerini taklit edebilirler.
(Alıntı)

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.707
  • 20.635
  • 3.707
  • 20.635
# 09 May 2025 21:54:16
MANİ
Arapça ma’nâ (=anlam) sözünden gelmektedir. Arapça ma’nâ sözünün çoğulu ma’ânî’dir. Ma’nâ kelimesi Farsçada ma’ni şekliyle biliniyor. Yusuf Has Hacib, “Kutadgu Bilig” adlı eserinin birçok beytinde ‘ma’na’ karşılığında ma’ni sözünü kullanmış. Arapça ma’na sözü Kırgızcada māni, Türkmencede manı şekliyle biliniyor.

“Davulumun ipi kaytan,
Kalmadı sırtımda mintan.
Verin ağalar bahşişimi,
Sırtıma alayım mintan.”

“Bahçede iğde midir?
Dalları yerde midir?
Her gördüğün seversin,
Sendeki mide midir?”

(Alıntı)

Çevrimdışı Harmoni

  • Bilge Üye
  • *****
  • 3.707
  • 20.635
  • 3.707
  • 20.635
# 10 May 2025 00:27:15
Sivrisinek Kovmak İçin Kullanabileceğiniz Doğal Yöntemler:

1-Sivrisinekler, uçucu yağlardan kaçarlar. Bu haşereleri en etkili şekilde uzaklaştıran yağlar arasında lavanta, nane, çay ağacı ve okaliptüs bulunur. Yağları suyla karıştırabilir ve ardından sprey özelliği olan bir şişeyle eve sıkabilirsiniz.
2-Sivrisinekler, karanfil ve portakal kabuğu kokusundan hoşlanmazlar. Eğer kuruttuğunuz portakal kabuklarını ev içerisinde belli bölgelere koyarsanız onları uzaklaştırabilirsiniz. Aynı şekilde karanfil demetleri de asabilirsiniz.
3-Keskin kokusuyla vampirleri bile kaçıran sarımsak efsanesi, sivrisinekler üzerinde de etkili. Bunun için sarımsakları kestikten sonra evin belli köşelerine asabilirsiniz.
4-Sivrisinek odadan nasıl kovulur diyorsanız taze fesleğeni mutlaka denemelisiniz. Saksı içerisinde yetiştirebileceğiniz taze fesleğen, evinize hem hoş bir koku yayar hem de sivrisinekleri uzaklaştırır.
(Alıntı)

Çevrimdışı ilhami_60

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 5.450
  • 36.601
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 5.450
  • 36.601
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 10 May 2025 07:32:53
50 bebek bir odaya kapatılıp büyütülürse hangi dili konuşur?

Evet, bu soru yıllar önce yanıt aramaya başlamış ve kan donduran deneylerin yapılmasına neden olmuştu. Bu deneylerden biri de 2. Frederick 'e ait. Frederick ; bu sorunun yanıtını öğrenmek için tam 50 bebeği ailesinden ayırıp bir odaya kapattırmış ve bu sorunun yanıtını aramıştı. Ancak yapılan bu deneyin sonucunda hiç beklenmeyen bir sonuç çıktı. Sonuç ne mi? İşte yanıtı.

Yüzyıllar boyunca pek çok kez yeni doğmuş bebekler üzerinde bu tür deneyler yapılmış.

Yeni doğan minicik yavrular ailelerinden ayrılmış ve dış dünyayla yazılı ya da sözlü olarak herhangi bir dilde iletişim kurulması engellenmiş. Bu nedenle de bu deneylere "dil yoksunluğu deneyleri" adı verilmiş.
Amaç ise lisanın kaynağını bulmak ve daha da derinlerde insan doğasının temellerini anlamaktı. Fakat bu deneylerden en dikkat çekeni 2. Frederick 'e ait.

Bazı kaynaklara göre; dış dünyayla hiç teması olmayan bir yere kapatılmış bebeğin büyüyünce söylediği ilk kelimenin frigcede "ekmek" olduğu efsanesine inanmayan Frederick bunu bir de kendi denemeye karar vermiş.

Bunun üzerine ise 50 bebeği ailesinden ayırıp bir odaya kapatmış.

Frederick'in beklentisi bebeklerin ilk olarak ibranice konuşmaları olsa da hiç beklemediği bir sonuçla karşılaşmış.

Bebeklerin yalnızca besin ihtiyacının karşılanması için bakıcılar görevlendirildi.
Ancak en önemli husus şuydu ki, bakıcıların bebeklerle herhangi bir şekilde iletişim kurması katiyyen yasaktı.

Öyle de oldu; bakıcılar bebeklere mamalarını verdi, altlarını değiştirdi ve asla göz teması dahi kurmadı.

Acımasız deney sonucunda bebeklerin hangi dili konuştuğu ise hiç öğrenilemedi.

Çünkü bebekler, 4 ay sonunda hayatını kaybetti. Bebekler; sevgi görmedikleri için beyinlerindeki "hipokampus merkezi" bu dünyada istenmediklerinin sinyalini verdi.

Bu deney sonucunda dillerin kökeni öğrenilemedi ama insanoğlunun hayatta en muhtaç olduğu şeyin sevgi ve ilgi olduğu öğrenildi.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK