Eğitimhane Sağlık Köşesi

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 05 May 2014 19:02:57
.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.306
  • 223.503
  • 28.306
  • 223.503
# 08 May 2014 06:15:58
Biliyor musunuz?
Binlerce yıldır gaz, hazımsızlık, mide krampları ve ishali iyileştirmeye yardımcı olarak kullanılan nane irritabl bağırsak sendromuna ve gıda zehirlenmelerine de iyi geliyor. Nane mide kaslarını gevşetiyor ve safra akışını düzenliyor, yiyeceklerin mideden daha hızlı geçmesine izin veriyor. Ayrıca nane boğaz ağrısını hafifletiyor. Bundan dolayı nane bazen radyasyon ve kemoterapiden kaynaklanan ağrılı ağız yaralarını iyileştirmede kullanılabiliyor.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 08 May 2014 09:02:53
Kanser Hücrelerini 24 Saatte Öldüren Baharat
ağımızın uzun ve zorlu bir sürece rağmen kesin tedavisi olmayan kanser hastalığı araştırmalarına göre Köri baharatında bulunan bir maddenin kanser hücrelerini öldürdüğü bildiriliyor.
Uzmanlara göre; köri baharatının elde edilmesinde kullanılan zerdeçalın içeriğindeki kurkumin maddesinin araştırmalarda yemek borusu kanseri hücrelerini öldürdüğünün belirlendiği açıklanıyor.
Araştırma ekibi; kurkuminin kanserli hücreleri 24 saat içerisinde öldürmeye başladığını gözlemlediklerini belirtiyorlar.
koriKurkumin maddesinin iyileştirici etkisi bilinmesiyle bu araştırma sonuçlarına göre kanser hastalıklarında yeni tedavilerin geliştirilmesi yönünde yardımcı olacağı belirtiliyor.
Zerdeçal diğer bir adıyla Hint Safranı içeriğindeki doğal kimyasal maddeler, yemek borusu kanseri tedavisinde kullanılma imkanı sağlayabileceği söyleniyor.
Uzmanlara göre son otuz yılda yemek borusu kanserinde neredeyse yarı yarıya artış görülmesi ise, alkol tüketimi, obezite ve reflü hastalığındaki artışa bağlı olabileceği yönünde.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.306
  • 223.503
  • 28.306
  • 223.503
# 09 May 2014 18:43:27
Bunları okuduktan sonra salatalığa çok daha farklı gözle bakacaksınız!!!
Olağanüstü Salatalık..

Bir süre önce bu bilgiler "The New York Times" gazetesinde yayımlandı.

1. Salatalık, günlük ihtiyacınız olan birçok vitamini içerir. Tek bir tanesinde Vitamin B1, Vitamin B2, Vitamin B3, Vitamin B5, Vitamin B6, Folik Asit, Vitamin C, Kalsiyum, Demir, Mağnezyum, Fosfor, Potasyum ve Çinko ihtiva eder.

2. Öğleden sonra yurgunluk mu hissettiniz? Kahveyi, çayı, soğuk içecekleri bir taraf bırakın ve bir salatalık yiyin. Salatalık iyi bir B vitaminler ve Karbohidratlar kaynağıdır ve yediğinizde saatler sürecek yorgunluğunuzu kısa bir sürede ortadan kaldırır.

3. Banyo veya duştan sonra aynanızın buğulanmasından şikayetçi misiniz? Bir salatalık dilimini alıp aynayı ovun. Hem buğulanma yok olacak hem de pırıldayan bir aynaya ve nefis bir kokuya sahip olacaksınız.

4. Haşereler bahçenizi veya saksı bitkilerinizi mahvediyor mu? Bahçeniz için bir aluminyum tabağa (ya da aluminyum folyoya) salatalık dilimlerini koyup, ortada bir yere yerleştirin. Saksılarınıza ise birkaç dilimi toprağın üzerine yine aluminyum tabak veya folyo ile yerleştirin. Bütün mevsim haşerelerden kurtulacaksınız. Salatalıkdaki kimyasallar aluminyum ile etkileşerek insanların algılayamadığı ama haşereleri deli eden bir koku yayar ve onların ortadan kaybolmalarına neden olur.

5. Bayanlar, sokağa çıkmadan önce veya denize-havuza girmeden önce bir süreliğine selülitlerinizden kurtulmak ister misiniz? Sorunlu bölgelerinizi birkaç dakika süreyle salatalık dilimleriyle ovun. Salatalıkdaki fitokimyasallar derinizdeki kollajenlerin gerilmesini sağlar, dış tabakayı sıkılaştırarak selülitlerin görüntüsünü azaltır. Aynı şekilde kırışıklıklara da iyi gelir (özellikle de göz civarları için)

6.Baş ağrısından kurtulmak ister misiniz? Yatağa girmeden önce birkaç dilim salatalık yiyin ve ertesi sabah dipdiri, baş ağrısız kalkın. Salatalık, vücudun kaybetmiş olduğu gerekli besinleri takviye edici yeterli miktarda şeker, B vitaminleri ve elektrolitleri ihtiva ettiği için yediğiniz birkaç dilim sorunlarınızı hemen yok eder.

7. Özellikle diyet yapanlar, açlık dürtünüzü ortadan kaldırmak mı istiyorsunuz? Salatalık yiyin.

8. Evinizde ayakkabı boyanız mı kalmadı? Taze kesilmiş bir salatalık ile ayakkabınızı ovalayın. İçerdiği kimyasallar ayakkabınıza hem harika görünen bir parlaklık verir hem de deriyi su geçirmez hale getirir.

9. Evinizde bir kapı, pencere ya da benzer bir şey gıcırtı mı yapıyor? Bir dilim salatalık alıp gıcırtı yapan yerlere sürtün (tabii sürtünme yapan yerlere, menteşenin dışına değil!!) gıcırtı gidecektir.

10. Kendinizi gergin, bitkin mi hissediyorsunuz (özellikle ders çalışan öğrenciler, yeni bebek sahibi olmuş anneler ve diğer herkes) ? Bir tas kaynar suyun içine bir bütün salatalığı ince dilimler halinde keserek koyun. Tası da bulunduğunuz odada uygun bir yere koyun. Salatalıkdaki kimyasallar ve diğer besinler kaynar suyun içine girince tepki gösterirler ve suyun buharı ile birlikte bulunduğunuz odaya yayılarak nefis bir aroma yayarlar. Bu aroma sizlerin tüm gerginliğini alarak sakin kişiliğinize dönmenizi sağlayacaktır. Özellikle öğrenciler bunu denemelidir.

11. Yemek yediniz (örneğin kebap) ve ağzınızdan kötü koku yayıyorsunuz. Bir salatlık dilimini alıp dilinizle damağınıza yerleştirin ve en az 30 saniye öyle tutun. Ağzınızda kötü kokulara neden olan bakterilerin fitokimyasallar sayesinde ölmesi nedeniyle bu sorundan kurtulmuş olacaksınız. (Soğan-sarmısak kokusu konusunda bir bilgi yok. Bunu da siz deneyin ve sonucu görün.)

12. Evyelerinizi, lavabolarınızı çevreye zarar vermeyecek bir şekilde temizlemek ister misiniz? Bir dilim salatalığı alıp temizlemek istediğiniz yeri ovun. Sadece yılların birikimi lekeleri kirleri temizlemekle kalmaz, ayrıca güzel bir parlaklık verir temizlediğiniz yere. Bunun yanında elleriniz de o temizlik malzemelerin verdiği zararlardan kurtulmuş olur.

13. Kalemle yazarken bir hata yaptınız ve hatayı silmek istiyorsunuz. Salatalık kabuğunu alıp yavaş ve nazikçe silmek istediğiniz yazıya sürtün. Boya kalemlerinde ve keçe kalem yazılarında da oldukça yararlı. (Bilirsiniz bazen çocuklarımız duvarlara yazılar yazar, resimler yaparlar. Onlarda da deneyebilirsiniz.)

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 09 May 2014 22:13:52

Lahana turşusunun 5 muhteşem yararı!   

 
 Sadece lezzetli değil, ayrıca çok besleyici bir besin olan lahana turşusunu tüketmenizin, damak tadından başka etkileri de var.


1- Lahana turşusu sindirimi geliştirir. Sağlıklı bir bağırsak florasının büyümesini teşvik eder. Kabızlık gidericidir. İrritabl bağırsak sendromu azaltır ve birçok potansiyel hastalıklara karşı sindirim sistemi korur.

2- Lahana turşusu C vitamini ve diğer yararlı vitamin ile mineraller ve fermantasyon işlemi sırasında oluşturulan önemli fitokimyasallar ile doludur. Bu cilt bozuklukları, bacaları ve soğuk algınlığı, kilo alımı ve kusurlu kan gibi pek çok sağlık sorunları ile baş etmenizde destek olur.

3- Ona keskin, güçlü tadını ve kokusunu veren, güçlü antioksidanlar olarak adlandırılan glukosinolat içerir. Lahana turşusu fermantasyon işlemi sırasında, bu antioksidan phytochemicalas büyük antikanser etkileri bileşikleri içerir.

4- C vitamini birçok fiziksel fonksiyonlarda önemli rol oynayan bir antioksidandır. Diğer antioksidanları (örneğin, E vitamini gibi) aktive eder ve bu vücut dokusu hücrelerinin büyümesi ve onarımı için önemli olan kolajen oluşumu için gereklidir. C vitamini sağlıklı diş etleri, kas, kan damarları, kemik ve dişlerin korunmasına yardımcı olur ve iyi bir beyin işleyişini teşvik etmektedir.

5 - Kandaki kolesterol seviyesini düşürme kapasitesine sahip flavonoidler, fitokimyasalları içerir ve böylece çok kalp hastalığı riskini azaltır.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 11 May 2014 09:42:45
Gastrit Nedir?

Mukoza denilen midenin iç kısmının yüzeyinde bulunan tabakanın iltihaplanması ile meydana gelen olaya gastrit denilir. Toplumda çok sık görülen özellikle erişkin yaşlardaki insanlar da sık rastlanan bir durumdur. Genellikle müzmin (kronik) gastrite rastlanılmaktadır.

Gastrit rahatsızlığı genellikle bakteriye bağlı olarak enfeksiyon sonucu meydana gelir. Gastritin ilerki zamanlarda ülsere dönüşme riski vardır. Gastrit ilk baş gösterdiği zamanlarda ülsere nazaran midenin iç yüzeyinde daha az hasar görülmektedir. Fakat zaman geçtikçe mide üzerinde daha derinlere ulaşabilmektedir. Bu durum karşısında aşınmalar artarak ülser ortaya çıkma riski bulunmaktadır. Gastrit karşısında başarılı bir tedavi için ise doktor gözetimi altında sıkı bir antibiyotik tedavisiyle bu rahatsızlık ortadan kaldırılabilir.
gastrit
Gastrit hastalığında dikkat edilmesi gereken bir hassasiyet vardır. Bu hassasiyet ise gastrit hastalığına yakalanmamış bir kişi kendisinde bu tip rahatsızlığının olduğunu bilmemesidir. Çünkü gastrit belirti vermeden ortaya çıkabilen bir hastalık olup hemen hemen her iki yetişkin kişiden birinden görülen bir rahatsızlıktır.
Gastritin Nedenleri Nelerdir?
*Gastritin oluşumunda en önemli faktör gün içerisindeki beslenme alışkanlığıdır. Özellikle alkol kullanımı gibi ya da düzensiz beslenme gibi durumlar mideyi zamanla tahriş ederek gastriti meydana getirebilir.
*Bunların yanı sıra birçok insan üzerinde tiryakilik gösteren ve bırakmada güçlü çektiren sigara, mide üzerinde ki sinirleri uyaran en etkili asit salgısını artırıcı silahtır. Asit salgılarının artması ise gastriti meydana getirmesine neden olur.
*Stres, gastrit hastalığında etkin rol oynayan durumlardan bir tanesidir. Aynı sigarada olduğu gibi stres de kişinin midesinde asit salgısında artış göstererek gastriti meydana getirebilir.
*Bazı rahatsızlıklar karşısında kullanılan asidik ilaçlarda gastrite neden olabilir. Örneğin, romatizma üzerinden etkili olduğu bilinen ağrı kesici ilaçlar da etkin rol oynayabilmektedir.
*Kişi üzerindeki farklı hastalıklarında (örn. Karaciğer ile böbrek yetmezliği gibi) gastritin oluşmasında etkin rol oynadığı görülmektedir.
Gastritin Belirtileri Nelerdir?
Gastrit birden bire oluşabilen ve sürekli kronik ve akut olmak üzere ikiye ayrılan bir rahatsızlıktır.
Akut gastrit: Midede ağrı, basınç hissetme ve yanma gibi durumlar görülmektedir. Acıkıldığı zaman bu durumların daha fazla artış gösterir. Kusma, bulantı meydana getirebilir. Akut gastrite yakalanmış bir kişi alkol kullanıyor ise midede çeşitli yaralara sebep olabilir. Ayrıca farklı rahatsızlıklar için kullanılan ilaçlarda yaralar meydana getirebilir.
Kronik gastrit: Kişinin kronik gastriti fark etmesi biraz zordur. Çünkü belirtisi çok az denecek kadar hafif ve bazı durumlarda herhangi bir rahatsızlık vermeden seyir halinde ilerleyebilir. Akut gastritte olduğu gibi kusma ve mide bulantısı meydana getirebilir. Mide de şişkinlik görülmesi, zamanla iştahın kaçması ve geğirti gibi durumlar görülebilir.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 12 May 2014 07:04:09
SIRT VE BEL AĞRILARI :Sırt ağrısı birçok kişinin ortak problemidir. Araştırmalar sonucun da her beş kişiden birinin sırt ağrısı yaşadığı görülmektedir. Sırtınızın sağlığına önem vermelisiniz. Yoksa bu ağrılar yüzünden hayatınız negatif etkilenir ve işgücünüzde azalma görülür.
Sırt ağrısı neden olur
Sırt ağrılarının sebebi sırttaki omurganın iki yanındaki kasların gerilmesinden meydana gelir. Gerilmenin en mühim sebebi strestir. Strese içerisinde kaldığınızda ilk olarak boyun kasları gerilmektedir ve bu gerilmenin sonucunda da “C” harfine benzemekte olan boyun omurgası düzleşir, omuzlara ve de sırta giden sinirleri baskı altında bırakır. Bu baskıyla sırtta bulunan kaslarda gerilir. Bu sebeple de ağrı oluşur.
Ağrıdan kurtulmak mümkün müdür, neler yapılmalı, nelere başvurmalıyız?
1.   İlk önce ağrının sebebi belirlenmeli. Ağrılar boyun kaslarından mı, sırt kaslarından mı kaynaklanıyor, yoksa farklı bir rahatsızlıktan mı oluyor bunun teşhis edilmesi gerekir. Unutulmaması gereken akciğer rahatsızlığı, safra kesesi ile mide hastalıkları da sırt ağrısı yapmaktadır. Teşhisten önce şikayetler dinlenmeli, fiziki muayene yapılmalı, ardından MR, BT ile direkt grafi incelemelerinin yapılması gerekir.
2.   Ardından sırt kaslarının gevşetilmesi gerekmektedir. Kas gevşeticiler ile lokal merhemler kullanılır fakat yalnızca ilaç tedavisi de yeterli olmaz. Kesinlikle fizik tedavisi ya da alternatifi olan masaj, akupunktur, soft lazer, manipulasyon vb. uygulanması gerekir.
3.   Fizik tedavisiyle beraber stres unsurunu da yok etmek gerekir. Strese sebep olan konuları yok etmek için yaşantıda değişiklikle yapmak, tatile gitmek, hobilere zaman ayırmak iyi gelecektir. Bunlarda yeterli gelmezse psikiyatrist ya da psikologdan yardım almak gerekebilir.
4.   Tedavinin sonunda hekiminizin vereceği sırt kası güçlendirici hareketleri yapmalısınız. Mümkün ise sırt üstü yüzme en mükemmel egzersizidir. Güneş, deniz, sıcak kumlar ve kaplıcalar oldukça faydalıdır. Soğuktan koruyunuz.
5.   Tedavi uygulanırken ve ardından belirli hareketlerden kaçınmalısınız. Yerden bir şeyi almak için öne ya da yana eğilmemeli, çömelerek almalısınız. Yukarıya uzanmamalısınız, bir şeyin üzerine çıkarak işinizi halletmelisiniz. Sıkça pozisyon değiştirmelisiniz, uzun süreli oturmanızı gerektiren işiniz varsa 30 dakikada bir dolaşmalısınız, tv izlerken yada gazete okurken sırtınızı ve de başınızı dayayabileceğiniz koltuğu seçmeniz dikkat edilmesi gerekli faktörlerdir.

Çevrimdışı hizaNurs

  • Tecrübeli Üye
  • ****
  • 373
  • 434
  • 373
  • 434
# 12 May 2014 14:21:39
Arkadaşlar,  cilt için neler tavsiye edersiniz peki. Kullandığınız uyguladığınız neler var ?

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 13 May 2014 07:06:04
Cilt Lekelerinden Kurtulmanın Yolları:

Yazın tadı gerçekten bir başka oluyor. Deniz, kum güneş… Fakat her güzelliğin de bir sıkıntısı mutlaka vardır. Bu sıkıntılardan en öenlilerinden biri de ciltteki lekelerin koyulaşarak artması…
Güneş koruyucu kremlerin yetersiz kalması, koruyucuları sık sık yineleme, yazın deriyi güneşe karşı hassaslaştıran ilaç kullanımı yaz aylarında lekelerin çoğalmasına sebep oluyor. Lekelerin koyulaşması, doktorlara başvuran hasta sayısının sonbahar aylarında artmasına neden oluyor.
Fakat bundan korkmayın! Cildinizin lekesiz ve canlı olmasını sağlamak yine sizin kendi elinizde.
Cildin lekesiz ve daha canlı görünmesini sağlamak amacıyla A vitamini, hidrokinon, arbutin, meyve ve sebze asitleri, kojik asit, fitik asit, azelaik asit, C vitamini gibi maddelerden yararlandıklarını ifade eden Dr. Okan, sözlerine şöyle devam etti:
“Sonbahar ayları peeling için uygun vakittir. Yaz boyunca ciltte meydana gelen ölü cilt artıkları, mat görüntü peelingle uzaklaştırılır, cilt renginde açılma oluşur. Peeling işlemi derinlik seviyesine göre hafif, orta, derin olmak üzere tasnif edilir. Yüzeysel peeling veya diğer adıyla hafif peeling işleminde çoğunlukla alfa hidroksi asitler, beta hidroksi asitler ve Jessner solüsyonu tercih edilir.”
PEELİNG ÇEŞİTLERİ NELERDİR ?
* Yüzeysel Peeling: Hafif derecede olan lekeler, ince kırışıklıkların giderilmesi ve çok yüzeyel akne izleri için kullanılır. Peeling işlemi sonrası yara iyileşme süresi kısadır. Kişinin günlük aktivitelerinde kısıtlamaya çok fazla neden olmaz.
* Orta Peeling: Orta şiddetde olan akne izlerinin giderilmesinde, derideki pürüzlerin ortadan kaldırılmasında, ince kırışıklıkların giderilmesinde ve uygun vakalarda lekelerin açılmasında kullanılan peeling çeşitidir. En sık TCA (Trichloro acetic acid) tercih edilir. Orta peeling yüzeysel peelinge göre daha etkili olup daha iyi sonuçlar elde edilmektedir. Tercih edilecek TCA yönteminde asidin derinin hangi tabakasına ulaşıldığının bilinmesi olası komplikasyon riskini en aza indirmektedir. Yara iyileşme süresi yaklaşık bir haftadır.
Derin Peeling: Derin kırışıklar ve derin akne izlerinde tercih edilen peeling çeşididir. En sık fenol(phenol) tercih edilir. Anestezi altında yapılan bir işlemdir. Yara iyileşme süresi diğer peeling çeşitlerine göre daha uzundur. Peeling sonrası yara bakımı çok önem taşımaktadır. Açık tenli kişilerde özellikle tercih edilir.
CİLDİ SOYMAK RİSKLERİ AZALTIYOR
* Peeling öncesi cildi peelinge hazırlayan ürün kullanımı soyma işleminin etkilerini artırmakta, işlem sonrası gelişebilecek olası riskleri azaltmaktadır.
* Soyma işlemi mutlaka dermatolog yada estetik cerrah gözetiminde uygulanmalıdır.
* Güneş koruyucu kullanımı soyma işlemi sonrası çok önemlidir.
* Hatta kullanılacak fondöten ve nemlendiricilerin bile güneş koruyucu içermesine dikkat edilmelidir.
* Peeling işleminin sıklığı bireyin cilt yapısı ve yapılan peeling yönteminin çeşidine göre belirlenir.
NEMLENDİRİCİYE DİKKAT: DOĞRU SEÇİM HER ZAMAN ÇOK ÖNEMLİ
Yazın bitimiyle birlikte kişiler kullandıkları cilt bakım ürünlerinde değişiklik yapmalıdır. Kullanılacak cilt temizleyicilerinin ve nemlendiricilerin kişinin cilt yapısına uygun olması gerekir.
* Karma ve kuru cildi olan kişiler alkol içermeyen temizleyici ve tonikleri tercih etmelidir.
* Yoğun nemlendiriciler ve nem maskeleri kuru cildi olan kişilerin, su bazlı, non komedogenik nemlendiriciler ise karma ve yağlı cilt yapısına sahip kişilerin kullanması gereken cilt bakım ürünleridir.
* Güneşin zararlı etkileri tüm yıl boyunca devam ettiğinden, dışsal yaşlanmaya sebep olan en önemli faktörün güneş ışınları olduğu kabul edildiğinden, güneş koruyucu kullanımına sonbaharda da devam edilmelidir. Kullanılacak koruyucu yaza göre daha düşük faktörlü olabilir.
* Yaz aylarında cilt lekelerinde koyulaşma gözlenir. Güneş koruyucu kullanımındaki yetersizlik, koruyucu sürülmesini tekrarlamama, yazın cildi güneşe karşı hassaslaştıran ilaç kullanımı lekelerin artmasına sebep olur.

Çevrimdışı manesu43

  • Uzman Üye
  • *****
  • 1.030
  • 6.868
  • 1.030
  • 6.868
# 13 May 2014 14:32:40
Uçuğunuzun geçmesi için üzerine birazcık aseton sürün.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 16 May 2014 08:31:40
Talasemi Hastalığının Seyri Nasıldır?

Talasemi hastalığını klinik olarak 3’e ayrılır; 1- Talasemi taşıyıcılığı (talasemi minör): Genetik olarak her insanda bir tane talasemi geni bulunmaktadır. Bu geni babadan veya da anneden çocuğu geçmektedir. Fakat talasemi taşıyıcılığı bir hastalık olarak bilinmemelidir. Sadece kan tahlillerinde kişide az bir miktarda kansızlık meydana gelmektedir. Buda kişinin bazı zamanlarda kendisini halsiz hissetmesini sağlar. Ülkemizde çok sık görülen bir hastalık olma özelliği taşımaktadır. Talasemi taşıyıcılığının tanısını, hemoglobin elektroforezi adı verilen bir yöntemle tespit edilir. Çocuklarda ölümcül seyir gösteren talasemi hastalığına yakalanma riski bulunmaktadır. Fakat bu hem anne hem de babanın talasemi taşıyıcılığının bulunması halinde meydana gelir ve çocuğun bu durumda ölümcül seyir gösteren talasemi’ye yakalanma risk oranı ise %25 civarındadır. Eğer sadece anne ya da baba talasemi taşıyıcılığı var ise çocukta ölümcül talasemi görülme ihtimali bulunmamaktadır.
2- Talasemi majör: Cookey anemisi olarakda adlandırılan bu hastalık, talasemi hastalıkları içerisinde belirtilerini en ağır şekilde hissettiren bir talasemi seyridir. Genel olarak 6 aylık bebeklerin aniden şiddetli kansızlık ile kalp yetmezliği meydana getirir. Bunun önüne geçebilmesi için daima kan nakli yapılır. Belirtileri ise, yüz kemiklerinde biçimsizliklerin meydana gelmesi, burun çöküklüğü, alın çıkıntılı durması gibi durumlar ortaya çıkar. Bu hastalıktaki bir çocuk ergenlik çağına girmesi çok zordur.
3- Talasemi intermedia: Talaseminin bu seyrinde ise tanısı genellikle 1 yaşından sonra konulmaktadır. Talasemi seyirleri arasında belirtilerini en asgari şekilde gösteren bir durumdur. Kan gereksinimi bu seyir de daha azdır
Talasemi Hastalığından Korunma Yöntemleri Nelerdir?
Bireylerin talasemi hakkında bilgilendirilmesi gerekmektedir. Taşıyıcı talasemi hastalığı olan kişilerin araştırılıp tedavilerine başlanılmalıdır. Talasemi hastalığı taşıyan iki çiftin evlenmeleri durumunda çocuklarının hasta doğmaması için, hamilelik döneminin yaklaşık 6 ile 22 haftaları arasında doğumdan önce tanılama yöntemleri ile sağlıklı bir bebek dünyaya getirilmesi sağlanabilmektedir.

Çevrimdışı hacile

  • Bilge Meclis Üyesi
  • *****
  • 28.306
  • 223.503
  • 28.306
  • 223.503
# 21 May 2014 08:24:44
 ● Arabanızda bulunduracağınız plastik su şişesindeki su çok tehlikelidir.
 ● Plastik su şişeleri Sheryl Crow'un göğüs kanseri olmasının en büyük nedenidir.
 ● Plastik şişeler özellikle Avustralya’da yüksek sayıda görülen göğüs kanseri vakalarının en büyük nedenidir.
 ● Annesine çok yakında göğüs kanseri teşhisi konulan bir arkadaşımıza doktor şunu söyledi:
 "Kadınlar arabalarda bırakılmış plastik su şişelerinden su içmemelidir" ● Doktor: Yüksek sıcaklık ve şişe plastiklerindeki belli kimyasallar göğüs kanserine neden olabilir.Lütfen dikkatli olun ve arabada bırakılmış plastik şişelerden su içmeyin!..
 ● Yüksek sıcaklık plastiğin içindeki toksinleri suya ve yiyeceklerimize geçiriyor ve doktorlar bu toksinleri kanserli hücrelerimizin etrafında kolaylıkla gözleyebiliyorlar.
 ● Mikrodalga fırınlarına plastik tabak ve kutuları koymayınız!....
 ● Plastik su şişelerini buzluğa koymayınız!...
 ● Plastik tabak örtülerini (SARAN WRAP, STREÇ v.b.) mikrodalga fırınına koymayınız.
 ● Dioxin isimli kimyasal madde kansere neden olur, özellikle göğüs kanseri.
 ● Dioxin maddesi vücudumuzdaki hücreler için bir zehirdir.
 ● Plastik şişeleri içinde su varken dondurmayınız. Bu durumda plastik içindeki Dioxin'i açığa çıkartmaktadır.
 ● Bazı zincir (fast food) restoranları yakın geçmişte plastik kutulardan kağıda geçtiler. Bunun en büyük nedeni dioxin problemidir.
 ● Geçen gunlerde. Edward Fujimoto, Wellness Program Manager (Castle Hospital) bir TV programında bu sağlık tehdidini açıkladı. Dioxinlerin bizler için ne kadar tehlikeli olduğu gerçeğini anlattı.
● Yiyeceklerimizi mikrodalgada plastik kutular içinde ısıtmamamızı istedi.
 ● Bu özellikle içinde yağ olan yiyecekler için daha önemlidir.
 ● Yağ, yüksek sıcaklık ve plastiklerin bir araya geldiklerinde Dioxin açığa çıkarttıklarını ve bunun vücudumuzdaki hücrelere geçtiğini açıkladı.
● Plastikler yerine Cam, Pyrex, CorningWare ya da seramik den yapılmış kapların kullanılmasını tavsiye etti.
 ● Microwave (Mikrodalga) için hazır üretilmiş çabuk ısıtılabilen yiyecek paketlerini başka bir kaba aktararak ısıtınız. Kâğıt çok kötü bir malzeme değil ama içinde ne olabileceğini hiçbir zaman bilemeyiz. Pyrex, ISIcam, CorningWare gibi kapları kullanmak çok daha güvenlidir.
 Ayrıca, Saran Wrap (veya Streç) ismi altında satılan tabak ve kutuların üzerine örttüğümüz ince plastik film de mikrodalga fırınına girdiğinde diğer plastikler kadar tehlikelidir.
 ● Mikrodalga kullanırken yiyecek kaplarınızı plastik yerine kağıt havlu ile örtünüz.

 ● MÜMKÜNSE, PASLANMAZ ÇELİKTEN BIR TERMOS YA DA CAMDAN YAPILMIŞ ŞİŞELER, KAPLAR KULLANALIM !

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2014 09:11:46
 ŞALGAM                                                                                                                           Özellikleri:
♦ Turpgillerden yumru köklü bir bitki ve bu bitkinin kökü.
* Mizacı sıcak ve yumuşaktır.
* Bin kadar özelliği olmasından dolayı buna elf bin denilmiştir.
Faydaları:
* Vücuda hararet verir ve yumuşatıcıdır.
* Sık sık şalgam yemek gözün görme duyusuna keskinleştirir.
* Pişmiş şalgam suyu, soğuktan meydana gelen el ve ayak donmalarına karşı faydalıdır.

Çevrimdışı GÜLCE90

  • Uzman Üye
  • *****
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
  • 2.488
  • 16.361
  • 2. Sınıf Öğretmeni
# 22 May 2014 16:11:33
Elma'nın Faydaları..!!
 -
 • Yemeklerden sonra yenen elma, çoğu kez diş fırçalamaktan daha iyi etki yapar. Zira ema çiğnenirken dişlerin arası çok iyi bir şekilde temizlenir.
 
• Kilo vermek isteyenlerin canı tatlı çektiğinde elmayı tercih edebilirler. Elma kilo vermenize yardımcı olur. Meyve saatinde elma yemek, tokluk hissinin uzun sürmesini sağlar.
 
• Elma suyu serum gibidir. Kansızlığa karşı çok etkilidir.

Çevrimdışı 38fatma

  • Bilge Üye
  • *****
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
  • 11.244
  • 134.748
  • 4. Sınıf Öğretmeni
# 23 May 2014 07:21:56
Proteinin gücü
Protein hepimiz için çok büyük bir önem taşımaktadır. Ancak günümüz sofraları­na hakim olan Batı tarzı beslenme modelleri, sağlığımız için gerekli olan orandan daha fazla protein içermektedir.
■ Vücudun %17′si (yani kaslar, kemikler, deri, tırnaklar ve saç) proteinden oluş­maktadır.
■ Proteinler tam 22 çeşit amino asidin farklı kombinasyonlarından oluşmakta­dır. Vücudumuz işlevini yürütmek için proteine ihtiyaç duymaktadır.
■ Çocuğunuzun beslenme sisteminde yeteri kadar protein bulunmuyorsa, bü­yümesinde gerileme ve enerjisinde eksilme görülür.
■ Protein fazlasının karaciğer ve böbreklere zararı dokunmaktadır. Gereğinden fazla protein kansere ve kalp krizine neden olabilir.
■ Kimyasal maddelerle işlenmemiş olan gıda maddelerinde protein bulunur. Ör­neğin, portakal ve pirinçte %8, patateste %10, bezelyede %26 oranında protein bulunmaktadır. Buğdaylı ve yulaflı gıdalarda yüzde %16 oranında protein vardır.

Protein
Sağlıklı protein nedir?
Eskiden sadece et ve hayvani ürünlerde protein olduğunu düşünürdük. Ancak bir çok uzmana göre, en sağlıklı proteinler (yağ oranları az olduğu ve birçok vitamin ve mineral içerdiği için) bitkisel ürünlerde bulunur.
■ Hayvansal proteinler biftek, kuzu eti, sosis, tavuk, hindi, balık ve diğer deniz ürünleri, süt, yağ, yumurta ve peynir gibi gıda maddelerinde bulunur.
■ Bitkisel proteinler soya fasulyesi, makarna, bezelye, brokoli, çekirdeksiz üzüm, patates, böğrülce, esmer pirinç, tatlı vişne, portakal ve muzda mevcuttur.

SONUÇ OLARAK
■ Yağlı ve damarlı etler tüketmek yerine yağı alınmış et çeşitlerini tercih edin.
■ En iyi proteinler sebzelerde bulunan proteinlerdir.
■ Çocuklarınıza günde üç ya da beş porsiyon protein kaynaklı besin ikram edin.
■ Protein hepimiz için önemlidir. Gereğinden fazla protein tüketimi^ararlıdır. An­ne sütü %2′den daha az oranda protein içermektedir, ancak yine de doğumdan sonraki altı ay içinde anne sütü ile beslenen bebeklerin kiloları iki katma ulaşır. Bu da gösteriyor ki, yalnızca gereken protein ile beslenmek ve gereğinden fazla protein tüketimini engellemek gelişimi olumlu yönde etkilemektedir.
■ Et yerine sebzeyi tercih edin. Hayvani proteinler konusunda ise, doymuş yağ oranı az olan gıdaları tercih edin.

 


Egitimhane.Com ©2006-2023 KVKK